|
|
|
|
|
|
'Uzak ' filminin bir bir benzeri daha yok!
Siz her fırsatta Türk sinemasından çok etkilendiğinizi söylüyorsunuz. Türk sinemasında sevdiğiniz bu şey nedir, Türk sineması sizin için ne ifade ediyor? Küçüklüğümden beri var olan bir şey... Ben hem iki kültürün arasında, hem de iki sinema arasında büyüdüm, onlardan beslendim. Küçüklüğümde Almanya'da hep Yeşilçam filmleri seyrederdim. Bu sinema tanıdığım sinemadan bambaşkaydı. Arabesk sineması mesela. Almanya ya da Amerika'da olmayan bir şey bu! Bu tabii ki beni etkiledi. Duvara Karşı'yı seyretsek, analizini yapsak, bu filmde birçok Türk filmini göreceksiniz. Muhsin Bey var bu filmde, Yılmaz Güney'in filmleri var. Mesela diyelim ki Nuri Bilge Ceylan'ın Uzak filmi... Ben onu gişe falan olarak seyretmiyorum, sanat filmi olarak seyrediyorum. Mesela Uzak'ın dili, anlatım tarzı, hiçbir yerde seyretmedim daha.
* Sizi etkileyen nedir? Ben daha anlamadım! (gülüyor) Nuri Bilge Ceylan'ın tarzı kimde var diye bakıyorum, daha hiç görmedim. Tamamen bakir bir tarz. Uzun planlar, sessizlik... Ama insanın canını sıkmıyor, Bertolucci'nin sineması gibi değil. Nuri Bilge Ceylan'ın uzun planlarında hep heyecan var, ne kadar uzun olursa olsun...
* Başka kimden etkileniyorsunuz? Yönetmen olarak Yılmaz Güney. Sadece sinemacı olarak değil, insan olarak da çok etkiliyor beni. Bir adam hapiste yatarken altı tane film çekmiş. Daha ne olsun!
* Oyuncu olarak? Çok var... Derya Alabora, Uğur Yücel, Şener Şen, Güven Kıraç... Meltem Cumbul bence fevkalade bir oyuncu. Türkiye'de çok kişi bana dedi ki 'Meltem Cumbul hoşumuza gitmedi.' Ama yurtdışında herkes sordu 'Kim bu kadın' diye.
|
|
|
|
|
|
|
|
|