|
|
|
|
|
|
'Ekonomide ilk günkü heyecanımız devam ediyor'
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomide ilk günkü heyecan ve dinamizmin artarak devam ettiğini belirterek, ''Ne söylediysek onu yaptık, neyi hedeflediysek o yöne doğru kararlılıkla yürüdük. Bundan sonra da hiç kimse, bizden kötü sürprizler beklemesin'' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, ekonomideki göstergelere değindi. 2005 yılının Türkiye ekonomisi için köklü bir dönüm noktası olacağını, 2003 ve 2004 yıllarının, krizlerin etkisiyle mücadele edilen, yaraların sarıldığı, ekonominin yeniden yapılanma mücadelesi verdiği dönemler olduğunu anlatan Erdoğan, bundan sonraki sürecin artık ekonominin ileriye doğru önemli atılımlar yapacağı, hedeflerini büyüteceği, daha sağlam bir zemine oturacağı bir süreç olacağını vurguladı.
Avrupa Komisyonu'na 2004'te sunulan Katılım Öncesi Ekonomi Programı'nda 3 yılın hedeflerini ortaya koyduklarına işaret eden Erdoğan, ''2 yılı aşkın bir süreden beri kararlılıkla, disiplinle, samimiyetle ve cesaretle uyguladığımız politikaları, hiçbir taviz vermeden sürdürecek ve bu programla belirlediğimiz hedefleri de tutturacağız. Ekonomideki başarımızın temelinde güven ve istikrar vardır. Bugüne kadar ne söylediysek onu yaptık, neyi hedeflediysek o yöne doğru kararlılıkla yürüdük. Bundan sonra da bizden hiç kimse kötü sürprizler beklemesin'' dedi.
AK Parti iktidarının ekonomide yapacaklarının belli olduğuna ve yaptıklarının da yapacaklarının en açık garantisi olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Katılım Öncesi Ekonomik Programımızda ne dediysek, neyi öngördüysek, neyi hedeflediysek taviz vermeden uygulamaya devam edeceğiz; bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın'' diye konuştu.
EKONOMİK GÖSTERGELER
Yılın ilk 2 ayındaki ekonomik göstergelere dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
''2 ay gibi kısa bir süre içinde Türkiye birçok göstergede yine tarihi seviyeleri, rekor düzeyleri yakalamıştır. Yeni Türk Liramız 1 Ocak 2005 tarihi itibariyle kullanılmaya başlanmış, operasyonda hiçbir sorun yaşanmamış; halkımız çok kısa süre içinde yeni para birimini benimsemiştir. Enflasyonda düşüş Ocak ayında da devam etmiştir. YTL'nin yuvarlama etkisiyle enflasyonu artıracağı tahminleri boşa çıkmıştır.Yıl sonu için belirlediğimiz enflasyon hedefi yüzde 8'dir ve bu iddialı hedefe de mutlaka ulaşılacaktır.
Büyüme rakamları henüz açıklanmamış olmakla birlikte yine hedefimizin üzerinde, yaklaşık yüzde 8,5 oranında bir büyümenin gerçekleşeceği şimdiden görülebilmektedir.Faizlerdeki düşüş devam etmektedir. 2005 yılının ilk aylarında Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi tarihinin en düşük faiz oranlarıyla borçlanma gerçekleştirmiştir.
2005 yılında yapılan tahvil ihraçlarımız yeni rekorlara imza atmış, tahvillerimize rekor düzeyde talep olmuş, ortalama vade süreleri uzamıştır. Bakınız, 15 Şubat'ta Hazinemiz Cumhuriyet tarihinin en uzun vadeli borçlanmasını gerçekleştirdi.5 yıl vadeli bu tahvilimizin şu andaki ortalama faizi yüzde 14,6'dır ve bu da yine bugüne kadar görülen en düşük faiz oranıdır. 2004 yılı bütçe gerçekleşmeleri, dış ticaret hacmi, turizm gelirleri, kapasite kullanımı yine rekor düzeyde olmuştur.Borsamız tarihinin en yüksek işlem hacmine ulaşmış, üst üste rekorlar kırmıştır.''
'EKONOMİ DAHA SAĞLAM VE KORUNAKLI YAPIYA KAVUŞTU'
Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası itibarının da arttığını, Türkiye'nin sadece yükselen piyasa ekonomileri arasında değil, dünya ekonomileri arasında parlayan bir yıldız olduğunu söyledi. Bugün artık dünyanın saygın bankalarının YTL cinsinden tahvil ihracına başladığını ve rekor düzeyde satış gerçekleştirdiğini kaydeden Erdoğan, ''Bu saydıklarım uzunca bir listenin yalnızca bir kısmını oluşturmaktadır'' dedi.
Özellikle yapısal reformlarla ekonominin çok daha sağlam, çok daha korunaklı bir yapıya kavuştuğunu, geleceğe çok daha güvenle bakabilecek bir hale geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ekonomide ilk günkü heyecanımız, ilk günkü dinamizmimiz artarak devam etmektedir. Mevcut sorunların da çözüm yoluna girmesi için aynı heyecanla, aynı dinamizmle çalışmaya devam edeceğiz, bundan hiç kimsenin kuşkusu, tereddüdü, şüphesi olmasın. Her zaman söylüyoruz, biz ekonomiyi grafiklerin, göstergelerin, rakamların arkasından izlemiyoruz. Biz ekonomiyi çarşıda, pazarda, fabrikalarda canlı olarak, sıcağı sıcağına izliyoruz. Düşen enflasyon, gerileyen faizler, büyüme, ihracat sokağa ne kadar yansıyor, vatandaşımızı ne kadar rahatlatıyor, bunu yerinde, görerek ölçüyoruz.
2004 yılının 4. çeyreğine ilişkin işsizlik rakamları açıklandı. İşsizlik bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,3 oranında gerilemiş. Tabii ki bu arzu ettiğimiz oranda bir gerileme değil. Ama şuraya da özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Türkiye'de her yıl istihdama yeni katılan iş gücü sayısı yaklaşık 500 bin kişidir. Binde 3'lük bir düşüş ne demektir? 500 bin kişiye iş bulunmuş, hatta bunun biraz da üzerine çıkılmış demektir. İnşallah ekonomimizdeki istikrarlı büyüme devam edecek ve işsizlik sorunu da artık çözüm yoluna girmiş olacaktır.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|