|
|
|
|
Çocuğunuz şımarık mı yoksa takıntılı mı?
Çocuğunuzun huysuzluğundan ve takıntıya dönüşen bazı davranışlarından mı yakınıyorsunuz? Psikiyatrist Prof. Dr. Zafer Atasoy bunların gerçek bir sorun mu yoksa şımarıklık mı olduğuna ilişkin sorularımızı yanıtladı
* Takıntı çocuklukta olabilir mi? Evet çocukluk süresince takıntılar sık yaşanır. Anneler bu durumu sıklıkla inat olarak tanımlar. Benzer durumları arayan, benzer eşyalardan ayrılmayan çocuk, sık karşılaşılan bir durumdur. Daha sıklıkla oyun çağında karşımıza çıkar. Israrla tekrarlayan eylemleri ve ayrılamadıkları eşyaları olan çocuklar vardır. Bu takıntıların hepsini bir çırpıda ruhsal sorun olarak değerlendirmemek gerekir. Takvim yaşı ve gelişim düzeyi içinde değerlendirilmeli. Söz konusu olan takıntının o çocuk için taşıdığı anlamı kavramadan, bir patolojiden söz etmemek gerekir.
* Bir takıntının ruhsal hastalık anlamı taşıyıp taşımadığı nasıl anlaşılır? Bir takıntı, hiçbir değişime uğramaksızın çok uzun süre devam ediyorsa, o zaman yardım almak için, bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurmak gerekir.
* Çocukları 'neşeli' olarak tanımlamak mümkün müdür? Acılarını nasıl tanıyabiliriz? Çocuk demek neşe demektir. Ancak bu çocukların acı çekmedikleri anlamına gelmez. Hem bedensel hem de ruhsal kayıp ve zedelenmeyle karşılaşan çocuk, bu duygusunu öncelikle bedensel olarak ifade eder. Yanıt alamadığı durumda ise, içine kapanıp derin bir sessizliğe gömülür. Günümüzde, değişik yaş gruplarında, depresyona giren çocuklarla daha sık karşılaşıyoruz. Çocuk depresyonu, erişkinlerin depresyonuna benzer özelliklerin yanı sıra, daha geniş bir yelpazede belirtiler sergiler.
* Çocuk depresyonu nasıl ele alınmalıdır? 'Çocuktur, geçer' denmemeli. Süreklilik özelliği kazanmaya başlayan acı ve hüzünle karşılaştığımız zaman, hemen bir uzmana başvurmamız gerekir. Tedavinin ilk ayağı, bu duruma neden olan olayın ortadan kaldırılması olmalı. Bazen olumsuz durumun ortadan kaldırılması tek başına tedavi edici olur. Bazen ilaç kullanımı gündeme gelebilir.
* Uyku sorunu olan çocuk için ne yapmalı? Okul dönemindeki bir çocuk ortalama 8 saat ve üstünde bir süre uyur. Uyku düzeni erişkininkine benzer durumdadır. En sık karşılaşılan uyku sorunlarının altında, gece korkuları yatar. Söz konusu korkunun çocukla konuşulması ve ele alınması gereklidir. Açıklayıcı bilgilerin iletilmesi ve gerekirse ev içinde düzenlemeler yapılması gerekir. Örneğin gece lambası kullanmak gibi. Kaçınılması gereken, çocukla birlikte yatmaktır. Bu kolaycı tutum çocuğu, bebeksiliğe itmekle eş anlamlı olacaktır. Anne ve babanın sergileyeceği ortak çaba sonunda çözümlenemeyen bir uyku sorunu, ailenin tüm bireylerinin uyku düzenini olumsuz etkiler. Bu durum göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir sağlık sorunudur. Bu nedenle hemen yardım alınmalıdır.
* Akademik başarısı düşük olan bir çocuk için, tatil nasıl değerlendirilmelidir? Tatil, başarısı ne olursa olsun tüm çocuklar için ortak bir durumdur. Çocuklarımız ilk yarı yıl sonunda zihinsel olarak yorulmaktadır. Tatil kelime anlamına uygun olarak dinlenme ve eğlenme öncelikli olmalı. Bu sürecin içine, eksik olan akademik becerilere yönelik çalışmalar eklenebilir. Ancak bu çabalar ceza kavramını çağrıştırmamalı. Anne ve babalar dinlenme ve eğlenme konusunda çocuklara rehberlik yapmalı. Başlıca öneri okuma olmalı.
* Birinci yarı yılı başarı ile tamamlamış bir çocuk için ne yapmalı? Anne ve babalar hissettikleri duyguları, duydukları gururu çocuklarıyla paylaşmalı. Sözlü olarak belirtilmiş duyguyu fiziksel yakınlık süslemelidir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|