kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Senaryoyu okusam anlamazdım ben de doğaçlama yaptım
Senaryoyu okusam anlamazdım ben de doğaçlama yaptım
Oyuncuyum yazarım yönetmenim Bir tek şarkı söyleyemiyorum!
Türk sanatçıların filmini çektim çok çılgın olacak
'Uzak ' filminin bir bir benzeri daha yok!
'Türkler döner yer' lafı çok saçma ya!

Senaryoyu okusam anlamazdım ben de doğaçlama yaptım

Berlin Film Festivali 'Altın Ayı' ödülünü kazanan 'Duvara Karşı' filminin 30 yaşındaki yönetmeni Fatih Akın'ı bu kez oyuncu olarak izlemeye hazırlanın. 21 Ocak'ta gösterime girecek "Hırsız Var!" filminde bir soyguncuyu oynayan 'geleceği çok parlak' yönetmen Fatih Akın, rolünü tamamen doğaçlama oynamış. "Benim Türkçem iyi değil, senaryoyu okusam da iyi olmazdı" diyor.

İyi filmler yaptınız, sinemaya farklı bir tarz getirdiniz tamam da yere göğe sığdırılamamak konusunda ne düşünüyorsunuz? Açıkçası hiç bilmiyorum. Pek düşünmedim bunu. Bu benim ilk filmim değil, dördüncü filmim...

* Evet ve size dünya starı muamelesi yapılıyor...
Önemli ödüllerden birkaç tanesini kazandım. Filmin başarısı dışında aynı zamanda 'Duvara Karşı' sanki tam zamanında çıktı!

* Tam zamanında derken?
Bir damar buldu medyada, insanlarda, dünyada sanki...

* iz Avrupa'da bu kadar ödül toplamış bir yönetmen olarak neden bir Türk filminde oyuncu olmayı seçtiniz?
Karşı soru: Niye oynamayayım ki?

* Bu filme ya da role 'evet' demenizin özel bir nedeni var mı?
Açıkçası bu filmin yapımcılarından biri Ali Akdeniz, çok samimi arkadaşım. Benden rica etti; benim de ona bir gönül borcum vardı. 'Duvara Karşı'nın Türkiye'de yapımcılığını yaptı. Ben kendisini çok seviyorum. Israr etti 'gel oyna' diye. Ben de hayır diyemedim. Bir soyguncuyu oynuyorum. Açıkçası hiç zamanım da yoktu belli bir portre çizmek için... O sırada 'İstanbul'u Dinliyorum' diye bir belgesel çekiyordum Türkiye'de. Soğuk oynadım yani...

* Soğuk ne demek, çok da isteyerek gitmediniz öyle mi?
Bir hazırlanma dönemim olmadı. Gittim oraya oynadım, konsantre olamadım. Hiç! Senaryoda ne yazıyorsa oynadım, 'neleri çekiyoruz' diye sormuyordum bile. Tamamen emprovizeydi. Benim Türkçem de çok kuvvetli değil, senaryoyu da ezberlesem olmaz. Tamamen doğaçlama oldu.

* Yani senaryoyu okumadınız ve filmde sadece doğaçlama mı yaptınız?
Aynen öyle. Benim için de bir deneme oldu. Seyretmedim bile henüz!

* Siz filmde de Almanya'dan gelmiş bir genci canlandırıyorsunuz. Sizin yer aldığınız ya da çektiğiniz her projede Almanya teması olacak mı?
Tabii ki! İstanbul'da yaşayan birini pat diye oynayamam, ona bayağı bir ön hazırlık gerekiyor, prova gerekiyor. Belli bir zaman Türkiye'de kalmam lazım. O zaman hakikaten bir oyunculuk yaşamam lazım. Bu bana yakındı. Aynı zamanda karakteri kendim yaratabildim, öyle bir serbestlik verdiler.

* Niye çektiğiniz her filmde Almanya konusu, göçmenlik sorunu var?
Açıkçası, ben Almanya-Türkiye diye bir kategori düşünmüyorum. Benim düşündüğüm kategori Fatih Akın, yani benim. Zaten dünyada çok vaktimiz yok, ömür çok kısa. Sadece bir çay içebiliyoruz, sonra ölüyoruz gidiyoruz, pek vaktimiz yok. O kısa vakitte kendimi ifade etmek, içimdekini ifade etmek istiyorum. Bu benim kişiselliğimin özel bir noktası. Belki yarın öbür gün Amerika'ya giderim, orada bir film yaparım, tamamen başka bir şey olur. Ama onun da benden bir şeyler ifade etmesi gerekiyor, yoksa yapamam. Ne bileyim... Ben Almanya'da yaşıyorum, o dili konuşuyorum ya da Türkiye'de yaşıyorum, Türkçe konuşuyorum. O iki dili, o iki kültürü, o iki sosyal hayatı tanıyorum. Tabii ki tanıdığım şeyleri anlatıyorum, tanımadığım şeyleri anlatırsam sinemam o kadar güçlü olmaz.

* Oyunculuğa ısındınız mı?
Aslında bu işe oyuncu olarak başladım. Yönetmenlikten önce oyuncuydum. Ama iyi gitmedi. Ben kendi oyunculuğumdan çok memnun değildim.

* Neden?
Benden çok daha iyi oyuncular var bir kere. Kendimi kamera arkasında daha rahat hissediyorum. Asıl işim kamera arkası!

* İyi bir yönetmen, oyuncuları iyi yönetebildiğine göre iyi bir oyuncu olamaz mı?
O yüzden ara sıra oynuyorum! Kırk yılda bir. Kimseyi kırmayayım diye... Aynı zamanda meraklıyım da, Türkiye'de bu iş nasıl yapılıyor diye. O tecrübeyi kazanmak, kaybetmemek için. Ben oyuncuları çok iyi anlıyorum. Oyuncunun korkularını, hissettiklerini biliyorum. Çünkü ben de bunları hissettim, ben de bu korkuları yaşadım. Onun için iyi bir oyuncu yönetmeniyim en azından.

* Almanya'da çalışmış, sinemaya Almanya'da başlamış biri olarak nasıl buldunuz Türk setlerini?
Kendimi hiç yabancı hissetmedim.

* Türk sinemasına hayranlığınızı her fırsatta söylüyorsunuz. Nedir orada bulduğunuz şey?
Hem çok seviyorum, hem kendimi oranın bir parçası olarak görüyorum. Buradaki öğrencilerime hep Türk filmleri seyrettiriyorum. Yavuz Turgul'un, Yılmaz Güney'in, Zeki Demirkubuz'un, Nuri Bilge Ceylan'ın sinemasını. Bana çok yakın bu sinema.

* Türk oyuncuları ve yönetmenleri nasıl buldunuz?
Fark ülke veya milliyet farkı değil; daha kişisel farklar... İnsanlık farkları... Her set bir ülke oluyor, her set ayrı bir ülke!

* Filmin oyuncularından en çok kim etkiledi sizi?
Haluk Bilginer'le tanıştım. Onu çok beğeniyorum zaten. Çok güçlü bir oyuncu, çok iyi bir oyuncu. Masumiyet'te seyretmiştim, hayran kalmıştım. Türk oyuncularını merak ediyordum, yarın bir gün bir çalışma olabilir diye bu işi yaptım biraz da.

* Onunla çalışmayı ister miydiniz?
Tabii ki.

* Biraz da o yüzden mi sette buldunuz kendinizi, ilerideki ilişkileri sağlamlaştırmak için mi?
Tabii ki, bağlantı kurmak için biraz da... Zaten bu işin yüzde 80'i bağlantı kurmak.

ŞİRİN SEVER

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 'Uzak' internetten oylarınızı bekliyor
 Sinema
 El yapımı doğal likörler Doğa Special'de
 Tommy yeni yılda da rengarenk
 Camper'dan hem şık hem de rahat iki model
 Aklınız başınızda mı
 Türkiye'nin ilk popüler Kürtür dergisi çıktı
 'Önce proje, sonra Hülya Avşar gelir'
 Pala Akif rol bekliyor
 'Profesyonel oyuncu kadın kılığına girer
 Uludağ'a Rus yağıyor
 Kariyere giden 10 yolda ipucu
 Kadınlar 5 yıl daha uzun yaşıyor
 Teknoloji spor ve eğlenceyi buluşturdu
AYŞE ÖZYILMAZEL
Kızların kardeşliği adına
Yirmi beş yıllık ömrümün...
HAKAN & UTKU
CHP cephesinden Mr. Bean'sel gelişmeler
Genel başkanlık...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Cevizli börek
Yufkayı düz bir...
'Trafikte önünü bile göremeyen hastalar araba kullanıyor'
'Trafikte önünü bile göremeyen hastalar araba kullanıyor'
Uzmanlar, yıllar içinde sinsice gelişen katarakt nedeniyle gözleri...
Sarı nokta hastalığına dikkat!
Sarı nokta hastalığına dikkat!
Sarı nokta, 60 yaşın üzerindeki insanların yüzde 30'unda görülen ve...
Tatsız bir haber
Tatsız bir haber
Geçtiğimiz ay hamile olduğu haberini duyunca çok sevindiğim...
Kimin gelini?
Kimin gelini?
Ali Şen'nin küçük gelini, Metin Şen'in eşi Aslı Şen, artık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.