|
|
|
|
|
Barış için tarihi görev
|
|
Türk Askeri Afganistan'da barış savaşçısı olmuş. Halkın dertlerinin dermanı olmuş.
Sovyet işgalinden sonraki 25 yılda defalarca gittim Afganistan'a. Her seferinde ölüm korkusu içinde çalıştım. Ama ilk kez bu kadar rahat, bu kadar güven içinde dolaştım, özgürce çalıştım. Barış savaşçısı Mehmetçik gelmiş, kavgayı kesmiş burada.
NE TARAFA DÖNSEM BİZİM YİĞİTLER Kil'de nereye dönsem bir memleket yiğidi. Türk askeri çarşı-pazar devriye geziyor. Hatice Yüzbaşı, Kâbil kadınlarının gözbebeği olmuş. Askeri doktorlarımız hastalara şifa dağıtıyor. Mehmetçik de halkın içinde rahat rahat dolaşıyor.
Afgan toprağında Özkök Paşa fidanı
Kâbil'deki Mehmetçiğin en büyük üssü Camp Doğan. Genelkurmay Başkanı Özkök geçenlerde oraya eliyle bir fidan dikmiş: Barış fidanı.
Afganistan'da ISAF'ın 7. döneminin komutasını 11 Ağustos'a kadar yürütecek olan Türk Birliği, yaklaşık 1600 kişilik personelden oluşuyor. Ayrıca ISAF bünyesindeki Kabil Çokuluslu Tugayı'nın (KÇUT) komutanlığı da 27 Ocak'tan beri bizde. Hatırlayın; 1 Şubat'ta da Kabil Havaalanı'nın sorumluluğunu İzlanda'dan almıştı Mehmetçiklerimiz. Hal böyle olunca o bölgede yaptığım çalışmalar neredeyse bir Anadolu kentinde konuşlanmış askerimizin gündelik yaşamı içinde geçiyor gibi. Nereye dönsem bir memleket yiğidi. Ne yana baksam bizim çocuklar ve komutanlar. İnsanın yüreğini gurur kaplatacak ve devleti, milleti ve ordusuyla gönenecek bu manzaraları tek tek anlatacağım size.
Bu iki fidanı Genelkurmay Başkanı Özkök Paşa ve eşi dikmiş oracığa. Can suyunu da kendi elleriyle verirken bir dilek dilemiş. Demiş ki; "Bu fidan nasıl ki büyüyüp boy atıp süre ulu bir ağaca dönüşecekse, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu acılı topraklara diktiği barış ve dostluk fidanı da büyüyüp serpilecek." Ve işte şimdi tam orada, Özkök Paşa ve eşinin o iki körpe fidanı elleriyle diktikleri yerdeyim ben de. Afganistan'ın başkenti Kabil'de, uluslararası barış gücünde görev yapan Mehmetçikler'in en büyük üssü olan 'Camp Doğan'dayım yani...
GİZLİCE SIZMIŞTIM Aslına bakarsanız Sovyet işgalinden bu yana geçen 25 yıl içinde defalarca geldim bu topraklara. Hindikuş Dağları'na mücahitlerle birlikte tırmanıp foto röportajlar yaptığım da oldu, komşu ülke Pakistan'ın Paşaver kentinden içeri gizlice sızıp Celalabad'tan, Mezarı Şerif'e kadar her bir yanı dolaşıp, iş kotardığım da. Kumandan Şah Mesut'la da, Hikmetyar'la da el sıkışıp söyleştim, Cenk kalesinde mukim Raşit Dostum'la da. Ama ilk kez bu kadar rahat, bu kadar güven içinde ve bu kadar özgürce dolaşıp, herkesle görüşüp, konuşup, çekimler yapabiliyorum. Çünkü dedim ya, bizim evlatlar burada barış savaşçısı nicedir. Sözün özü Mehmetçik gelmiş ve kavgayı kesmiş Kabil coğrafyasında. Yarından başlayarak bu barış savaşçılarının güncesini yazacağım kısmetse.
TÜRK BAYRAĞI SEVGİSİ Ve herkese iftiharla takdim edeceğim ki; kimsenin sokağa çıkmaya cesaret edemediği Afgan kentlerinde çarşı-pazar devriye gezerek, halkın güvenliğini sağlayan Türk askerine gösterilen sevgi ve hürmetin kaynağı ne? İlkokul öğrencisi kızını İstanbul'daki subay babasına emanet edip, bu zorlu göreve gelen Yüzbaşı Hatice Turan Taliban zulmüyle kavrulmuş Kabil kadınlarının nasıl gözbebeği oldu? Çokuluslu askeri güç ISAF'ın genel komutanlığını yapan Türk Silahlı Kuvvetleri çelik disiplini nasıl sağladı? Hindikuş dağlarında dalgalanan Türk Bayrağı ölüm kokan Afgan topraklarına yerleşen barışın en büyük simgesi. Ailelerinden gelen mektupları Savaş Abi'lerinin elinden alan genç Mehmetçikler'in duygulu anları nasıl göz yaşarttı bir bir anlatacağım. Yarını bekleyin hele...
|
|
|
|
|
|
|
|
|