''İslam Özel Sektörün Geliştirilmesi Kurumunu Kuran Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'', TBMM Dışişleri Komisyonu'nda kabul edildi.
AK Parti Antalya Milletvekili Mehmet Dülger'in başkanlığında toplanan Dışişleri Komisyonu'nda, tasarının içerdiği anlaşma konusunda görüşlerini dile getiren CHP'liler, Türkiye'nin bazı hükümlere ihtirazi kayıt koymasının somut bir sonuç yaratmayacağını savundular.
Oluşturulacak kurumun sadece İslami kurallara uygun ticaret yapan özel sektöre katkıda bulunmasının öngörüldüğünü belirten CHP'liler, şirketler açısından bu düzenlemenin eşitsizlik meydana getireceğini, aynı sektördeki şirketler arasında haksız rekabete yol açacağını bildirdiler. CHP'li üyeler, anlaşmanın, AB müktesebatına aykırı olduğu görüşünü de dile getirerek, Türkiye-AB ilişkilerinde sorun yaratabileceğini belirtiyorlar.
CHP'lilerin görüşlerine katılmayan AK Partili üyeler ise Türkiye'nin İslam Kalkınma Bankası'nın üyesi olduğunu anımsatarak, bugüne kadar bankanın kaynaklarından önemli miktarda fon sağlandığını,yeni oluşumun da Türk özel sektörünün yararlanacağı yararlı bir örgütlenme olduğunu dile getirdiler.
Anlaşmanın Türkiye-AB ilişkilerinde sorun yaratmayacağı görüşünü savunan AK Partililer, İslam Konferansı Örgütü'ne (İKÖ) üyeliğinden kaynaklanan yapılanmalarda Türkiye'nin yer almasına, herhangi bir itirazın olmadığını ifade ettiler. Yeni örgütlenmenin, İKÖ'ye bağlı İslam Kalkınma Bankası'nın bünyesinde oluşturulduğunu belirten AK Partililer, İKÖ Genel Sekreteri'nin de Ekmeleddin İhsanoğlu olduğuna işaret ettiler. ANLAŞMA NEYİ ÖNGÖRÜYOR?
Türkiye tarafından 1 Eylül 2003 tarihinde imzalanan ''İslam Özel Sektörün Geliştirilmesi Kurumu Kuran Anlaşma'', İslam Kalkınma Bankası bünyesinde 2000 yılında kurulan ve merkezi Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde bulunan kuruma, Türkiye'nin üyeliğini öngörüyor. Anlaşmada kurumun amacı, ''İslam kurallarına uygun, İslam Kalkınma Bankası'nın faaliyetlerine ilave olarak mal ve hizmet üreten özel teşebbüslerin kurulmasını, büyümesini ve modernizasyonunu teşvik ederek üye ülkelerin ekonomik kalkınmasını sağlamak'' şeklinde ifade ediliyor.
İslam Özel Sektörün Geliştirilmesi Kurumu'nun, ''faaliyet prensipleri''ni düzenleyen hükümler arasında, 3 kişilik İslam Hukuki Komitesi'nin İslam'a göre uygun bulmadığı yatırım kategorisine giren faaliyetleri gerçekleştirmeyeceği'' de yer alıyor. TÜRKİYE'NİN İTİRAZLARI
Anlaşmanın ''giriş'' bölümü ile ''amaç'' maddesi ve ''faaliyet prensipleri''nde yer alan İslam ilkelerine uygunluğa vurgu yapan hükümlerle organizasyonu düzenleyen ''yapı'' maddesine, ''İslam Hukuku Komitesi'' ve ''Tahkim''le ilgili maddelerine, ''Anayasa, kanunlar ve bağlı olduğu anlaşmaların hükümlerinin saklı olduğu'' şeklinde Türkiye'nin ihtirazi kaydı bulunuyor.
Türkiye, kuruma üye olduğu takdirde katılım payı 11 milyon 760 bin ABD Doları olacak ve bu tutar, Türkiye adına İslam Kalkınma Bankası tarafından ödenecek.