| |
|
|
Kendimize de neşter vururuz
Yargıtay Başkanı Osman Arslan:.
Yargıtay Başkanı Osman Arslan'la yaptığımız görüşmeyi yazmıştık. (10 Şubat) Ve "sohbetin devamını sonra anlatırız" demiştik. O gün "yargının içi" hatta "Yargıtay'ın içi" üzerinde de durmuştuk. Osman Arslan: - Buradaki 250 arkadaşım en az 3,5 kalburdan elendikten sonra gelen insanlar... Bunu herkesin iyi bilmesini isterim.
- Sayın Başkan, Yargıtay'da hiç hata olmuyor mu? - Hiç olmuyor diyemem... Ama şunu söylerim: Buradaki hata, dünya ortalamasının kesinlikle üstünde değil. Yargıtay'a geçen yıl gelen "iş" sayısı "506 bin." "Çıkan iş" sayısı ise "437 bin." Başkan: - Bu büyük bir iş yükü... Her dosyada göz nurumuz var, emeğimiz var... Hiçbir dosya gelişigüzel ele alınmaz.
Osman Arslan: - Kimse benim yargıyla işim yok demesin... Araba kullanırken, istemeden kaza yaparsın... Senin hiç kusurun yoktur, biri gelir çarpar... Yolda yürürken, biri çantanı alıp kaçar... Yargı herkese lazım... Bana da lazım.
- Sayın Başkan... Kendi içinizde durum nedir?.. Yani birbirinizi kollamak falan. - Hayır... Olamaz... Adalet dağıtıyorsak, kendi içimizde de adalet dağıtacağız... Meslek taassubu ile hareket edemeyiz... Yargıtay da kendisine neşter vurur... Gerektiğinde vurmuştur...
Bir gün, bir gazeteci "yazı yazarken size (yargıya... Yargıtay'a) özel muamele yapacağım" gibisinden bir söz edecek olunca... Osman Arslan sinirlenmiş: - Yargıya özel muamele istemiyorum... Kim, ne biliyorsa, hemen söylesin... Gereğini yapayım... Bugün ben olurum, yarın başka arkadaşım burada oturur... Yargı güçlü olmalı... Zayıf yargı, güçsüz Yargıtay ülke için zararlıdır.
|