Van'ın düş atölyesi
Türk Eğitim Vakfı'nın parkında kurulan atölyeye gelen çocuklar hayallerinin resmini yapıyor. En büyük yardımcıları gönüllü abla ve ağabeyleri.
Nokia ve Uluslararası Gençlik Vakfı (IYF), Van'daki Türkiye Eğitim Gönüllüleri Parkı'nda çocuklar için 'Düşler Atölyesi' açtı. Her gün birçok çocuk buraya gelerek hayallerini kağıda döküyor, boyalarla gerçeğe biraz daha yaklaştırıyor. Nokia Türkiye Genel Müdürü Alessandro Fiorentino, TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Süha Sevük ile devlet sanatçısı, ünlü ressam Devrim Erbil'in açılışına katıldığı bu atölyenin kahramanları, vakfın diğer projelerinde olduğu gibi gönüllüler elbette. Yunus Bayrak, Müzeyyen Aksoy ve Özlem Sönmez, Van'daki Düşler Atölyesi'nde çocuklarla bir arada bulunurken, "Bu bizim hayatımızın fırsatı" diyorlar. Kısacası Düşler Atölyesi'nde çocuklar onlara, onlar da çocuklara minnettar. 21 yaşındaki Müzeyyen Aksoy, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği ikinci sınıf öğrencisi. Atölyenin kendileri için de çok önemli olduğunu anlatıyor: "Biz büyürken, şefkat ve sevgiyi, silah ve bomba sesleriyle değiştirmiştik. Şimdi emaneti geri alıyoruz. Eğitim gönüllüsü olmaya karar verdim. 'Bu çocukların dertlerinden ben iyi anlarım' diye düşündüm. Onların sevgiye ihtiyacı var. Biz samimi davranınca gözleri parlıyor." Özlem Sönmez de Van doğumlu, aynı üniversitenin sınıf öğretmenliği bölümünden yeni mezun olmuş. Düşler Atölyesi'nde annelere çocuklarıyla beraber okuma yazma öğretiyor. "Çocukken ben ve ailemin kaderi başka ellerdeydi. Ben de bazı özlemlerle büyüdüm" diyen 22 yaşındaki Sönmez, şöyle devam ediyor: "Terörün en fazla olduğu zaman ben de bu çocuklar gibiydim. Korku ve endişeyle büyüdüm. Ama buradaki çocuklar öyle büyümeyecek." Şırnak Silopi doğumlu Yunus Bayrak da fen bilgisi öğretmenliği eğitimi alıyor. "İmkansızlıklar içinde, silahların gölgesinde büyüdüm. Ama Şırnak'tan ayrılmayı hiç istemedim" sözleri de ona ait. "Hep öğretmen olmak istedim. Düşler Atölyesi'nde de bu fırsatı erkenden yakaladım. İlk yaptığım, bana pek gösterilmeyen sıcaklığı, bu çocuklara göstermek oldu" diyor. Düşler Atölyesi, gönüllü abla ve ağabeylerinin yardımıyla hayata hazırlanan çocuklar için de bambaşka anlamlar ifade ediyor. 11 yaşındaki Ömer Faruk da bunlardan biri. "Burada resim ve kilden heykeller yapıyorum" diyen Ömer Faruk'un isteği, işsiz olan babasının yakında çalışmaya başlaması. Düşler Atölyesi'nin mutlu sakinlerinden biri de 12 yaşındaki Eda Aracı. "Burada müzik dinliyorum ve müziğin sesiyle hayal gücümü birleştirip resim yapıyorum" diyen Esra, büyüyünce doktor olmak istiyor.
Özhan Tezel
|