|
|
'Üzerine vazife olmayan işlere karışan adam'
Sahnede Şef Prof. Saim Akçıl yönetiminde Tekfen Filarmoni Orkestrası'nın solistleri... Nevit Kodallı, Ulvi Cemal Erkin, Kara Karayev ve İlyas Mirzaev'in eserleri seslendiriliyor. Üç denizin yani Hazar, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'in sesi olarak tanımlanan orkestraya Türkiye'den ut, ney ve kanun, Özbekistan'dan çang, Azerbaycan'dan ise kemançca eşlik ediyor. Bizler Londra'da Cadogan Hall isimli konser salonundayız. Londra Kraliyet Sanat Akademisi'nde sergilenen "Türkler: 1000 Yılın Yolculuğu 600-1600" sergisinin son haftasına girerken, Türkler'in çalgıları Londra'da şov yapıyor. Salonu dolduran İngilizler'in çoğu orkestrayı ayakta alkışlıyor. Hemen arkamdaki koltukta oturan ve Türk Cumhuriyetleri'nde herkesin "Ak Sakal" diye hitap ettiği Bilge Adam'ın gözleri nemleniyor. Alkışların coştuğu bir ara orkestra üyeleri onu işaret edince, bütün gözler de ona çevriliyor. O da sakince kalkıp, etrafı selamlıyor ve orkestrayı ayakta alkışlıyor. TEMA'nın iki kurucusundan biri. Şu anda başkanlık koltuğunda oturan Nihat Gökyiğit. Aynı zamanda Tekfen Holding'in de üç kurucusundan biri. Bu yıl 80'ine giren yaşsız insan. Bu orkestranın kurulmasına öncülük ettiğinde 1992 yılıydı. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Konseyi yeni yeni toplanmaya başlamıştı ki Prof Saim Akçıl Gökyiğit'in kapısını çaldı ve konseydeki 11 ülkenin sanatçılarının yer aldığı bir oda orkestrasının kurulmasına öncülük etmesini istedi. Gökyiğit'in ikna olmasına hiç gerek yoktu, dünden hazırdı çünkü. "Hiç nefesini tüketme, projeyi kaptım, neler yapmalıyız, onu anlat" dedi. İşte o günden bugüne gelinen nokta kısaca şöyle:
23 bayraklı orkestra büyüledi! Gökyiğit'in kişisel olarak desteklediği orkestra başlangıçta oda orkestrasıydı. Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Türkiye, Moldova, Rusya, Ukrayna ve Yunanistan'dan 17 sanatçıdan oluşan orkestra üye bütün ülkelerde konser verdi. Derken Hazar Denizi bölgesinden 5 ülkenin daha sanatçıları katılarak büyüdü ve bugün 23 ülkenin bayrağı altında yaklaşık 70 sanatçıdan oluşan dev bir filarmoni orkestrasına dönüştü. Çin sınırına kadar uzanan orkestraya en son Iraklı sanatçılar da katıldı. Nihat Gökyiğit yaklaşık 9 yıl orekstrayı kendi cebinden finanse etti ancak orkestra öylesine büyüdü ve konserleri çoğaldı ki son dört yıl kurucularından olduğu Tekfen ana sponsor olarak Gökyiğit'e destek çıktı ve orkestranın bugün Japonya'dan sonra ilk kez Avrupa'da kendinden üye sanatçı olmayan bir ülkede konser vermesine olanak sağladı.
Yarın konser Brüksel'de Londra konserinin hemen akabinde yani 6 Nisan'da orkestra ikinci önemli konserine, Brüksel'e doğru yola çıktı. Palais des Beaux Arts'da gerçekleşecek konser Nihat Gökyiğit'i müthiş heyecanlandırıyor. "Bakın" diyecek onlara çünkü "Dünya barışına katkıda bulunuyorlar. Medeniyetler çatışması değil, medeniyetler buluşmasının en güzel örneğini veriyorlar. İsrailli sanatçı da burada Filistinli sanatçı da. Aynı odayı paylaşırlar mı diye endişe ettiğim Ermeni ve Azeri sanatçılar, yolculukta çoktan dost olmuş'' Nihat Gökyiğit "Ben artık Üzerine Vazife Olmayan İşlere Karışan Adam"ım diyor. Bu tanımlama onu mutlu ediyor ki orkestra bilgi notunda da yazıyor.
|