|
|
Kimse bunu konuşmuyor
Rüzgâr eken fırtına biçer
ABD televizyonlarından ikinci golü yedik. İsmini Beyaz Saray'ın çalışma kanadından alan ve NBC'de yayımlanan West Wing'de Türkiye bir barbar ülkesi gibi gösterildi. Dizide, zina yapan bir kadının başının kesilerek idam edilmesi kararı üzerine devreye giren ABD başkanının çabaları anlatıldı. Aslında West Wing, son dönemde ABD'de Türkiye'yi yanlış aksettiren ikinci televizyon dizisi oldu. Son olarak, Fox televizyonunda yayınlanan "24" adlı dizinin yeni sezonunda bir Türk ailesi, ABD'de beş yıl dikkat çekmeden yaşadıktan sonra terörist eylemlerde bulunurken gösterilmişti. Buraya kadar yazdıklarım malumun ilanıydı. Gelelim gözden kaçan ama çok önemli bir ayrıntıya. Türkiye lobi çalışmaları için inanılmaz paralar harcayan ülkelerin başında geliyor. Buna rağmen dost ve müttefik (!) Amerika'ya kendimizi nasıl anlatabildiğimiz de ortada... Belli ki, o lobi faaliyetlerini yapanlar televizyonların inanılmaz etkinlikte bir silah olduğunu bilmiyor. Lobicilik sadece sergi açarak, yürüyüş düzenleyerek olmuyor. Basit ama çok izlenen bir dizi, cebimizden çıkan milyonlarca doları hava-cıva yapıyor. İş işten geçtikten sonra hakkımızda çıkan her karalamaya kafa göstersek ne değişecek ki? Türkiye'nin, Beyaz Saray'ın "içini" anlatan bir dizide bile barbarlar ülkesi olarak gösterilmesi, bizi Amerika'nın Arka Bahçesi olarak tanımlayan aydınlarımızın suratına inen okkalı bir tokat aynı zamanda. Ülkesinin üçte ikisi çiftçilikle geçinen Sam Amca, arka bahçesinde ne yetiştirdiğini bilmez mi? Yoksa Amerikalı senaryo yazarları da Türkiye'yi, kanın gövdeyi götürdüğü Türk dizilerinden mi tanıyor? Malum uydunun, çanak antenin kralı var oralarda. Sözün özü, rüzgar eken fırtına biçer. Adama işte böyle "sen önce kendi ekranına bak" derler, dedirtirler!
|