| |
|
|
'Çocuk teröristler'
Kızıltepe Davası 'sembolik' ama her tarafa kulak vermek gerekli.
Haberlerde, arada bir vurguluyorum, denge çok önemli. Özellikle Türkiye'nin arınmaya çalıştığı insan hakları ayıplarıyla ilgili hukuksal gelişmelerde kamuoyunun doğru, çok yönlü bilgilenmesinde, ölçülere dikkati elden bırakmayalım. 22 Şubat tarihli Sabah'taki Gözler Bu Davada manşetine konu olan Kızıltepe Davası'na ilişkin haber, bir yönüyle eksiklik hissettiriyor. Haberde bol ayrıntı var: Güvenlik önlemleri, katılım yoğunluğu, sanık polislerin duruşmaya gelmemesi, itirazlar vs vs. Özellikle Umur Talu'nun üzerine gitmesiyle gündemdeki haklı yerine yerleşen Kızıltepe Davası, evet, insan hakları açısından simgesel öneme sahip, "test" niteliğinde bir dava. Öyle. Ama, siyasi vs. yanıyla kampanyaya da dönüşen bu dava, sonuçta, hukuksal bir süreç. Dolayısıyla davalı ile davacı taraflarının neyi nasıl tartıştığı, savları ve dayanakları doğru, adil ve tarafsız biçimde verilmeli. Başka bir gazeteden, bir polis avukatının (Veysel Güler), "BM'nin geçen hafta yayımladığı rapora göre, dünyadaki çocuk terörist sayısının 360 binden 300 bine düştüğü belirtiliyor. Demek ki çocuklar da terörist olabiliyor. Ayrıca Uğur Kaymaz'ın yaşı konusunda tereddütlerimiz var. Bu çocuğun tanıkların anlatımına göre koltuk altındaki kıllarının uzamış olduğu ve bıyıklarının terlediği belirtiliyor" dediğini öğreniyoruz. Bunun yorumuna karışmam. Bir görüş. Ama Sabah haberinin içinde olması gereken, önemli bir ayrıntı. Keşke yer alsaydı.
|