|
|
|
|
|
|
İki kadın iki kanser savaşı
Meme kanserine yakalanan Uğur Alpözen Yenseni ve 40 yaşında İktisat Fakültesi'ni bitirecek kadar yaşama bağlı olan Nazlı Tuncer... 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde bugün Lütfi Kırdar'da gerçekleşecek panele konuşmacı olarak katılacak olan Yenseni ve Tuncer, hastalıkla mücadele süreçlerini anlatacak.
Kadınların en önemli hastalığı meme kanseri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde (bugün) 13.00 15.00 saatleri arasında Novartis'in sponsorluğunda Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu'nda düzenlenecek panelde konuşulacak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden Medikal Onkolog Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden Cerrah Prof. Dr. Mahmut Müslümanoğlu, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden Psikonkoloji Bilim Dalı Başkanı ve Psikiyatrist Prof. Dr. Sedat Özkan'ın konuşmacı olarak katılacağı panelde, kanserle savaştan galip çıkan iki kadın; Uğur Alpözen Yenseni ve Nazan Tuncer, meme kanseriyle savaşan kadınlara, hastalıklarının seyrini ve nasıl başettiklerinin hikayesini anlatacak. 2003 yılında meme kanserine yakalanan Nazan Tuncer (54), hastalığını özel bir şirkette Personel ve İdari İşler Müdürü olarak çalışmalarına devam ederek yendiğini söylüyor: "Hastayım evime çekilip dinleneyim demedim, mücadeleme sonuna kadar devam ettim. Hayat o kadar güzel ki, uğruna savaş vermeye değer. Ameliyatımı bile cuma gününe denk getirdim ve pazartesi günü işime geri döndüm, çalışma arkadaşlarımın da çok desteğini aldım."
ŞİİR YAZMAYA BAŞLADI Meme kanseriyle mücadele eden bir başka isim ise, hastalandıktan sonra tam 5 kitap yazan Uğur Alpözen Yenseni... 59 yaşındaki Yenseni, 1997'de başlayan mücadelesini şöyle anlatıyor: "6 ayda bir sürekli kontrole giderdim, şüpheleniyordum ama 3'üncü derece kanser olana kadar doktorlar bana teşhis koyamadı. Artık çok ilerlemiş olan kanserde göğsümün tamamen alınmasından başka şansım kalmamıştı." Kanser olduğunu öğrendikten iki gün sonra ameliyat geçiren ve "Tek mememle rahat rahat geziyordum" diyen Yenseni, "Hiç umursamıyordum, tek mememle, kel kafamla rahattım. Çünkü ben ne meme ne de saçtım. Hayata daha çok sarıldım ve kalıcı olmak için şiir yazdım" diye konuşuyor. İkinci kemoterapiden sonra kaleme kağıda sarılan ev hanımı Uğur Yenseni, ailesinden aldığı desteğin de yardımıyla kendine güvenini hiç yitirmediğini, yaşamla bir anlamda iddiaya girdiğini söylüyor. Yenseni, yüzmekten ve spor yapmaktan asla vazgeçmediğini anlatıyor: "Yüzmeyi çok seviyorum ve ameliyattan sonra kolumu açmaya çalışarak yüzmeye devam ettim. Tek bir şey vardı aklımda, 'ben sana yenilmeyeceğim kanser' diyordum. Ağlamıyordum ama gözlerimden yaşlar süzülüyordu".
NAZLI GÜVEN HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|