|
|
|
|
|
'Selden kütük kapmak istiyor'
|
|
CHP lideri Deniz Baykal, başlayan başkanlık yarışında Zülfü Livaneli'nin çıkışına tsunami benzetmesi yaptı. Baykal, "Birileri tsunami felaketine yardım için elini uzatırken birileri de kenarda kütük kapmayı bekler" dedi.
* Sarıgül raporunu açıkladınız. Ardından Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ettiniz. Kurul ile ilgili rüşvet suçlaması size çok daha önceden ulaşmış. Niye kurulun kararını beklediniz bunu açıklamak için? Eğer kurul aleyhte bir karara varsaydı rüşveti açıklayacak mıydınız? Yüksek Disiplin Kurulu üyesi bir arkadaşım olayı bana önceden anlattı. İnan yüreğime bir bıçak saplanmış gibi hissettim. En haysiyetli, en şerefli olması gereken bir kurumun iki üyesi gidip birine içi para dolu bir paket bırakıyor. Rüşvetle oyunu almaya çalışıyor. Çok canım sıkıldı, asabım bozuldu, rahatsız oldum.
* Niye beklediniz peki? Beklemedim. Yönetim kurulunu topladım arkadaşlarla paylaştım sorunu. Böylelikle partinin bütün organlarında duyuldu. Bir yandan olay saklanmasın, ortaya çıksın diye yönetim kurulunda açıklıyorum, bir yandan da taraflar üzerlerine düşen sorumluluğu üstlensin istiyorum. Birkaç gün sonra Disiplin Kurulu'nun toplanacağı haberi geldi. Olayı üyeler biliyor, başkan biliyor, herkes biliyor.
* Ama siz basına açıklama yapmadınız. Yapmadım. Ben yapma durumunda değilim ki. Birisi gelmiş bir suç bildirmiş, ben de gereken yere aktarmışım. Disiplin Kurulu bunun ortaya çıkmasına rağmen hiçbir şey olmamış gibi çalışmalarına devam edebilir mi? Toplantıda önce bana iddiayı getiren kişi konuşmuş ve her şeyi anlatmış. "Geldiler aldılar" demiş, "Hatta öyle olmadı mı?" diye teyit istemiş. Öbür üye de "Geldik aldık" diye cevap vermiş. Hatta bazıları uyarmış "Aman söyleme rüşvetin belgesi olur" diye. Tutanak tutulmuş ve hiçbir şey olmamış gibi oylamaya devam edilmiş.
NİYE HEP CHP'DE OLUYOR? * Yani öbür üyeleri de töhmet altında bırakıyorsunuz. Hukukçu denilen insanların tepki göstermesi gereken bir durumdur bu. Orada bu konuşulmuş, ne kan gövdeyi götürmüş, ne tartışma yaşanmış, ne tepki gösterilmiş. Al gülüm ver gülüm olmuş yani. Çok üzücü bir manzara. İşte bunun arkasında da bizim ortaya çıkarmaya çalıştığımız bir olay var. Virüs bir yerden girmiş, belediyedeki yolsuzlukla başlamış, disiplin kuruluna kadar sızmış. Bu kıyameti koparanların elleri kolları nereye kadar uzanıyor? Nedir bu telaş, heyecan?
* CHP de çabuk etkileniyor virüslerden. Niye sadece CHP'de oluyor bunlar? Her yerde olur. Orası önemsiz. Ben bu yüzden kurultay istedim. CHP'yi savunmaya çalışıyorum, korumaya uğraşıyorum. CHP'nin önemini azaltarak değil, arttırarak yapmaya çalışıyorum bunu. Türkiye'ye sahip çıkmaya çalışıyorum. Bu yapılanlar CHP'nin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
TEMİZLİK DEĞİL YARIŞ * Sarıgül'ün Amerika'ya gidişinin bu söylediklerinizle ilgisi var mı? (Eliyle geç bunları diye bir işaret yapıyor) Artık Sarıgül konuşmak istemiyorum. Türkiye'deki CHP muhalefeti en az iktidar kadar önemlidir. O yüzden oyunlar oynanıyor, oynanacaktır da. Önce başka türlü denediler bizi yıpratmayı şimdi bu şekilde. CHP kurultayda ne kadar kuvvetli bir parti olduğunu gösterecek. Türkiye'de artık başka alanlarda da böyle sızmalar oluyor ama bendendir, görmezlikten geleyim yok.
* Askerden bahsediyorsunuz değil mi? Evet. Ben de partinin bu kurallarıyla gurur duyuyorum. Biz bir yolsuzluk olayının bedelini tüm sol olarak ödedik. Şimdi bunlara izin veremeyiz.
* Siz her ne kadar kurultayı CHP'nin kendisini temizleme çabası olarak görseniz de bu bir başkanlık yarışına dönüştürüldü. Olacaktır. O onun bir parçasıdır, simgesidir.
* Zülfü Livaneli'nin çıkışı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu kurultayın birçok insanı üzdüğünü görüyorum. Ama üzülmesinler sevindirici olaylar da var. Bir sevindirici yanı bazı kişilerin CHP'li olduğunu anlamalarına yardımcı oluyor. Yani partili olmanın sorumluluğunu hissetmeye başlıyorlar, tıpkı sorduğunuz isim gibi. Giderayak da olsa milletvekilliği, parti üyeliği vesaire gibi sorumluluklarda herkes değerlendirmek zorunda hissediyor kendisini. Öyle de oluyor zaten. Uzun lafın kısası birileri tsunami felaketine yardım için elini uzatırken birileri de kenarda bekliyor.
* Neyi bekliyor? Bir kütük kapmayı. Onların da kütük sevdası var çünkü.
* Bir önceki röportajda uzun uzun Kemal Derviş'i konuşmuştuk. Çok ağır eleştirmiştiniz kendisini. Peki onu niye partiden ihraç etmeyi hiç düşünmediniz? Liderlik yarışına kalkmadığı için mi? Bizim öyle kişiye özel disiplin uygulayalım diye bir kaygımız yoktur. Düşünceyi cezalandıramayız. Onun söylediklerinde disiplin suçu yoktur. Çıkıp da demiyor ki adam, genel başkan yolsuzluğa bulaşmıştır ya da benim belediye başkanıma oy vermeyin. Bunlar suçtur asıl. Bu parti adam olmaz bu partiye oy vermeyin demek suçtur.
* Kusura bakmayın ama sizin için "Başbuğ" benzetmesi yapmıştı. O olay tamamen şahsi. Konuşmayalım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|