kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Karakolda 'dert' var
50 bin kadın polis var
'Aynı toprağın insanlarıyız'
Avrupa standardı en büyük hedef
'İlk defa ailemden uzak kalıyorum'
'Suç oluşmadan önleyeceğiz'

Karakolda 'dert' var


Türkü 'Karakolda ayna var' diyor ama siz bakmayın. Orada dert var hem de çok. Polisin ne tatili var ne de bir eğlencesi. Örnek mi, önümüz Kurban Bayramı. Onlar için bayram daha çok çalışmak demek.

Polis maaşlarına zam yapılması düşünülse bütün diğer memurlar gönül koyuyor devlete. Diyorlar ki; "Biz de bu devletin memuruyuz. Onlara varsa bize de olsun." İlk bakışta doğru gibi geliyor bu öneri. Ama polisler açısından bakıldığında durum farklılaşıyor. Çünkü polislerin hem işi çok çok ağır hem de çok riskli. Bir düşünelim önümüz Kurban Bayramı. Şu anda pek çok devlet dairesi çalışanı deyim yerindeyse dükkanı kapadı kapayacak. Olanakları ölçüsünde diledikleri her yere gidip gezmeleri mümkün hepsinin. Örneğin öğretmenler. Sadece bayramda değil, geri kalan günlerde de sömestr tatiline devam edecekler. Yaz tatilleri de keza. Ama bir de polisleri düşünün. Bırakın bayram tatili yapmayı vatandaşların, yolların can ve mal güvenliği gereği neredeyse iki misli çalışacaklar.

BIRAKIP GİDEMEZSİNİZ
İl Emniyet Müdürleri kentlerini böyle bayram seyran günleri bırakıp gidemiyor elbette. Kaptan gemiden ayrılmayınca tayfa da bir yere kıpırdayamıyor elbette. Yani hiçbir müdür muavini, hiçbir amir ve memur gelip de "Efendim siz çalışın ama ben müsaadenizle memlekete gidip anamın elini bir öpeyim de geleyim" diyemez ya. Adını burada anmayacağım bir emniyet müdürüyle dertleştim dün. Çok önemli bir ilin emniyetinden birinci derecede sorumlu bir polis şefi o. Anlattıklarını dinlerken beni hafakanlar bastı inanın. Sadece kendi pozisyonunda olanlar için değil tepeden tırnağa çok iyi bildiği teşkilatın tüm ortak dertlerini kısaca şöyle anlattı:

HER ŞEYE ONLAR BAKAR
"Birinci mesele parasal gibi görünse de polis milleti için esas konu sosyal sorunlardır. Hangi katmanda olursa olsun polis olan amir ya da memurun sosyal aktivite özrü vardır. Evine doğru dürüst gidemeyen. Çoluk çocuğuyla yakından ilgilenemeyen bir aile reisidir ne yazık ki polis. Çoğumuz evlatlarımızın hangi sınıfta okuduğunu bile unuturuz çoğu zaman. Eşimizi çocuklarımızı alıp gezebildiğimiz anlar o kadar kısıtlıdır ki. Amirsen sorumluluklarından dolayı kulağın hep telsizde çalacak telefonundadır. Hayat devam ederse suç da, olay çıkacak potansiyeller de 24 saat devam eder. Böyle bir durumda 2 saatlik sinemaya, tiyatroya git ve telefonu telsizi kapayıp izle bakalım neler olur. Memursan zaten ya maça, ya mitinge, ya bir toplantıya, ya bir devlet büyüğünün geliş gidiş güzergah güvenliğinde görev başındasındır. Postacının görevini polis yapar. Elinde evrak tebliğ edecek adres, kişi arar. Eloğlu maç yapar, tribünden kapıya, bilet sırasından takımları getirip uğurlamaya sen alırsın ağır görevi. Kaza olur ceset başında polis bekler. Cenazeyi polis kaldırır. Başında gider. Hastane kapısında tek başına bir polis yedi bela denecek adamlara karşı, hapçıya, tinerciye, yakınını kaybedip öfkelenen kalabalıklara karşı hem kendini hem sağlıkçıları hem de hastaneyi korur. Karakolda ayna var diyor ya şarkı. Benim gittiğim karakolun aynası da ben olup yansıtayım size görüntüyü. Sakıncalı olabilir diye yine yer belirtmeyeceğim bir semt karakolundayım şimdi de.

EL BOMBASININ ÜSTÜNDE
Yeni mezun polisler, genç komiser muavinleri, tecrübeli memurlar, yol yordam bilen deneyimli baş komiserlerle dolu burası. Bir çay içimi dertleşirken neler neler anlatıyorlar. Gelin kulak verin: "En başta barınacak yer meselesi var Savaş Bey. Lojman yetersiz. Çoğumuz varoş tabir edilen yerlerde kalıyoruz. Prestij açısından son derece sakıncalı yerlerde örneğin gecekondularda oturan çok arkadaşımız var. Yasa dışı inşa edilmiş bir evde bir yasa kollayıcısının hem de ailece oturması doğru mu? Ama çare yok ki. Oralarda ucuz ev bulan kafasını sokuyor dam altına. Güvenlik açısından da sakıncalı yerler o bölgeler. Denetim nispeten zayıf olduğu için bölgelere yuvalanmış her türlü suç örgütünün arasında el bombasının üzerinde oturur gibi oturuyoruz. Devlet 91 yılında kira yardımı parasını 200 bin lira olarak belirledi. Sonra 250 bin lira oldu bu para. Hala da aynı. Yani ayda yeni parayla 25 kuruş kira yardımı alıyoruz.

BU MAAŞLA NE OLUR?
Allah zeval vermesin ama uğrunda can verdiğimiz devlet baba bize 25 kuruş kira yardımı yapıyor. Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü'nü düşün. Orada çalışan bir polisin iş yerine ulaşımı en az 2 saat. Çünkü ancak öyle uzak bir bölgede oturabilir. Dönüşte de 2 saat üstüne koyun. Zaten 12 saatten fazla çalışılmış. Üstüne bir de maçtı, eylemdi filan diye bir olay çıkmış ve gitmişsin. Kaç saat uyursun kaç saat ailenle bir arada olursun. Haydi vaktin var diyelim. Al aileni bir sinemaya git. 4 kişinin sinemaya girişi bile en az 20-25 milyon. Yolu var, yolda çocuklara gofret, çikolata alması var. Oldu sana 30- 40 milyon. Kaç defa yaparsın bunu. Gerisini siz düşünün. Ailece dışarıya yemeğe gidecek bir polisin başına daha doğrusu kesesine ne gelir hesaplayın ve 750 milyon maaştan düşün bakalım.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 'Selden kütük kapmak istiyor'
 'Evlere servis' ceza!
 Hızlandırılmış ödeme
 Terör tazminatına en fazla başvuru Diyarbakır'dan
 İstanbul Üniversitesi'nin yeni rektörü Mesut Parlak
 Erkekler için de doğum izni geliyor
 Ukrayna'ya kaçan Haluk Kırcı bugün Türkiye'ye iade ediliyor
 Eğitim-Sen'e rekor soruşturma
 Bayram tatillerinde 8 bin kişi öldü
 Ege'de poyraz gemi batırdı: 2 ölü, 6 kayıp
 Sinemanın 'kötü adamı' Yıldırım Gencer hayata veda etti
ERDAL ŞAFAK
İran krizi kapıda
Reagan'dan bu yana tüm...
ALİ KIRCA
Kimliksizlerin boş bıraktığı konser salonu, kimliklilerin...
ÖMER LÜTFİ METE
Ölü toprağının açıklaması
Güneydoğu Asya'daki Deprem ve...
UMUR TALU
Hatıra, hafıza, hakeza!
1990'ların ilk yarısıydı. Medya...
Amerika İran'a sızdı
Ebu Garib skandalını ortaya çıkaran Seymour Hersh, Amerika'nın...
Iraklı halk ölmemek için kaçıyor
Seçime sayılı günler kala artan şiddet olayları yüzünden halk...
Bitti bitiyor
Bitti bitiyor
Fransız L'Equipe'ten sonra İngiliz basınına göre de Anelka...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu