|
|
Bakan ihaleye el koydu
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2 Temmuz 2005'te işletme süresi dolan Atatürk Havalimanı (AHL) Dış Hatlar Terminali ihalesiyle ilgili olarak gündeme getirdiğimiz hususları soruşturmaya verdiğini söyledi. Dün görüştüğümüz Bakan Yıldırım, Tepe-Akfen-Vie (TAV) konsorsiyumunun, terminalin işletmesini yeniden üstlenmek üzere, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nde bazı kişilerle yakın temas kurduğu yönündeki bilgilerimiz için de şunları söyledi: 'Terminali işleten TAV ya da havacılıkla ilgili başka kuruluşların yetkilileriyle DHMİ personel ve yetkilileri, işleri gereği sık sık görüşüyorlar. Bu normaldir. Ama bahsettiğiniz anlamda bir ilişki kurma, işi tarif etme gibi hususlar şayet söz konusuysa gereğini de yaparız. DHMİ gibi kurumlarda mevcut çalışanları değiştirip yerine yenilerini koymak bazen iyi sonuç vermiyor. Ancak, durum böyle diye de yanlış yapanları yerinde tutmayız. Ben henüz ihale şartnamesini görmedim. Yazılarınız üzerine istedim, ancak halen daha inceleyemedim. Eğer bahsettiğiniz anlamda bir tarif varsa, tabii ki düzeltiriz. İhaleye bu iş kolunda çalışan diğer firmaların da girmesini sağlamak için adım atarız. Ancak, böylesine özellikli işlerde her halükarda ihale kriteri koyulması gerekir. Kapıları herkese açıp, "gelin bu işi yapın" dersek yeni sorunlar ortaya çıkar. Bu sebeple bu işten anlamayan, ama herhangi bir otel işletmeciliği yapan ya da hizmet sektöründe çalışanlara da bu kapıyı açıp, terminal işletmesini riske edemeyiz.' Dış hatlar terminalinin komplike bir iş olduğunu ve kalan sürenin ihalenin yapılıp-yapılmayacağı yönünde endişelere sebebiyet verdiğini hatırlattığımızda ise Bakan Yıldırım, AHL Dış Hatlar Terminali ihalesinin her şeye rağmen yapılacağını ve bir sıkıntıya mahal verilmeyeceğini üzerine basa basa ifade etti. Ulaştırma Bakanı, bu işi devletin yeniden üstlenmesinin söz konusu olmadığını, böyle bir durumun yeni kargaşaları ortaya çıkaracağını ve bunun geriye dönüş anlamına geleceğini kaydetti ve 'Böyle bir şey kesinlikle düşünmüyoruz.' dedi. Bakan Yıldırım'ın vurgu yaptığı son nokta ise şöyle; 'Terminal işletme şartında bazı maddeleri ve terminal büyüklüğünü Türkiye'deki firmaların katılımını sağlayacak şekilde esnetebiliriz. 200 bin m2 yerine 100 bin m2 gibi şartlar da koyabiliriz. Ama Türkiye'nin vitrini konumundaki Atatürk Havalimanı'nı hiçbir şekilde sıkıntıya sokacak adım atmayız. Yanlış işlerin yapılmasına da fırsat vermeyiz'
|