İşsizlik sigortasında değişiklik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, işsizlik sigortası konusunda yeni açılımlar yapmayı planladıklarını belirterek, uygulamadan yararlanma şartlarının esnetilmesi ve aktif istihdam politikaları için gerekli kaynağın İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması konusunda çalıştıklarını bildirdi.
Başesgioğlu, işsizlik sigortası uygulamasında gelecek günlerde yeni açılımlar yapmayı planladıklarını söyledi. İşsizlik sigortasına ilişkin olarak yeni bir taslak hazırladıklarını ve taslağı Hazine Müsteşarlığı ve ilgili bakanlıklara gönderdiklerini bildiren Başesgioğlu, hem işsizlik sigortasından yararlanma şartlarının esnetilmesi hem de başta mesleki eğitim olmak üzere, aktif istihdam politikalarının uygulanabilmesi için gerekli kaynağın İşsizlik Sigortası Fonu'ndan sağlanabilmesi konusunda çalıştıklarını kaydetti.
Başesgioğlu, aktif istihdam politikalarının uygulanmasının hem işsizliğin önlenmesine yardımcı olacağını hem de verimliliği artıracağını söyledi. İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için aranan prim ödeme gün sayılarının çokluğunun eleştirildiğini anımsatan Başesgioğlu, bu sürelerde kısıtlamalara gidebileceklerini dile getirdi.
Başesgioğlu, çalışmaların sürdüğünü tekrarlayarak, ''Tam mutabakat sağlandığı zaman, bu konudaki kanun değişikliğini parlamentoya sunacağız'' diye konuştu. İşsizlik Sigortası'ndan, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün sürekli çalışan, kendi istek ve kusuru olmaksızın işini kaybeden kişiler yararlanıyor. En az 600 gün çalışmış sigortalılara 180 gün, 900 gün çalışmış sigortalılara 240 gün, 1080 gün çalışmış sigortalılara ise 300 gün süreyle ödeme yapılıyor.
SOSYAL GÜVENLİK REFORM ÇALIŞMALARI Murat Başesgioğlu, bir soruyu yanıtlarken, sosyal güvenlik reformu taslaklarının 2005 yılı ortalarında TBMM'ye gönderileceğini bildirdi. Sosyal güvenlik reformu konusunda, uzun bir süredir çalıştıklarını anımsatan Başesgioğlu, yine uzun bir süredir kamudan ve sosyal taraflardan hazırlanan taslaklara ilişkin görüş aldıklarını, tartışma sürecinin de devam ettiğini anlattı.
Nüfusun genç olması, sosyal güvenlik sisteminin herkesi kapsamaması, sistemin yoksulluğu giderme ve gelirin yeniden dağıtımı konusundaki başarısızlığı ve finansman açıkları gibi nedenlerle, Türkiye'nin bir sosyal güvenlik reformu yapma zaruretiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Başesgioğlu, ''Bu reformu geciktirmenin maliyeti, hem bugün yaşayanlara hem de bundan sonra sisteme gireceklere çok ağır bir fatura olarak dönecektir'' dedi.
Türkiye'nin gerçeklerine uygun, kazanılmış haklarını olabildiğince koruyan bir reform gerçekleştirmek istediklerini belirten Başesgioğlu, ''Amacımız, devletin yapması gereken hizmetlerin pazar anlayışı içinde görülmediği, tamamen sosyal amaçlı, daha çok yoksul kesimleri koruyacak, kollayacak bir reformu gerçekleştirmektir'' diye konuştu.
Reformların bazı kesimlerce ''sağlığın özelleştirilmesi gibi'' algılandığını dile getiren Başesgioğlu, ''parası olanın sağlık hizmetinden yararlanması'' gibi bir durumu değil, aksine, devletin bu alana daha çok kaynak aktarmasını hedefleyen bir sistemi amaçladıklarını söyledi.
Başesgioğlu, taslakların gelecek günlerde siyasi partilere ve akademik çevrelere de gönderilerek, görüşlerinin alınacağını kaydetti.
|