|
|
|
|
|
Bu hayatta iki kazak bana yetiyor
|
|
* Sizi kırmızı kazaksız görmek mümkün değil, kaç tane var? İki tane. Biri bu. Diğeri de kapalı yakalı.
* Sürekli kırmızı giyiyorsunuz, neden? Başka yok da ondan. .
* Nasıl yani! Siz ki Karaca trikolarının üreticisiydiniz. Sadece iki kazağınız mı var? Çok vardı ama onları verdim. Tüketmeye karşıyım. 'Karaca yıllarca' diye bir sloganımız vardı ya. Benimki de işte yıllandı.
* Üstünüzdeki bu kazak kaç yıllık? Bu kazak vardır bir 20 yıllık.
* Yün kazak 20 yıl dayanmış yani? 50 yıldır giyenler var Karaca'yı. Babadan oğula ve toruna devam edenler var. Geçenlerde gördüm birini. 'Bak' dedi, 'benim kazağımdı, şimdi torunuma giydiriyorum.' 'Karaca yıllarca' diye ben değil, müşterilerim demişti bana. Modaya karşı, tüketime karşı.
* Tüketim toplumu olmamız hakkında ne diyeceksiniz? Tüketim toplumunun getirdiği sorunları hep beraber yaşıyoruz. Tüketerek değil paylaşarak yaşamalıyız. Bugün çılgınca bir tüketim var. Global ekonomiyi ben kanser hücresine benzetiyorum. Kanser hücresi büyümek ve çoğalmakla şartlanmıştır. Nereye kadar büyüyor biliyor musunuz? Kendine hayat vereni yok edene kadar! Bugünkü ekonomi de duramaz, durunca hasta olur diyorlar. Büyümesi lazımmış. Sürdürülebilir kalkınma nereye kadar?
KARACA İÇİN GÜCÜM YOKTU
* Karaca markası şu an yaşamıyor diye üzülüyor musunuz? O markaya bir şey olmaz.
* Karaca markasını sattığınız için pişman mısınız? Bu markayı büyütmek için çok savaş verdim. Ama dünyada her şeyi yapıp, her arzusunu yerine getirmiş kimse yok. Ben de onlardan biri olacağım. Kadere razı olacaksın. Tabii ki sahibi ben olup, markayı bu günlere ben getirmek isterdim ama o gücüm yok. Ben 1980'den sonra para kazanmamak için her türlü numarayı yapıyorum. Yeter artık para beni kullanamaz. Şimdi ben onu kullanıyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|