|
|
|
|
Varlığım yeter!
'Avrupa Yakası'ndaki gözü pek, içli, ince zekasıyla zengin sınıfı mat etme çabasındaki o malum şahıs; 'Şesu', Esquire dergisinin yeni sayısında kadınları kendinden geçiriyor. "Kadınlar hakikaten enteresan bir konu" diyen Şesu yani Bülent Polat, bu 'konu'yu şöyle açıklıyor:
* Kadınlar bir dehliz, indikçe iniyorsunuz o derinliğe... Kadının erkek gibi 'iki kere iki dört eder' bir tarafı yok. Kimse kadın için net bir şey söylemez.
* Bendeki kadın ölçüsü 90-60-90 değil. Hayatımda olan insanın böyle bir durumu yok. O zaman başka bir şey sizi cezbediyor. Şöhretli ağabeylerime baktığım zaman genelde etraflarında en az dört beş kadın olduğunu görüyorum. Biri çok güzel ama aptal, diğeri çok zeki ama güzel değil. Tüm bu özellikleri birinde yakaladığınızda o sizin kadınınız oluyor.
* Eskiye oranla kadınlarla daha az diyaloğa giriyorum. Bir defasında başıma böyle bir şey geldi. Yuvarlak bir masada oturuyoruz. Kafamda şapka ve gözlük vardı. Başta fark etmediler kim olduğumu, sonra şapkayı çıkarınca yanımdaki kadın, "Ah Şesu, sana dokunabilir miyim?" dedi. Kadının yanındaki erkek de, "Ben de sana dokunacağım şimdi" dedi. Ortalık gerildi tabii...
* Birini etkilemek için özellikle bir şey yapmıyorum. Daha doğrusu yapamıyorum. Varlığım yeterlidir herhalde; daha ne olsun... Mesela barda otururken bir kadınla bakışıyorsak onun gelmesini beklerim. Ya da eliyle büyük bir hareketle, 'gel' yapacak ancak o zaman yanına giderim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|