Sevgili Ferhan... Özür dilemek sana düşmez
"Pardon" filmi sinemalarda iş yapmamış. Şimdi sıra sorumlu aramakta. Bulundu da: Filmi yazmayan sinema yazarları... Şu işe bak, yazsak kızıyorlar, yazmasak yine kızıyorlar!... Doğrudur, sinema yazarlarının hemen hiçbiri bu filmi yazmadı. Nedeni basit: Film bize gösterilmedi... Haftalar boyu neredeyse tüm Bab-ı Ali'yi (ya da günümüzde İkitelli'yi) şık bürolarında konuk edip filmi gösteren film sahipleri, sinema yazarları için her filmin yaptığı basın gösterimini akıl etmediler nedense...Ya da istemediler. Aklı evvel biri "Şu sinema yazarlarını devreden çıkaralım, filmi ekonomiden siyasete, dedikodudan yemeğe başka her şeyi yazan köşe yazarlarına izletip yazdıralım, bakalım ne olacak" demiş olmalı. Ne olacağı da çok iyi görüldü. Ferhan Şensoy "Başta Atilla ağabey, tüm sinema yazarlarından özür diliyorum" demiş. (Hürriyet, 9 Mart). Sevgili Ferhan, sen niye özür diliyorsun ki? Senden çok önce özür dilemesi gerekenler var. Özür onlara düşer... Ben Hürriyet'e şöyle dedim (aynen çıkmamış): "En azından basının diğer kesimine uygulanan asgari düzen, nezaket ve kolaylık koşulları içinde bize gösterilmeyen filmleri, kendi adıma yazmak için özel bir çaba göstermem." Biz bu konuda SİYAD olarak bir karar da almadık. Herkesi özgür bıraktık. Ama arkadaşlarımın çoğu benim gibi düşünmüş olmalı ki, hemen kimse yazmadı. Üstelik filmin yapımcısı Sinan Çetin de "Kabahat samur kürk olsa kimse giymez" deyimini hatırlatan biçimde şöyle demiş: "Köşe yazarlarını çağırıp sinema yazarlarını çağırmayan Ali Hakan'dır. Ben olsaydım onları da çağırırdım".
ALİ HAKAN'IN YANLIŞI Şimdi... Bu olaydan umarım herkes gereken dersi almıştır. Öncelikle artık gelenek haline gelen basın gösterimini savsaklamak, ancak kendine güvenmeyen filmlerin yapacağı bir şeydir. Seyirci ve okur da, hakkında iki satır ciddi eleştiri okumadığı filmi hemen bu kategoriye sokmaktadır. Ben filmi sonradan bir sinemada gördüm ve eleştirimi yazdım. Artık ileride bir kitabımda yer alır. Öte yandan, SİYAD üyesi bir sinema yazarı olduğunu unutup, basın danışmanı olduğu Sinan Çetin adına böylesine ters işler yapan Ali Hakan'ın dernekle ilişkisi de herhalde yönetim kurulumuzun ilk toplantısında gündeme gelecektir.
|