|
|
Fıstıklı'dan top atışı, yakışır...
Bertolt Brecht eleştirmenler için söylemiş. Ben de bu köşede arada sırada tekrarlarım: "Onlar haremağaları gibidir" demiş Brecht, "Neyin nasıl yapılacağını çok iyi bilirler, ama kendileri yapamazlar"... Örneğin, ekonomi profesörleri ile işadamlarını birbirinden ayıran özellik de buna benzer bir çizgidir. Bütün ekonomi profesörleri, iktisat teorisini rahmetli Sakıp Ağa'dan da rahmetli Vehbi Bey'den de herhalde daha iyi biliyor- lardı. Ama ben bir tane ekonomi hocasına rastlamadım ki, bırakın Sabancı'yı, Koç'u hayatta herhangi bir işadamından daha varlıklı bir konuma gelebilmiş olsun. Öte yandan herhangi bir hocaya rastlamadım ki, iflas etmiş olsun... Her ay küçük de olsa maaşını devletten tıkır tıkır alır... Yani aradaki temel fark, birinin risk alması, diğerinin ise riskle alakası olmadığı için, eskilerimizin 'nezahat' dairesinde ifade ettikleri gibi rahat rahat 'Fıstıklıdan top atışında bulunmasıdır!"... Sabah Gazetesi'nin fiyatını 10 YKrş. indirip 25 YKrş. yapması, Doğan Grubu'nun da bu atağa cevap vermek için Posta'nın fiyatını indirip, Hürriyet'le birlikte bedava keçeli kalem, diş fırçası, kurşun kalem dağıtması risk taşıyan kararlardır. Hürriyet Gazetesi'ndeki iletişim hocasının kalkıp bu durumdan vazife çıkarmasını, pazarlama ve konumlama üzerine ders vermeye ve de gençlerin kafalarını karıştıracak talihsiz yorumlar yapmaya kalkmasını anlıyorum. İş adamları risk alıp bir atak yapacak, hocalar da yorumlayacak... İş bölümü böyle. Kerameti kendinden menkul gurular da böyle oluşuyor zaten. Siz hiç 'matematik gurusu', 'fizik gurusu', 'tıp gurusu' falan duydunuz mu? Neden bu branşlarda yoktur gurular da, iletişim, gibi, reklam gibi, yönetim gibi alanlarda vardır? Çünkü bizim alanlar 'fıstıklıdan top atışına müsaittir' de ondan. Fiyat indirimi, gazete sahibinin bir sabah yataktan kalktığında gözlerini ovuştururken aniden aklına gelmiş bir fikir olamaz. Çünkü ortada trilyonlarca liralık bir hesap söz konusudur. Bir gazete başına düşen endüstriyel maliyet kaç paradır, satış geliri azalırken tiraj artacağı için reklam geliri ne kadar artacaktır, rekabet buna nasıl cevap verecektir? Bütün bu analizler yapılır, karar öyle verilir. Bugün görünen manzara, kararın son derece yerinde olduğu yolundadır. Hoca bir de şu itibar meselesine baksa iyi olur. Örneğin, üst gelir ve eğitim grubu, kendi kültür ve değer yargıları içinde tamamen 'ilkel' bulabileceği o kalem ve diş macunlarını gördüğünde, bir zamanların saçmasapan promosyon savaşlarını hatırlayıp Hürriyet Gazetesi'nin itibarı ile ilgili kafasında verdiği puanı ne kadar düşürür, ben şahsen bilemem. Ölçmek lazım. Zaten rakamlara dayanmadan, ölçümleme yapmadan bu tür pazarlama ve satış taktiklerini eleştirmeye kalkmak da, 'abesle iştigal etmek'ten başka bir şey değildir.
|