Mrsiç ve Rasim
Ortada bir gerçek var; Fenerbahçe bu kadrosuyla Beşiktaş'i yenebiliyorsa bir kenar yönetim başarısından söz etmek gerek. 40 dakikada olup bitenlere bir bakalım da kenar yönetimleri siz değerlendirin. Maçın başında pota altını iyi kapatan, uzunları Ellis ve Varda ile hücumda da sıkıntı çekmeyen Beşiktaş, rakibi alan savunmasına döndükten sonra El Amin gibi yaratıcı bir oyuncuya rağmen hücum çeşitliliğine gidemedi. Üstelik siyahbeyazlılar bu dönemde kadro derinliğini de kullanamadı. Buna karşılık sonradan oyuna giren Rasim'in mücadele gücüyle savunmasını toparlayan ve top kayıplarını ortadan kaldıran Fener, ikili sıkıştırmalarla Varda'yı da sindirdi. Ancak Fener'in sınırlı hücum kapasitesine Mrsic'in durgunluğu eklenince ilk yarıda skor güdük kaldı. Beşiktaş'ın koca 3.periyotta tek yaptığı Bekir ve Haluk'la boş üçlük atmak oldu. Fener ise fizik dezavantajına rağmen topu pota altına geçirip sayılar buldu. Beşiktaş, bu 10 dakikada 4 üçlük dışında sadece bir basket üretebildi. O da periyodun bitimine 37 saniye kala geldi. Bu görüntü oyunun F.Bahçe lehine dönmeye başladığını gösteriyordu. Fenerbahçe son periyotta beklenmedik birşey yaptı. Beşiktaş'ın gömülmesini fırsat bilip ikili oyunlarla üçlükler yakaladılar ve MrsiçSalyers ikilisi bunları sayıya çevirdiler. Tamamı üçlüklerle kazanılmış 150'lık seri Beşiktaş'ın moralini sildi süpürdü. Kısalan Beşiktaş, son çare hücumdaki temel eksikliği giderip içeriyi zorlamaya başladı. Salyers ve Rasim'in beşlemesi zaten 6 oyuncuyla oynayan Fener'e darbe vurdu. Ama Beşiktaş'ın bunu değerlendirecek oyun planı yoktu. Son dakikada Mrsiç'e top aldırıp sonra taktik faul yapılması da büyük hataydı. Maçın, daha doğrusu sonucu belirleyen son çeyreğin yıldızı Mrsiç. Ama Rasim'in takımına kattığı enejiyi de görmezden gelemeyiz. Beşiktaş'ta ise Varda tam bir hayal kırıklığıydı. Ancak Varda'yı kullanamayanlar bu mağlubiyetin esas sorumlusu.
|