| |
|
|
Duygularımı ifade edemiyorum!..
Tolga'nın boynuna sarıldım, film bittiğinde.. "50 yıldır yazıyorum" dedim.. "Bu film imzamın atıldığı en onurlu yer.." Tolga Örnek, o dillere destan Atatürk, Nemrut ve Hititler belgesellerini çeken harika delikanlı, "Gelibolu'ya başlıyorum" demişti.. Ben de köşemde minik yazılar yazmıştım, "Çanakkale savaşları ile ilgili belgesi, söyleyecek lafı olan, şuradan, şuradan Tolga Örnek'i arasın" diye.. Bu kadarcık.. Minnacık.. Filmin sonunda katkıda bulunanlara teşekkür listesi geçiyor.. Baktım "Hıncal Uluç" yazıyor.. Bu kadarcık katkıya bile teşekkür.. Bu nasıl bir vefa duygusudur.. Oraya adımın yazılmasından niye bu kadar gurur duyduğumu anlamanız için filmi görmeniz gerek.. Bakın abartmıyorum, iddia ediyorum.. Bugüne dek çekilmiş, en müthiş savaş belgeseli.. Bugüne dek çekilmiş, en savaş aleyhtarı film.. Savaşı ve savaşın anlamsızlığını bu kadar vurucu anlatan başka film yok, dünyada.. Çanakkale Savaşları.. Hep biliyorsunuz değil mi?.. Öyle sanın.. Ben de öyle sanıyordum.. Hiçbir şey bilmediğimi gördüm.. Çanakkale'yi geçin, savaş nedir onu bilmediğimi gördüm.. Yüzlerce film gördüğüm, yüzlerce kitap okuduğum halde.. Tolga müthiş bir şey yapmış.. Savaşı tarihçiler, edebiyatçılar, uzmanlar, politikacılar, komutanlar değil, bizzat içinde yaşayanlar anlatıyor, askerler, erler.. İngiliz, Fransız, İrlandalı, Avustralyalı, Yeni Zelandalı.. Türk.. Tutulan günlükler, eve yazılan mektuplarla anlatıyor Tolga Çanakkale'yi.. Hepsi orada yaşanmış, hepsi orada yazılmış, orada söylenmişlerle.. Dışardan eklenmiş, sonradan söylenmiş tek kelime yok.. Savaşın dehşetini, savaşın vahşetini o zaman hissediyorsunuz işte.. O askerlerin ağzından siperlere girerek, süngü takıp saldırarak, bomba ile paramparça olarak.. Politikacılar istedi diye yüz binlerce genç ölüyor, Gelibolu'da.. Sonra politikacılar anlaşıyor.. O yüz binlerce gencin hayatına mal olan geçiş, tek kurşun atılmadan gerçekleşiyor. Çanakkale geçilmiyor, ama İstanbul işgal ediliyor.. O zaman?.. Niye?.. Niye öldü bunca genç?.. Niye.. Niye.. Tolga'nın seyircinin kanını donduran, öldüren, ezen müthiş filmi, mart ayı içinde seyirci karşısına çıkacak.. O zaman gene yazacağım.. Gene filmi bir türlü ifade edemeyerek.. Yüz kez yazsam da ifade edemeyeceğimi biliyorum zaten.. Gelibolu'yu izlerken hissettiklerim ifade edilemez, çünkü!..
|