kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mesut Yar @ SABAH
 
Haber nasıl yapılır?
TV'de ilk kez
Reklam Arası
Teletüyo
Kimse bunu konuşmuyor

Haber nasıl yapılır?

Aslında üzerine yazmak istiyordum, meslektaşım Yüksel Aytuğ sayesinde fırsat oldu. Malum ben önce, "15 dakikalık haber bülteni Türkiye gündemine yetmez" dedim. Yüksel de "hayır yeter" dedi. Onun, benim ekranda yaptığım gece haberlerimle ilgili olumlu yorumlarına teşekkür ederim ama itirazlarım devam ediyor. Biliyorsunuz bizde haber bültenleri bir dönem program süresindeydi. Yani neredeyse iki saate uzanıyordu. Bu eldeki haberlerin esnetilmesine, uzatılmasına, tekrarına haliyle de can sıkmasına neden oluyordu. Bu kabul. İngiltere'de de BBC gibi kanallar haberi kısa, efekt kullanmadan veriyorlar ve izleyenleri memnun. Bu da kabul. Ama...

NEDEN KIRKBEŞ DAKİKA?
İşte bu 'ama' deminki kabullere rağmen çok önemli. Çünkü Türkiye, gündemi çok çabuk değişen, sürekli haber koşuşturması içinde bir ülke. Bunun en basit örneği gazeteler ve haber kanalları. Hatırlıyorum, ilk haber kanalları açıldığında günü nasıl dolduracakları konuşuluyordu. Şimdi sayıları dörde ulaştı. Yenileri açılmaya hazırlanıyor. Haliyle ana kanallarda da artık haber önemli bir yer tutuyor. Nasıl gazetelerin birinci sayfaları futbol, magazin, gündelik hayat haberlerine yer veriyorsa izleyicisini doyurmak için bir haber bülteni de bunları yapacak. Yani merak ve ilgi uyandırıyorsa haber diyerek Semranım vakasını da ekrana taşıyacak; elbette her haber merkezi kendi meşrebince... Bunun da ortalama süresi kırk beş dakikadır. Daha doğrusu "haberin ihtiyacı" süreyi belirler. Benim makul bulduğum işte bu süredir. Son not yine Yüksel Aytuğ'a. Bana şaka yaparak, "istersen yazını on dakikada yazarım" demişti. Ben de ona bir arkadaşımın deyimiyle yanıt vereyim: "Ne kadar zamanda değil nasıl yazdığımız önemlidir". Tıpkı haberler gibi...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ne çabuk koktun Sinem   / 30-01-2005
 Silah mı yoksa kitap mı?   / 29-01-2005
 Televizyon Hastası   / 28-01-2005
 Televizyon Hastası   / 27-01-2005
 Televizyon Hastası   / 26-01-2005
 Televizyon Hastası   / 25-01-2005
 En kötü günde en zor seçim!   / 24-01-2005
 Daha çok Mürüvvet görürüz inşallah   / 23-01-2005
 Türk toplumunun yeni dayanıklılık sınırı belli oldu!   / 22-01-2005
 Nerede o eski bayramlar?   / 21-01-2005
ATİLLA DORSAY
MovieMax 20.30-22.30 Gizli Dosyalar
Ünlü diziden...
MESUT YAR
Haber nasıl yapılır?
Aslında üzerine yazmak istiyordum,...
Mümkün olmayan bir aşkın filmi
Mümkün olmayan bir aşkın filmi
Böyle diyor 'Eğreti Gelin'in senaristi ve yönetmeni Atıf Yılmaz: Ne...
Oyunculuk eğitimi yok ama hırslı ve aşık
Oyunculuk eğitimi yok ama hırslı ve aşık
Oyuncu olmak için İstanbul'a gelen ve hedeflerine adım adım ulaşan...
Gülben'e aile desteği
Gülben'e aile desteği
Kurban Bayramı'nda eşi Mustafa Erdoğan'la Çin'e giden Gülben...
Osmanlı izleri İstanbul gecelerinde
Osmanlı izleri İstanbul gecelerinde
İstanbul eğlence hayatına damgasını vuran birçok mekan, müşteri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.