| |
|
|
"İptal"in anlamı
Birçok kritik düzenleme gibi, yabancıların Türkiye'de mülk alımlarına imkan sağlayan yasa da yüksek yargıdan döndü. Ancak yasanın yürürlüğe girdiği 19 Temmuz 2003 tarihinden bu yana "Vatan elden gidiyor", "Lozan deliniyor" psikozuna girmiş olanlar, bu gelişmeye pek sevinmesin. Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, geçmişteki iki kararından farklı. Yüksek Mahkeme rahmetli Özal döneminde yabancılara mülk satışını serbest bırakan iki yasayı 1985 ve 1986'da iptal ederken, gerekçesi tam da onların istediği gibiydi: "Ülkede yabancının arazi ve emlak edinmesi, salt bir mülkiyet sorunu gibi değerlendirilemez. Toprak, devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlığın simgesidir." Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç'ın açıklamasından anlaşıldığı kadarıyla, oybirliğiyle alınan kararın nedeni bu kez farklı: "Yasal güvenceler ve sınırlamaların yeterli görülmemesi." Nitekim Kılıç da "Bu karar yabancılara hiç mal satılamaz anlamında değil" diyerek, yasanın özüne itirazları olmadığını ima ediyor. Neler olabilir ek güvenceler? Uzmanların, objektif düşünenlerin önerileri var. Örneğin mülk alan yabancıya yılın belli bölümünde oturma koşulu getirilmesi gibi. Tapusu yabancılara geçmiş gayrımenkullerin zorunluluk halinde rayiç bedelle kamulaştırılması yolunun açık tutulması gibi. Anayasa Mahkemesi'nin, yabancılara mülk satışını globalleşmeyle savaşlarının silahı yapan Donkişot'ların komplo teorilerine prim vermemesini, sevindirici bir gelişme olarak görüyoruz. Ve o çevrelere soruyoruz: Bu yasa gerçekten egemenliğin yabancılara peşkeş çekilmesi tehlikesi yaratsaydı, Sezer onaylar mıydı?
|