Fıkra gibi. Bir gün çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağız. Ya da üniversitedeki derslerde öğrencilerimize: "Bir zamanlar bir RTÜK vardı, çocuklar. Çok komikti. Bir otomobil reklamını yayınladılar diye kanallara program yasağı yağdırmıştı. Gerekçe de "çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden program" yayınlamaktı. Toyota Yaris reklamıydı bu. Adam pencere pervazına asılı kalıp yardım istiyordu. Yardım için koşturduğunu sandığımız komşusu bir bayan ise aslında adamın düşmesi halinde zarar verebileceği arabasını adamın altından çekiyordu!.. Bu espriyi koca adamlar anlayamamış, reklamları ders materyalleriyle karıştırdıkları için yasaklamışlardı. Allahtan o karanlık günler gerilerde kaldı çocuklar!" Bırakın RTÜK'ün kendisini, bir harfin yeri değişti mi, ortaya TÜRK çıkmasından bile rahatsızlık duyuyorum. Çünkü Türkler'e yakışmıyor bu kadar gerilik. Sabah'ta bu reklam filmini beğendiğimi yazmıştım. İki okurdan tepki gelmişti. Onlara cevap vermiştim: "Yahu bu şaka; bir tür sürpriz. Sürprizi olmayan reklam filmi algılanmıyor artık!" Okurlar ikna olmuştu. RTÜK için olayı izah etmekten öte bazı ikna yöntemleri gerekiyormuş demek ki! Bu arada Toyota, milyonlarca Dolar harcasa bu kadar reklam yapamazdı. Yer gök, Toyota Yaris diye inliyor. RTÜK'e bir teşekkür plaketi vermeliler. Vücut kremi Clarins'i de Ticaret Bakanımız meşhur etmişti. Bu moda olursa, markalar reklamlarını yasaklatmak için birbirleriyle yarışacaklar...