Merkez Bankası Genel Kurulu'nda dağıtılan ''2004 Yılı Raporu''nda, iç ekonomideki gelişmelere değinilirken, 2004 Aralık ayında faizlerin geldiği noktanın yüzde 23.1 olduğu hatırlatıldı.
Reel faizlerin yüksek düzeyini korumaya devam etmesinin faiz dışı fazla hedefine ulaşılmasına engel olmadığı ifade edilen raporda, ''ancak yüksek reel faizler, uygulanmakta olan ekonomik program için tehdit olmaya devam etmektedir'' yorumu yapıldı.
Raporda, yılın son çeyreğinde ekonomide gözlenen yavaşlamaya rağmen, IMF ile yeni programın yapılması, AB üyelik müzakereleri gibi nedenlerin, makro ekonomik istikrarın devam edeceği beklentisini güçlendirdiğine yer verildi.
Raporun, ''Türkiye Ekonomisi'ndeki Gelişmeler'' başlıklı bölümünde, uzun yıllar süren yüksek enflasyonun ardından, 2001 yılında uygulamaya konulan ekonomik programın, enflasyonun düşürülmesinde başarılı olduğu, 2004 yılı sonunda Tüketici Fiyatları enflasyonunun yüzde 10'un altına gerilediği ifade edildi.
Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) son yıllar ortalamasının üzerinde büyüme gerçekleştirdiğine işaret edilen raporda, ''Makro ekonomik göstergelerdeki bu iyileşme, gelecekle ilgili beklentileri olumlu yönde etkilemekle birlikte, ekonomide yapısal düzeydeki bazı risklerin varlığı devam etmektedir'' denildi.
''ENFLASYONDAKİ ATALET, BÜYÜK ÖLÇÜDE KALKTI''
Petrol ve tarım fiyatlarındaki artışın, özellikle Toptan Eşya Fiyatları enflasyonundaki düşüşü yavaşlattığı, ancak bu durumun tüketici enflasyon hedefine ulaşmayı engelleyemedi vurgulanan raporda, daha sonra şöyle denildi:
''Enflasyonda yaşanan düşüşe paralel Merkez Bankası, vadeli faiz oranlarını, enflasyonist baskılara neden olabilecek, iç ve dış talepteki gelişmeleri ve maliyetlerle ilgili riskleri dikkate alarak belirledi ve yıl boyunca 4 defa faiz indirimine gitti. 2004 yılı Aralık ayında faizler yüzde 23.1 oldu.
Bu arada GSMH'nin yüzde 6.5 oranındaki faiz dışı fazla gelişme hedefinin gerçekleşmesi beklenirken, Reel faizlerin yüksek düzeyini korumaya devam etmesi, faiz dışı fazla hedefine ulaşılmasına engel olmadı. Ancak, yüksek reel faizler uygulanmakta olan ekonomik program için bir tehdit olmaya devam etmektedir. nitekim, yüksek reel faizler, enflasyon hedefini ve sürdürülebilir bir büyümeyi olumsuz yönde etkileyen kamu borç stokunun küçültülmesini zorlaştırmaktadır.Yaşanan ekonomik krizden sonra uygulanmaya başlanan ekonomik programın öngördüğü politikaların kararlılıkla sürdürülmesi sonucunda,tüketici ve yatırımcı güveni aratmıştır. Buna bağlı enflasyondaki atalet, önemli ölçüde ortadan kalmış ve yüksek büyüme eğilimi yakalanmıştır.''
İSTİHDAM ARTIŞI SINIRLI KALDI
''2004 yılında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32.8 gibi yüksek oranda artış göstermiş ve sanayi üretimi artışına önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Verimlilik artışının reel ücretlerdeki artışın üzerinde kalması sonucunda, reel birim ücretleri gerilemeye devam etmiştir.
Ekonominin yüksek oranda büyümesine karşın, istihdamdaki artış sınırlı düzeyde kalmıştır. DİE Hane Halkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, 2004 yılının dördüncü 3 aylık dönemi itibariyle toplam istihdamın önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5.1 oranında arttığını göstermektedir. İstihdamdaki artış, özel sektörde düzenli bir işte çalışanların artmasından kaynaklanmıştır. İstihdamdaki sınırlı artışla birlikte, işgücü arzındaki artıştan dolayı işsizlik oranında bir artış olmuştur.''
PARA POLİTİKASI VE PİYASALAR
Raporda, 2004 yılında da dalgalı kur rejimi altında örtük enflasyon hedeflemesine devam edildiği belirtilirken, ''TCMB para politikası uygulamalarının doğruluğu, olumlu enflasyon performansıyla bir kez daha teyit edilmiştir'' denildi.
TCMB'nin, temel politika aracı olarak kısa vadeli faiz oranlarına ilişkin kararlarını, fiyat istikrarı temel hedefine yönelik olarak, gelecek dönem enflasyonundaki olası gelişmeleri değerlendirerek aldığı, bu çerçevede, 2004 yılı başında yüzde 26 olan gecelik borçlanma oranının yol sonunda yüzde 20'ye çekildiği kaydedildi.