SABAH - Denizci kedi Şiba okyanusu geçti

Şu an 27 Mart 2005 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	» Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

Google Arama

	Denizci kedi Şiba okyanusu geçti
	Çok uyumlu bir kedi

Denizci kedi Şiba okyanusu geçti

Kediler sudan pek hoşlanmaz ve uzak durur değil mi? Ama kediler için birtakım genellemeler yapmak da pek mümkün değildir. Örneğin, bırakın sudan nefret etmeyi, yaşamını karaya hiç ayak basmadan teknede geçiren mutlu kediler var. "Okyanusta Bir Türk Kızı" adlı kitabın yazarı Hülya Leigh'in kedisi Şiba da bu sıradışı kedilerden biri. Onun okyanuslarda geçen yaşamı, soba başında uyuklayan ev kedilerinden çok daha renkli. Hülya-Derek Leigh çifti ilk tekne yolculuğuna çıkmaya karar verdiklerinde Antalya'daki evlerinde Çakıl adında yavru bir kedileri varmış. Onu geride bırakmaya gönülleri razı gelmediği için birlikte yola çıkmışlar. Ancak Çakıl'ın bir türlü tekneye uyum sağlayamadığını belirtiyor Hülya Leigh: "Bizi tırmalamaya başladı. Onu teknede tutamayacağımızı fark ettik. Şansımıza Yunanistan'da bir aileyle tanıştık. Bahçeli evleri vardı. Onlara bıraktık."

ASLINDA O BİZİ SEÇTİ
Yunanistan'dan İspanya'ya kadar olan seyirlerini başbaşa sürdüren Leigh çifti, yol boyunca kedilerinin yokluğunu hissetmişler. İspanya'da demirledikleri marinada yanlarına İngiliz bir tekne gelmiş. Teknedeki ailenin 5 yaşındaki oğulları Max'in de bir kedisi varmış. Ancak çok şımarık olan bu çocuğun kediye çok eziyet ettiğini belirtiyor Hülya Leigh: "Marina'ya gelir gelmez, kedi kendisini dışarıya zor attı ve bütün tekneleri

tek tek dolaştı. En sonunda bizim tekneye takılmaya başladı. Sonra sahipleri Max'in kediden sıkıldığını ve istersek alabileceğimizi söyledi. Bizim de onu Max'ın eline bırakmaya gönlümüz razı olmadı." Leigh çifti Atlantiği geçerken Şiba'yla ilgili hiç sorun yaşamamış. Yaklaşık 8-10 ay karaya hiç çıkmadığı olmuş: "Biz sandalla karaya çıkardık. O bizi beklerdi. Uzun yola çıktığımızda dümen başındayken kucağımızda oturur. Bizimle birlikte nöbet tutar. Nöbet bittiği zaman hemen yatağa gider yatar. Düşmemesi için teknenin etrafına bir ağ gerdik. Zaten çok temkinli. Eğer fırtına varsa tekne sallanıyorsa hemen içeriye girer ve bitmesini bekler. Sonra karaya geldiğimizi anlar. Daha demirin sesini duyar duymaz çıkar bakar nereye gelmişiz diye. " Şiba'nın Atlantik'te en çok hoşunlandığı şey uçan balıklar olmuş. Geceleri tekneye çarpıp içeriye düşen balıkları sabahları toplamak onun en büyük eğlencesiymiş. Küçük olanları bir lokmada mideye indiren Şiba, büyük olanları da mama kabının yanına bırakıp Hülya Hanım'ın parçalamasını bekliyormuş. Leigh çiftinin Blue Belle adlı teknesi şu sıralar Antalya Kemer Park Marina'ya demirli durumda. Onlar teknede yaşıyorlar. Şiba'nın karadayken de canı pek sıkılmıyor. Diğer teknelerin kedileriyle dost olmuş bile...

Neslihan Tunç