Torbadan çıkacak yasalar
Kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen ve 48 ayrı kanunda değişiklik içeren kanun tasarısının ilgi alanına giren çeşitli bakanlıklar ve onlara bağlı kuruluşlarda enterasan bir sessizlik söz konusu. Bir taraftan hükümetin elini rahatlatacak maddeler TBMM'den teker teker geçerek Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in önüne gelirken, diğer taraftan bazı kamu kurumlarında yeni durumun ne olacağı tartışılıyor. Ancak, 'Torba Yasa'nın tamamı yürürlüğe girdiğinde, eski otobüs, kamyon ve çekiciler trafikten alıkonacak, Kablo-TV Türksat'a Türk Telekom'un özelleştirilmesindeki engelleri kaldırmak amacıyla Türksat A.Ş.'ye devredilecek, emeklilik yaşı, özürlülere iş hayatında yeni fırsatlar ve yönetici olma imkanı sağlanacak. Diğer taraftan emeklilerin aylığı kesilmeden yeniden kamuda görev almaları da engellenecek, çiftçilerin borçları tekrar yapılandırılacak. Fakat, asıl sıkıntı aciliyet kesbeden yasalara Cumhurbaşkanı'nın nasıl bir yaklaşım sergileyeceği. Mesela bunlardan birisi de 'Kiralık Havaalanları' konusu. Bu kadar geciktirildikten sonra alelacele Sezer'in önüne koyulan yasa onaylanmasa, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali ihalesi için yeni çözüm arayışı gerekecek. Yeni yasaya göre havaalanlarının işletilmesi ihale yolu ile üçüncü şahıslara kiralanabilecek. Bu düzenleme ile, 'atıl havaalanlarının' ekonomiye kazandırılması ve kamu kaynaklarının etkin kullanılması hedefleniyordu. Ancak, TBMM'de bu yasa görüşülürken yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yapılan meydanların işletmesinin üçüncü şahıslara kiralanmasına imkan sağlayacak bölümler ve atıl meydanlar ifadesi bir milletvekilinin önerisiyle yerini genel bir ifadeyle 'tüm meydanlar'a terk etti. Tüm havaalanlarını kapsayan bu yasanın asıl amaçlarından birisi, Tepe-Akfen-Vie (TAV) tarafından işletilen ve 2 Temmuz 2005'te süresi dolan Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nin yeniden ihaleye Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) kanalıyla çıkarılmasıdır. DHMİ yerine bu işi özelleştirme çalışmaları yapan tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yapılabilirdi. Yeni yasayla hem YİD modeliyle yapılan terminallerin kiralanmasına imkan sağlanacak hem de bu işi DHMİ'nin yapması karara bağlanacak. Ancak, önü ve arkası görülmeden şakşaklanan bu yasayla DHMİ bünyesinde bulunan tüm meydanların kiraya verileceği ya da özelleştirileceği sanılmasın. Zira ne Ulaştırma Bakanlığı ve ne de DHMİ böyle bir şeye hazır. Fakat, böyle bir konu da gündemlerine girmiş durumda. Bakan Binali Yıldırım'ın gelir getiren meydanlara yönelik daha enteresan bir projesi var; Halka açmak. Ve asıl soruna gelirsek. DHMİ uhdesinde bulunan 40 civarındaki meydanın işletmesini hangi şartlarda özel sektöre devredebilir? Türkiye'de hava trafiğinin yüzde 95'i yaklaşık 6 meydanda gerçekleşiyor. 6 meydan özelleşince DHMİ diğerlerini ne yapacak? Bizden önlerini açacak bir teklif; mesela Atatürk Havalimanı, Esenboğa, Antalya, Adnan Menderes gibi meydanlarla trafiği az olanlardan bir paket yapılamaz mı? Atatürk Havalimanı'nın, Erzurum, Van, Kars gibi meydanlarla birlikte işletilmesinin devri nasıl olur? Bu teklifimi havacılık sektöründe kalıcı olmak isteyen ve bu amaçla A Grubu Yer Hizmetleri Ruhsatı almak için araştırmalar yapan TAV ile DHMİ yönetimin tartışması yerinde olacaktır.
|