Anne-baba olmaya karar vermek
Evlenen her çiftin kısa süre sonra sıkça karşılaştıkları soru "Bebek ne zaman?" dır. Aslında çevre, birinci doğumdan sonra ikinciyi sormaya başlar. Gerçekte evlenmiş olmak, anne-baba olmak için yeterli midir? Ana babalık, özellikle de annelik bir içgüdüden çok, öğrenilmesi gereken önemli bir iştir. Bir çocuğu büyütmeye başlamak, anne-baba olmaya kendini hazır hissetmek ve karar vermekle başlar. Yaş olarak bir zaman belirlemek zordur. Genç yaşta kendini ruhsal olarak bu göreve hazır hissedebilen kişiler olabileceği gibi, bu duygu daha ileri yaşlarda da oluşabilir. Ama bazen insan kendini hiçbir yaşta bu sorumluluğu almaya hazır hissedemeyebilir. Çiftlerin bu sorumluluğu alabilmeleri için, ruhsal olarak kendilerini hazır hissetmenin yanı sıra; evliliğinden, ekonomik koşullarından, iş ve ev içindeki huzurundan emin olması gerekir. Çünkü anne-babalık süreci bir kez başladıktan sonra geri döndürülemeyen ve ömür boyu süren bir süreçtir. Ruh sağlığı yerinde bir çocuk yetiştirmenin birinci koşulu hazır olduğunuz ve istediğiniz zamanda anne-baba olmaktır. Bir bebeğin istenerek, hazır olarak dünyaya gelmesi, çocukluk ve erişkinlik dönemindeki ruh sağlığını etkileyecektir. Gebelik sırasında annenin yaşadığı koşullar, bebeği ne kadar istediği ve bebeğe ilişkin duyguları bebeğin ruhsal açıdan sağlıklı gelişmesindeki ikinci adımdır.
HAZIR MISINIZ? Annenin, huzurlu, mutlu ve sıkıntısız geçireceği gebelik, bebeğin anne karnındaki gelişimini olumlu etkileyecektir. Bebeğe hazır olan anne, karnında bebeğinin büyümesini bu dinginlikle bekleyecek, böylece de bebek daha anne karnında gereksiz bir gerginlikle karşılaşmayacaktır. Kendisini hazır hissetmeyen anne, beklemediği bir zamanda bu sorumluluğu almak zorunda kaldığında, hamilelik sürecini endişe içinde sürdürecektir. Anne karnındaki bebek, gelişiminin her döneminde içinde büyüdüğü bedenin bu endişeden oluşan her değişikliğini yaşamak zorundadır. Özellikle hamilelik, planlanmadan oluşmuşsa, anne mutsuz ve isteksiz olacaktır. Annenin bu ruh hali hem hamilelik sürecinde, hem de doğumdan sonra bebeği olumsuz etkileyecektir. Anneliğe hazır olmayan ya da isteği dışında hamile kalan kadın, gebeliğin bedeninde yarattığı değişikliklerden korkacak ve hoşlanmayacaktır. Bu beğenmediği değişikliklerden bebeğin sorumlu olduğunu düşünen annenin bebeğiyle olan ilişkisi daha gebelik döneminde sorunlu başlayacaktır.
SİZ HAZIRSINIZ! PEKİ KOŞULLAR UYGUN MU? Anneliğe hazır, isteyerek gebe kalan bir annenin gebeliği sırasındaki yaşamı da bebeğin ruh sağlığını etkiler. Ekonomik sıkıntıların yoğun olduğu bir döneme rastlayan gebelik, annenin beslenmesinden başlayan bir dizi fiziksel sorunun yanı sıra annenin hem kendi yaşantısı hem de doğacak bebeğinin bakımı ve geleceği için endişelenmesine neden olur. Bu endişe ve onun oluşturacağı sıkıntılar anne kadar bebeği de etkiler. Benzer şekilde ev içinde karı-koca arasında ya da ailelerle olan tartışmalar annenin sağlıksız bir gebelik geçirmesine neden olur. Sıkıntılı bir iş yaşamı da annenin gebelik sırasında stresli olmasına ve bebeğin etkilenmesine neden olur. Evlilik başladıktan sonra eşler arasında dengeler kurulamıyorsa, sorunlar varsa, anlaşmazlıklar oluyorsa büyükler başta olmak üzere çevredekiler "bir çocuğunuz olsun, her şey düzelir" şeklinde fikir verirler. Oysa evlilik zaten iki insan için de yeni ve bilinmedik bir yaşamın başlangıcıdır. Yeni yaşama uyum sağlamaya çalışırken, kendi içinde ve birbirleriyle çatışıyorken bir bebek dünyaya getirmek sorunları arttıracaktır. Kendini bir kargaşanın ortasında, evlilikleri konusunda kaygılı ve birbirleriyle "evli" olmaya alışamamış anne babanın kucağında bulan bebek, yaşama şanssız ve umutsuz başlamış sayılır. Bebek dünyaya geldikten sonra gerekli anne-bebek ilişkisinin kurulabilmesi ve sağlıklı olması için annenin gebeliğe, bebeği bakmaya hazır olması ve gebelik sürecini mutlu, rahat geçirmesi gerekir. Ruh sağlığı yerinde bir çocuk yetiştirmek ve iyi annebaba olabilmek için birinci şartın, kendimizi hazır hissettiğimizde ve gerçekten istediğimizde bir bebek sahibi olmaya karar vermek olduğunu, bir kez daha vurgulamakta fayda görüyorum. Bu ilk aşamayı doğru yaptıktan sonra dünyaya gelen bebekle sağlıklı ilişki nasıl kurulur, bir bebeğin ruhsal gelişimi nasıldır, sorularının yanıtlarını sırayla gözden geçireceğiz. Normal gelişimi bilmek, olabilecek sorunları kolayca saptayabilmeyi, çözüm arayabilmeyi sağlar. Koruyucu ruh sağlığı, daha bir bebek dünyaya getirmeye karar verme aşamasında başlamalı, onu büyütürken sürmelidir. Böylece mutlu ve huzurlu bir anne-baba olmanın, bir çocuk büyütmenin tüm zevkini doyasıya yaşamanın yanı sıra geleceği sağlıklı bir toplum yaratmış da oluruz.
|