|
|
Benim gibi kadına bu yapılır mı?
Aaa!!! Zuhal Olcay Haluk Bilginer'den boşanmış da ne hallere gelmiş. Dövmeli resimler çektirmiş. Dekoltede kusur etmemiş. "Bugünden tezi yok, varsa yoksa ben" demiş. Kendine bakacağını, uykusuna, beslenmesine dikkat edeceğini söylemiş. Şimdi gel de gör beni bambaşka biri, topladım dağılan kalbimin her köşesini şekli... Kendisine Ajdam Pekkanım'dan 'Bambaşka Biri' şarkısını gönderiyoruz. Ha her yeni yetme manken oyuncunun idolü Zuhal Hanım'ı kınıyor muyuz? Asla! Komşum Serap Abla'dan, elin Nicole Kidman'ından, her ayrılık yeni bir albüm Seren Serengil'den ne farkı var Zuhal Olcay'ın? Hepsi kadın, hepsi bir anda yalnız, hepsi ayakta durmak durumunda, hepsi elindeki madenin farkında... Yürüyün kızlar, kim tutar sizi! Ayrılık dediğin, uyuyan devi uyandırır. Tüm ilişki boyunca saçını süpürge eden, haftada bir kendine kuaförü çok gören, köşesinde sevdiğinin yolunu gözleyen hatun gidiverir. Peki daha önce bu kadınların aklı nerededir? Şeytan almış götürmüş, satamadan getirmiş midir?.. Valla ben başta olmak üzere bütün kankalarımda hadise aynıdır. Adamı bulduk mu, böyle bir sevme, abuk sabuk tapınma, kendini salma halleri baş gösterir. En azından bir süre. Sonra ya ilişki darmaya ya da adam üstünüze basmaya başlar. Şöyle iki salınasınız, üç beş yer gezesiniz, yeni tiplerle tanışasınız tutar. Sevgiliniz size uydu, uydu. Uymadı offside. Küçük küçük başının çaresine bakmaya, toparlanmaya başlarsın. Kuaförün, spor salonlarının, indirim reyonlarının yolunu tutarsın. Ortalıkta bir fön ve Fransız manikürü (tırnakların uçları beyaz) terörü esmektedir. Siyahı, kırmızısı, dantellisi ama ille de g-string'lisinden iç çamaşırları dizersin. Kız toplantıları artar. İşe dört elle sarılınır. İş yoksa yeni meşgaleler aranır. Çünkü kadının ayakta durması, kendini bulunmaz Hint kumaşı sanması ekonomik gücüne endekslidir. Ya da yeni bulduğu erkeğin ekonomik gücüne... Sonuçta 'iş işte, koca kocada' bulunur slogandır. Neyse, konuyu dağıtmayalım. Şimdi diyelim ilişkiniz yürümüyor. Bir dolu probleminiz var. Adam aldatıyor, ilgilenmiyor, playsation hastalığına yakalandı, artık onunla sevişmek içinizden gelmiyor vs. vs... Öyle küüt ayrılık olmaz. Mizacımıza aykırı. Önce ayrılığa hazırlık devri; yeni çevreler edinilir, yataklar ayrılır, kilo verilir, arkadaş gezmeleri hızlanır, yoga, reiki, meditasyon tonunda şeylere sarılınır, mümkünse iltifatta kusur etmeyecek karşı cinsler stoklanır... Yeterince güçlenince adam şutlanır! Zavallı şutlandı da bitti mi? Yooo. Sıra beğenilen, "Bu kadın elden kaçırılır mı be" dedirten, adama tırnaklarını kemirten bir hatuna dönüşmekte... İster ünlü olun, ister ünsüz. Ortalığı inleten kahkahanız, eskisine beş çekecek (görüntü, yaş, para ya da ün cinsinden) yeni manitanız, iş ortamında başarılarınız, bol dekolteli kılıklarınız, sağdan sola savrulan ışıltılı saçlarınız varsa, tamamsınız. 'Benim gibi kadına bu yapılır mıydı?' duygusunu yendiniz demektir. Darısı bir dahaki ilişkinin başına... Ne demişler; her başarılı kadının arkasında, kelek atmış bir erkek vardır...
|