|
|
|
|
|
Ortadoğu'da fitili Lawrence ateşledi
|
|
11 yıl Arap dünyasını kasıp kavuran, dillerini lehçelerine kadar öğrenen Lawrence karış karış bildiği bu topraklardaki casusluk faaliyeti ile büyük şöhrete kavuşmuştu.
Neresinden baksanız her yanı sanki pamuk ipliğiyle birbirine bağlı Kerkük ve Musul öksürdüğü zaman, Irak yatağa düşüyor. Gazze ve Filistin'de olup bitenler Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün için de problem. Türkiye ise fokur fokur kaynayan Ortadoğu kazanının altındaki ateşi söndürmenin yöntemlerini arıyor. Peki bu kazanın altındaki ateşi kim yaktı? 1913 bitiyordu. İttihatçılar dizginleri ele almış, muhalefet susmuştu. Nazım Paşa ve Mahmut Şevket Paşa öldürülmüştü. Ölen öleneydi ve Arabistan'da gerilim üst noktaya gelmişti. Savaş kapıyı çalmıştı. Osmanlı İmparatorluğu seçim yapacak durumda değildi. Fransa, İttihat ve Terakki'nin çaldığı beraberlik kapılarını açmıyordu. İngiltere'ye yaklaşmanın mümkünü yoktu. O İngiltere ki, Arap dünyasında egemen ve çıkarcı olabilmenin çaresini Osmanlı'nın yıkılışında buluyordu. Çarlık Rusya'sına bağışlardan pay vermek ve Arap, Hint topraklarını sömürmek için uğraş veren İngiltere için Ortadoğu vazgeçilmezdi. Petrol yataklarına sahip olmak gayesi taşıyan Büyük Britanya için Lawrence'lara başvurmak zamanı gelmişti. 11 yıl Arap dünyasını kasıp kavuran, Arap dilini lehçelerine kadar öğrenen ve "Araplar hiçbir zaman bir bayrak altında toplanamayacaklar, tek bir devlet olamayacaklardır. Onun için en mükemmel yönetim Türk yönetimidir. Biz çıkarlarımız gereği olarak ihtiyarlamış ve değişen şartlara göre yaşama gücünü tazelemiş bu yönetimi yıkacağız ve istediklerimizi elde edeceğiz. Fakat hiçbir zaman Türklerin yerini alamayacağız" diyen Lawrence, kimdi? Thomas Edward Lawrence, 16 Ağustos 1888'de doğdu. Doğum yeri Tremadoc Galler olan Lawrence'ın babası İrlandalıydı. Thomas Chupman, talihsiz bir evlilik yaşamıştı. Bir gün valizini toplayıp Sara Maden'in evine giden Chupman, artık Thomas Lawrence adını alacak ve Sara ile nikahsız yaşayacaktı. Bir işçi kızı olan Sara'dan bir çocuğu olmuştu. Oxford'a taşındıkları zaman yıl 1909'du ve Oxford High School'da Thomas Edward, zeka ve aklını ortaya koyma fırsatını bulmuştu. Doğu'ya karşı büyük alakası vardı. Tez olarak, "Ortaçağ askeri mimarisinde Haçlı seferinin etkilerini" seçmişti.
CASUSLUK HAYATI Arkeolog Hogart'la beraberliği bu tezle başlayacak ve Lawrence, Intelligence Service'in (Gizli Servis) en büyük uzmanlarından biri olarak Ortadoğu'ya doğru yola çıkacaktı. Lawrence arkeolojik kazıları yönetiyordu. Casusluk hayatına iki mesai arkadaşı girecekti; Gertrude Bell ve Hubert Young... 1914 yılında Mısır'da, İngiliz İstihbarat Teşkilatı'nda vazifeye başlayan Lawrence, harita subayı olmuştu. Karış karış bildiği Arap topraklarındaki faaliyeti rütbe ve şöhret sağlamıştı. Gizli servisin neredeyse her şeyi bilinen bir kahramanı olmuştu. Çölden ayrıldığında albay rütbesi taşıyordu. Kralın huzurunda bile Arap elbiselerini çıkarmayacaktı. Churchill'den Mısır Yüksek Komiserliği teklifi almıştı. 1922'de herkesi şaşırtan bir kararla Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne başka bir isimle yazılmıştı. Baskılar sonucu istifa etmek zorunda kalacaktı. 4 yıl sonra bir motosiklet kazasıyla hatırlanmış ve gazeteler Afganistan'da vazife gördüğünü yazmıştı. Tarihlerden 13 Mart 1935'ti ve yine motosiklet kazası yaşayacaktı. Binlerce Osmanlı askerinin aç susuz bırakılıp, vahşice öldürülmesinden sorumlu Lawrence, iki çocuğun yaşaması için ölüme gitmişti. (19 Mayıs 1935) Lawrence'in homoseksüelliği pek tartışılmaz. Derea'da Türklerin tecavüzüne uğradıktan sonra homoseksüel olduğu iddiası artık gülümseme ile karşılanıyor. Psikanalistlere göre gayrimeşru doğumun etkisi Lawrence'ın hayatını etkilemişti. Bir tek kadına evlenme teklifi yapmıştı. Erkeklerin hayatında kadınlara yer olmadığını söyleyecekti: "Kadınlar, erkeklerin fiziki başarılarına engel teşkil eder." İlk arkadaşı 17 yaşındaki Richard adında Amerikan ve İngiliz kanı taşıyan bir beyazdı. Homoseksüelliğe yönelik hayatı iki Arap'la siyahlaşacaktı. Daum ve Hamudi en yakınlarıydı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|