|
|
|
|
Saat 05.30'da güne başladı
Rıce dün sabah her zamanki gibi Ankara'da da 05.30'da kalktı.
Koşu bandında bir saat egzersiz yapıp ardından da duşunu aldı.
07.00'den 08.00'e kadar da Türk basın özetlerini okudu.
Çöp'ünü alıp gitti
Condoleezza Rice güne, Hilton Oteli'ndeki odasına yerleştirilen koşu bandında egzersiz yaparak başladı. Giderken de gizlilik gerekçesiyle yanına çöpünü aldı.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, dün sabah Ankara'da her zaman olduğu gibi saat 5.30'da uyandı. Hilton Oteli'nin 16'ncı katındaki kral dairesinde kalan Rice, güne spor yaparak başladı. Türkiye'ye gelişinden bir gün önce odasına yerleştirilen koşu bandında bir saat egzersiz yaptıktan sonra, duşunu aldı. 51 yaşındaki Rice, saat 7.00'de Türk basın özetleri ve Washington'dan gelen kriptoları okumak üzere işini başındaydı. 8.00'e kadar çalıştıktan sonra, Ankara temaslarına başladı. Öğle vakti geldiğinde çoktan Ortadoğu barışı için İsrail'e yola çıkmıştı; çöpleriyle birlikte... Yanlış okumadınız; ABD'nin en güçlü kadını Türkiye'yi terk ederken, 'ulusal güvenlik' gerekçesiyle çöp tenekesindekileri de yanında götürdü.
PİYANO VİRTÜÖZÜ Rice'ın yedi günde dokuz ülkeyi kapsayan 'süper diplomasi turu'ndaki performansı, Washington'daki temposunu bilenler için sürpriz değil. 11 Eylül ve Irak savaşı dahil, son dört yılda da her sabah 4.30'da kalkıp koşu bandına çıkan Rice, 7.00'de Başkan George W. Bush'un brifingine hazır oluyordu. Stanford Üniversitesi'nde profesör ve yönetici olduğu yıllardaki hızını, hükümette de sürdürdü. Resmi muhataplarının 'Doktor Rice,' yakın çevresinin 'Condi,' altında çalışanların ise 'Savaş Prensesi' diye hitap ettiği Dışişleri Bakanı, çalışma söz konusu olunca adeta biyonik kadın. Ve hayatı hep iş! Siyahlar'a karşı ayrımcılığın en yoğun yaşandığı Alabama eyaletinin Birmingham kentinde doğan Rice, yaşıtlarından çok dahaerken üniversiteye girip, genç yaşta doktorasını tamamlamış. Alabama'nın ırkçılık karşıtı gösterilerle çalkalandığı 1967-68 yıllarında, yaşıtları gibi sokak olaylarına karışmaktansa, dersler ve piyano eğitimine ağırlık vermiş. Rahip olan baba Rice, o yıllarda küçük Condi'ye "Belki bir Siyah olarak hiçbir zaman Woolworth mağazasında hamburger yemeğe gidemeyeceksin; ama Amerika'ya başkan olabilirsin" diyerek, kadın ve Siyah olmayı yenecek özgüveni aşılamış. Ve tabii Protestan çalışma ahlakını...
2008'DE BAŞKAN OLABİLİR Ancak Rice'ın Başkan Bush'la bu kadar iyi geçinmesinin nedeni, Protestan değerlerinden çok Bush'a sadakati. Sevgililerine rağmen hiç evlenmeyen Rice, kendini Başkan'a adamış durumda. Kimse onu Condi kadar yakın tanımıyor, o kadar sık görmüyor. Son yıllarda perde arkasında kalarak Bush'u gölgelememeye çalışan Condi, artık Dışişleri Bakanı olarak dünya sahnesinde. Uluslararası konularda duygusal değil pragmatist olarak biliniyor; Pamuk Prenses değil... Irak savaşına giden süreçte Başkan'ı sonuna kadar destekledi. Washington'ın savaş nedeniyle müttefikleriyle arası açılınca, "Fransa'yı cezalandır, Almanya'yı yok say; Rusya'yı affet" diyerek yeni politikayı yine o formüle etti. Kimilerine göre Condi'nin bundan sonra gideceği yer, başkanlık koltuğu. 2008 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'den aday olup olmayacağı, Dışişleri Bakanı olarak performansına, Irak ve Ortadoğu barış sürecinin nasıl gideceğine bağlı. Ama 'Savaş Prensesi'nin hayranları, 'rice2008.com' gibi internet sitelerinde şimdiden hazırlığa başladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|