|
|
Dekolteye bayılırız ama sevgilimizde asla!
Dediler... Sevgili erkek okuyucularımız. Hiç yoktan dürüstlüklerini tebrik ediyorum. Pazartesi günü, "Ayşe'nin sorusu" şuydu: Mini eteği ve dekoltesiyle beğendiğiniz bir kadın, sevgiliniz olduktan sonra aynı kıyafetleri giyebilir mi? a. Asla giyemez! b. Giymesini istemem ama belli etmem... c. Sevgilimin dekolte giyinmesi hoşuma gider...
İlk günden, Kadirizmcilerden e-mailler yığıldı: "Sevgilim asla giyemez", "Dekolte giyenden sevgili olmaz", "Dekolteli hatun tek geceliktir..." Baktım saç baş yolup, sinirimden çatlayacağım, kendimi tutamadım... Çarşamba yazıma "Mini Etek Giydiren Erkek Aranıyor" köşesini ekleyiverdim. Ey kıskanç Türk erkeği! Yok mudur aranızda "Sevgilim paşa gönlü ne çekerse onu giyer" diyecek bir babayiğit! Sen misin bunu diyen Ayşe. Erkekler gruplar kurup e-mailleri döşenmişler. "Senin aradığın erkeğe babayiğit değil, rengeyiği derler Ayşanım"lar, "Mini etekli sevgilinle Taksim'e çık da gününü gör"ler, "Mini etek ve dekolte izni nikaha kadar, 'evet' dediniz bittiniz"ler.... Kısaca takke düştü, kel göründü. Mini etekli, şöyle bol omuz, göğüs, bacak dekolteliyseniz bakmaya bayılıyorlar. Binbir türlü numara çevirip, sizi tavlamak için tepişiyorlar. Ne zaman ilişki başlıyor, tesettüre çeyrek kalıyor. Niye? İşte D.B.'nin açıklaması: "Biz erkekler için açık ve dekolte kadın giyimi, hiç şüphesiz cinsel mesaj anlamına gelir... Bundan dolayı kadını elde eden erkek, cinsel mesajın kalkmasını bekler..." Yok ya! Bence kadını elde eden erkek başka kadınların cinsel mesajını bekler. "Başkasının eşine bakarız ama kendimizinkine bakılmasını istemeyiz" diyenler de sizlersiniz. Peki bu erkek milletinin topu mu a şıkkını seçmiş? Hayır! Bir avuç kadarı sevgililerinin gazabından korkmuş ya da kederini içine gömmüş; "İstemem ama belli etmem" diyor. Ha bir de "Yok mu sevgilisine karışmayan?" patlamamdan sonra; üç beş tanesi "Aaa dekolte giysi yakışana çok yakışır", "Sevgilim güzel görünsün ki, benim hoşuma gitsin" tonunda laflar yazıvermiş. Biz de plaketlerini veriyoruz! Ancak asıl hadise başka. Bir kısım karşı cinsin sıkıntısı büyük. Bu AB soylu arkadaşlar sevgililerinin dekolteli, mini etekli salınmalarına bayılıyorlar. Hatta gidip elleriyle en şık, en baktıran kılıkları hediye ediyorlar. Gelin görün ki kıskanmayan erkek kadından fırçayı yiyiveriyormuş! Kadınlar sevgilileri onlara karışmayınca "Beni kıskanmıyorsun, yoksa beni sevmiyor musun?"dan "Sen ne biçim erkeksin"e varana kadar, erkeklerin beynini kemiriyorlarmış. Bu arkadaşlara ekstra şık açtık tabii... d- giymesini isterim ama belli etmem! (kıyamam ooo...) Bu arada çarşamba günü, Ceyhun Yılmaz konuyu Best Fm'deki programında kullandı. Hatta bir kadın, bir erkek mevcut. Kadın "Aaa erkekler her şeyi giymemize izin verirler valla" derken, adam "Kesinlikle olmaz" diye ısrarlı. Ceyhun da gülme krizlerinde tabii. "Yahu hanımefendi, biz iki erkek ne yaptığımızı kabul ediyoruz da siz niye etmiyorsunuz?" Valla kim ne derse desin, ben yaşadığıma inanırım. Kırmızı ruj sürersin yüzleri düşer. Göğüsleri hafif açarsın "Aman üşümeyesin" der şalla sararlar. Üçgen bikini karşısında şoka girerler; "Ayşee bu bikinin yarısı nerdee?" Mini eteği kötü kadınlar giyer. Kış vakti dekolte zaturree eder... Kıskançlığın bahanesi boldur, erkeklik zordur!
|