| |
|
|
İpten adam almak
Halk arasında "ipten adam almak" diye bir söz var. "Avukatlar için" kullanılır. "Çok başarılı bir avukat ipten adam alır" gibisinden. Sahi, bu söz nereden geliyor? Yargıtay Başkanı Osman Arslan "soruyu" bize sordu. "Bilmiyoruz" dedik. "Öyleyse anlatayım" dedi. İşte Yargıtay Başkanı'nın ağzından "ipten adam alma" hikayesi... Bir tarihte varlıklı bir İngiliz, ağır bir suç işlemiş. O suçun cezası "idam." Adam hemen İngiltere'nin en şöhretli avukatını tutmuş. Avukat demiş ki: - Merak etme... Ben seni kurtarırım. Mahkeme başlamış. Avukat savunmasını yapmış. Ve hakim kararını açıklamış: - İdam!..
Avukat, hapishaneye gitmiş, müvekkiliyle konuşmuş: - Merak etme, seni kurtarırım. - Nasıl? - Bu işin temyizi var... Temyiz, idamı bozacak. Dava dosyası temyize gitmiş. Temyizin kararı: - Mahkeme kararının onanmasına... İdam.
Adam, "hani beni kurtaracaktın" diye avukatına çıkışmış. Avukat hala sakin: - Merak etme. Seni kurtarırım. Daha her şey bitmedi. Konu, Avam Kamarası'na gelecek. Gerçekten, Avam Kamarası'na gelmiş. Konuşulmuş. Sonunda, parmaklar kalkmış: - İdam!..
Adam sinirli mi, sinirli. Avukat da sakin mi, sakin: - Merak etme. Seni kurtarırım. - Lordlar Kamarası, idamı geri çevirir. Endişen olmasın. Lordlar Kamarası toplanmış. Olayı incelemiş. Kararını vermiş: - İdam!..
Adam, elinden gelse avukatı bir kaşık suda boğacak. Ama avukat hiç oralı değil: - Merak etme. Seni kurtarırım. Kraliçe onay vermeden, hiçbir idam cezası infaz edilmez. Kraliçe bu kararı bozar. Dosya kraliçenin önüne gelmiş. Kraliçe imzayı basmış: - İdam!..
Londra'da bir meydanda idam sehpası kurulmuş. Hakim, savcı, avukat, güvenlik görevlileri, halk orada. Adamı idam sehpasına çıkarmışlar. Adamın avukata dönük bakışlarından alev fışkırıyormuş. Avukat ise adama "sus" işareti yapmaktaymış; "Merak etme, seni kurtarırım" gibisinden. Ve cellat, yağlı ilmeği, adamın boynuna geçirmiş. Alttaki iskemleye de tekmeyi vurmuş. Adam, ipte sallanmaya başlarken. Avukat yerinden fırlamış, cebinden bıçağı çıkarmış ve adamın boğazındaki ipi kesivermiş. Adam "zar zor nefes alır bir halde" yere yuvarlanmış. Hemen "hakimler, savcılar" koşup, gelmişler: - Avukat.. Sen ne yaptın? Avukat, İngiliz Ceza Yasası'nı cebinden çıkarmış: - Yasada, müvekkilimin işlediği suçun cezası idam... Siz de onu idam ettiniz... Ama yasada "idam edilerek öldürülür" diye bir hüküm yok... Bu durumda ceza infaz edilmiş sayılır.
Bunun üzerine İngiltere'de bir "hukuk tartışması" başlamış. Kraliçe, avukatın bu becerisinden dolayı adamı affetmiş. Ve İngiliz Ceza Yasası'nın "idamla ilgili maddesi" yeniden düzenlenmiş: - İdama mahkum edilen kişi, asılmak suretiyle öldürülür. O tarihte TV yok, büyük gazeteler yok, iletişim patlaması yok. Ama olay dilden dile, bütün dünyaya yayılmış. İşte "ipten adam alma" işinin aslı.
|