|
 |
 |
 |
|
| Mansur Forutan buzdolabının kapılarını Günaydın için açtı!
|
|
Ciddi bir şeyler anlatırken okuyucuyu eğlendiren tek yazar. Güne iyi başlamak istiyorsan onu 'oku ve çık'. İlle de yerini bilmek istiyor; kendine uygun donanımlı bir mahallede beş sene kımıldamadan yaşayabilir. Arabası; 66 model beyaz bir Triumph. Rock müzik ve Ozzy Osbourne tutkunu. İkinci Dünya Savaşı belgesellerine takıntılı. Teşvikiye Kafe'nin demirbaşı.
PİZZAYA TALİM
Sonra... Azeri kökenli, antisushici, 'özne' olmaktan, dırdırlanmaktan nefret ediyor, müzmin bekar, tişörtsüz çıkmaz abi, kin tutamıyor, sevgilisinden ayrılmayı beceremiyor, ancak acil durumda camı kırıp 'seni seviyorum' diyebiliyor, rengi turuncu, biraz da tutucu, parasını plaklara, CD'lere, DVD'lere harcıyor, sinirini de mutluluğunu da belli etmiyor, ketum, "Kız arkadaşım beni aldatsın ama rock müziğimi aşağılamasın" diyor, Oğlak burcu, fırsat buldukça İngiltere'ye kaçıyor, misafirlerine hizmette kusur etmiyor, bonkör, Fenerbahçe taraftarı ve pizzaya talim... Uzun lafın kısası karşınızda, tüm orijinalliğiyle Teşvikiye'deki üssünde benimle aşk üzerine konuşan Mansur Forutan...
* Sevgilin var mı? Sevgilim yok, 8 tane uzaktan kumandam var onun yerine...
* (Şok etkisiyle) O ne demek? Şurada duranlar işte! (Masanın üzerine boy sırasına dizilmiş kumandalarını gösteriyor.) Anfi, televizyon,
DVD, CD, radyo, projector kumandaları falan...
* Sevgiliyle aynı şey mi kumanda? E bir boşluğu doldurmak gerekiyor, ben de uzaktan kumandalarımla doldurmaya karar verdim.
* Doluyor mu sence? Iıııı... Dolduğu söylenemez ama çok da şikayetçi değilim açıkçası.
* Neden böyle yalnızsın? Yaa her şey seksenlerin başında..
* O derece geriye gittik yani (Mansur gayet ciddi) Tabii tabii video dönemiydi ve bizim mahalle  olduğu gibi Amerikan gençlik filmlerini seyrederdik. Orada da tema şudur; okula güzel kız gelir ve okulun mazlumunu seçer. Yahu bekle Allah, bekle (gülüşmeler) gelen giden yok.
* Sen de mazlum musun o dönem? Tabii tabii tabii tabii. Kadınlardan korkmaya başlıyorsun...
* Kadınlardan neden korkulur ki? Kadın çok daha karmaşık, erkekse çok daha basit bir yapı. Temel olarak basit yapı, karmaşıktan korkar. İkincisi tırsık bir adamım, reddedilmekten acayip korkarım.
* İş hayatında hiç de tırsık durmuyorsun... Özel hayat başka. Ben örümcek gibiyim; gerektiğinde yatırım yaparım.
* Ne zaman? Çok acınacak durumda olduğum zaman... Yalnızlıktan ölüyorsam. Mesela hayatta kimsenin beğenmeyeceği bir kadına çok dil dökmüştüm. Nasıl dil dökersin? Uzun zamandır dil dökmediğim için hatırlamıyorum.
'PİÇ' BULUYORLAR
* Ee kız sana 'hayır' mı dedi? Evet. Zaten genelde kızlar benim güven vermediğimi söylüyor. Beni 'piç' buluyorlar. Kadınlar daha çok güvenmek ister, gizem de olacak. Cazibeli erkek odur. Güven bende sıfır.
* 36 yaşındasın, evlenmek istiyor musun? Aslında çok muhafazakâr bir adamım. Evlilik, çocuk olması gerektiğine inanıyorum. Evli arkadaşlara bakıyorum; herkes boşanıyor, vıdı vıdı, problem şu bu...
* Ayrılmaktan mı korkuyorsun? Ayrılmaktan, o süreçler falan, zaten korktuğum bir şey var ortada... İyi bir fikir olduğunu biliyorum ama zorlayacak mecalim yok.
* Şehirli adamın handikapları ne? Ciddi anlamda yalnız, sinirli. Hayatta daha çok rant aldığı için kadın, bar, eğlence her şeye yetişmeye kalkıyor. İşte o an motoru yakarsın... Mutsuzsun, yalnızsın ve doyumsuzsun.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
