|
|
|
|
CIA'ya 3 ülkede soruşturma
Amerikalı ajanların, terör zanlısı diye bazı Ortadoğu kökenli Müslümanlar'ı kaçırması, İsveç, Almanya ve İtalya'da soruşturuluyor.
Mısırlı radikal bir din adamıydı Ebu Ömer. Yaşadığı Milano'da (İtalya) öğle namazı için camiye gidiyordu. Issız bir sokakta yanına iki adam yaklaştı. Yüzüne bayıltıcı sprey sıktılar ve apar topar bir araca bindirip uzaklaştılar... Halid Masri. Alman vatandaşıydı. Makedonya'da tatildeyken benzer şekilde o da kaçırıldı... İsveç'te ise parlamento benzer bir kaçırma olayına soruşturma açtı. Şimdi bu üç ülkenin savcılıkları, Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü'nün (CIA) bağlantısını soruşturuyor...
4 AY ESİR KALDI 11 Eylül saldırıları sonrası terör zanlılarını başka ülkelerde kaçırdığı, Gulfstream tipi küçük uçakla üçüncü ülkelere götürdüğü ortaya çıkan CIA, resmi makamlarca sıkıştırılıyor. İtalya'daki soruşturmayı yürüten savcılık, Ebu Ömer'in kaçırıldığı günlerde ülkenin güneyindeki Aviano Amerikan üssünden kalkış yapan uçakları soruşturuyor. Ayrıca üsse giriş-çıkış yapan araçlar, araçların içinde neler olduğu, bütün uçuş kayıtlarının kendilerine verilmesini istedi. Antiterör davalarıyla tanınan Savcı Armando Spataro, Mısırlı din adamının 15 CIA ajanı tarafından kaçırıldığı iddiası üzerinde duruyor. Alman vatandaşı Halid Masri de kaçırıldıktan sonra 4 ay Afganistan'da tutulduğunu, El Kaideci olmadığı anlaşıldıktan sonra da Arnavutluk sınırında bir bölgede bıraktıklarını söyledi. Masri, kendisini kaçıranların Amerikan aksanıyla İngilizce konuşan kişiler olduğunu anlattı.
KUKULETALI AJANLAR Alman savcılar da Masri'nin anlattıklarını resmen soruşturuyor. Münih kenti savcılık makamı "Kimlerin kaçırdığını, işkence yapıp yapmadıklarını bulmaya çalışıyoruz" açıklaması yaptı. Benzer bir kaçırma olayı üzerine soruşturma açan İsveç parlamentosu, kukuleta takmış CIA ajanlarının 2001'de iki Mısır vatandaşını kaçırıp uçakla başkent Kahire'ye götürdüğünü belirledi. İnsan haklarına saygı konusunda ilk sıralarda gelen İsveç'te bu kaçırma olayı büyük bir şok etkisi yarattı. Üç ülkeden de yetkililer, yaptıkları açıklamalarda "olayların siyasi boyut taşıdığını, soruşturmalarla bağlantılı herkes üzerinde büyük bir baskı olduğunu" söylüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|