Türk özel sektörünün tarihini yazacaklar için bulunmaz günler yaşıyoruz. Yabancı sermaye, Türk grubunun yönettiği ve kurduğu Turkcell'in yüzde 27'lik hissesi için 3.1 milyar dolar vermeye hazır. Neresinden bakarsanız bakın, herkesin çıkaracağı derslerle dolu bir dönem yaşanıyor. Turkcell'ı alan elbette mutludur. Peki ya satışı yapanlar? Dün Çukurova'nın merkezde üst düzey bir yetkilisi ile sohbet imkânı buldum. Duygu dünyaları karmakarışık. Grup olarak Turkcell ve Yapı Krediyi satarak, zedelenenitibarlarınıgerialacaklarınıdüşünüyorlar. Ama Turkcell'de yönetimi kaybettikleri için üzgünler. Yetkilinin, hisse satışı için kullandığı "Acılıbiroperasyon" tanımı pozisyonlarını anlatmaya yeter galiba Çukurova açısından bu satışın tek bir anlamı var: Borç temizlemek. Kamuya olan borçlardan kurtulmak ve borç yükünden kurtularak tekrar işlere odaklanmak. Konuştuğum kişi "Olaya ticari bir işlem olarak bakmaktan başka yolumuz yoktu. Buikişirketkârüreterekborçlarımızıtemizlemeimkânınasahipdeğildi" diyerek ekliyor: "2000 yılında Turkcell'in değeri 17, bankamızın değeri de 8.1 milyar dolardı. Bu şirketlerin elimizde tuttuğumuz bölümüne denk gelen değer ise 13 milyar dolardı. O dönem grup olarak bankalar da dahil borcumuz 4.5 milyar dolardı. Türkiye 2001 yılında ağır bir krize girdi. Şirketlerimiz değer kaybetti. Borç-varlık paritesi negatife döndü. 2005 yılına gelindiğinde ise ekonomideki toparlanmaya paralel şirketlerimizin değeri arttı. Şimdihisselerimizisatarakgelirirealizeediyoruz. Sonuçta, borç yükünden kurtulan diğer şirketlerimiz ve Turkcell'de tuttuğumuz pay da dikkate alındığında, 2.5-3 milyar dolarlık bir varlık ile yolumuza devam edeceğiz." Yetkili burada duruyor ve kendilerini sıkıntıya sokan 4743sayılımalisektöreolanborçlarınyenidenyapılandırılmasınıiçerenyasadanbahsediyor. Önce anlamıyorum. Çünkü bu yasa, bankalara olan borçlarını ödemekte zorluk çeken, ekonomik kriz nedeniyle finansal darboğaz yaşayan şirketlere bankalar ile borçlarını yeniden yapılandırmasını düzenliyor. Yani şirketleri rahatlatıyor. Yetkili "Söz konusu yasanın geçici4'üncümaddesine bakın. Yasanın çıkış ruhuna ne kadar ters olduğunu göreceksiniz. İşte Pamukbank'a el konulmasına yol açan ve grubu sıkıntıya sokan madde o" diyor. Bahsettiği madde ise ekonomik krizin bankaların sermayeleri üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için bankaların kredi ve diğer alacaklarına ayırması gereken karşılıkları düzenliyor. Bu maddeye göre Pamukbank'ta başlatılan 3'lü denetim sonrasında, grup şirketlerinin kullandığı reeskontlar iptal ediliyor ve karşılık ayrılıyor. Teminat olarak duran Turkcell ve diğer grup şirketlerinin de değer kaybı nedeniyle teminat açığı gündeme geliyor ve bankaya el konuluyor. Yetkili devam ediyor: "Geldiğimiznoktayasanınruhunaaykırıyaklaşımgösterilmesindendir."