|
|
|
|
Kazayla gelen bebek
Yüksel-Aysel Kartal, 28 yıldır çocuk istiyordu. Bir tesadüf her şeyi değiştirdi.
Polis memuru Yüksel Kartal ve eşi Aysel Hanım'ın mutlu evliliklerinin tek eksiği bir çocuktu. Geçtiğimiz yıl bir tüp bebek merkezinde çalışan muhasebecinin kaza yaparak Yüksel Kartal'ın görev yaptığı karakola gitmesi, mucizenin başlangıcı oldu. Kartal çifti son çare olarak bu merkeze başvurdu. Şimdi iki aylık oğulları Armağan Yağız'la ikinci baharlarını yaşıyorlar.
Trafik kazasıyla gelen bebek
Polis memuru Yüksel Kartal ve eşi Aysel Hanım 28 yıl boyunca bebek özlemi çekti. Tam ümitlerini yitirdikleri anda bir trafik kazası hayatlarını değiştirdi.
Aysel ve Yüksel Kartal çiftinin mutlu evliliklerinde tek bir eksikleri vardı; bir çocuk. 28 yıldır özlemini duydukları bebeklerini kucaklarına almak için pek çok doktora gittiler, tedavi gördüler ama sonuç hep hüsran oldu. Üst üste yaşadıkları kötü tecrübeler nedeniyle bu konuyu bir daha hiç açmamak üzere kapatmışlardı ki, ilginç bir tesadüf çiftin hayatını değiştirdi. Bu tesadüf bir trafik kazasıydı. Geçtiğimiz yıl bir tüp bebek merkezinde çalışan muhasebeci Cafer Karaahmet'in aracına arkadan başka bir otomobil çarpıp kaçar. Karaahmet, polis memuru Yüksel Kartal'ın görev yaptığı Arnavutköy Karakolu'na gelir ve şikayetçi olur. Kartal, muhasebecinin tüp bebek merkezinde çalıştığını öğrendiyse de kendi probleminden söz etmek istemediğini söylüyor: "Bebek konusunu eşimle birlikte kapatmıştık. Bu nedenle bir şey söylemedim. Ancak bir mesai arkadaşım, kaza geçiren kişinin tüp bebek merkezinde çalıştığını duyunca benden bahsetmiş. Karaahmet de 'Mutlaka bize uğrasınlar' demiş. Arkadaşım da ısrar edince konuyu eşime açmaya karar verdim." Eşine olayı anlatan Yüksel Kartal, bir kez daha denemeye karar verdiklerini söylüyor: "Hiç ümidimiz yoktu ama 'Hadi son bir kez deneyelim' dedik ve gittik. Dr. Seval Taşdemir bize çok umut verici yaklaştı. Hemen tedaviye başladık."
İLK DENEMEDE HAMİLE KALDI Yüksel Bey, gördükleri tedavilerin ardından ilk tüp bebek denemesinde Aysel Hanım'ın hamile kaldığına inanamadıklarını söylüyor: "Çok mutlu olduk tabii ama hep bir aksilik olacak diye korktuk. Bebeğimizi kucağımıza alana kadar sevincimizi hep gizledik. Armağan Yağız dünyaya geldikten sonra yaşadığım duyguları kelimelerle anlatamam. İki isim koyduk. Armağan'ı ben koydum. Yağız'ı da eşim koydu. Bundan sonra bütün hayatımı ona adadım." 46 yaşında anneliğin tadını çıkaran Aysel Kartal da 28 yıl sonra gelen bebeğine hala inanamadığını söylüyor: "Tüp bebek merkezine, 'Son bir kez deneyelim' diyerek geldik. Yaşım 45 olduğu için bir problem çıkar diye korkuyordum. Seval Hanım hiçbir sorun çıkmayacağına dair beni ikna etti. Tedaviye aldı. İlk denemede hamile kaldım. Bunu duyduğumda inanamadım. 9 ay taşıdım ama yine de doğana kadar inanamadım bir çocuğum olacağına. İlk doğduğunda yanıma getirdiklerinde gözümü açınca 'Bu bizim mi?' diye sormuşum. Haberim yok."
SANKİ GENÇLEŞTİM Aysel Hanım ve Yüksel Bey 3 kilo ağırlığında ve 49 santim boyunda doğan ve şu anda iki aylık olan Armağan Yağız'ın üzerine titriyorlar. Yaşadıkları mutluluk gözlerinden okunan çift minik bebeklerinin kendilerine gençlik kattığını düşünüyorlar. Aysel Hanım, o bizim en değerli varlığımız diyor: "Gündüzleri uyuyor, gece sabaha kadar uyanık. Ama hiç zor gelmiyor inanın. Kaç gecedir uyku nedir unuttum. Ama kendimi çok enerjik hissediyorum. Seve seve bakıyorsunuz." Aysel ve Yüksel Kartal çiftini bebeklerine kavuşturan Fertijin Kadın Sağlığı Merkezi'nden Dr. Seval Taşdemir, başarılı sona ulaşmaktan mutlu olduklarını söylüyor: "Aysel Hanım bize geldiğinde 45 yaşındaydı. Bu yaş grubunda bize müracaat eden her hastayı tedaviye almıyoruz. İlk önce hormon yapısını, ultrasonla yumurtalık rezervlerini değerlendirip öyle karar veriyoruz. Bu yaş gruplarında tedaviye aldığımız hastalarda da başarı oranları yüzde 10 civarında. Dolayısıyla Aysel Hanım'ın gebeliği bizim için çok kıymetli. Bu ileri yaş gruplarında özellikle lazer tekniğini ve mikroenjeksiyon yöntemini uyguluyoruz. Annenin de yaşından dolayı tereddütü vardı. 'Bu yaştan sonra gebelik sıkıntılı olur mu? Bebeğin sağlığıyla ilgili problem olur mu?' gibi. Kendisine tıptaki son gelişmelerle sahip olunacak bebeğin sağlıklı olup olmadığını belirlediğimizi anlattım."
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|