  |
|
Kızların kardeşliği adına
Yirmi beş yıllık ömrümün özeti; ya kısmet! Ne plan bildim ne sükunet. Merak, merak, merak. Çocukken "O ne?", "Bu ne?" diye babamı tükettim, şimdi de kendimi... Nerede olay, nerede açılış-kapanış, nerede bir grup insan toplaşması orada ben. İlle de yoklanacak, aksi halde çatlanacak hesabı. Yahu A noktasından B noktasına bile bir yerlere takılmadan gidemiyorum. Misal; dün akşam kızlarla Leylalar'da buluşacağım. Yapacağım tek şey, evden beş yüz metre ona buna bakınmadan düz yürümek. Tam Vali Konağı'ndan Abdi İpekçi Caddesi'ne döneceğim, haydaaa. Köşedeki koca camlı Intema'da olağanüstü bir durum var. Hani şu mutfak eşyaları satan yer. Mağazanın göbeğine Amerikan tipi açık mutfak kurmuşlar, iki kadın pişiriyor, beşi izliyor... Haliyle Ayşe de hani bana hani bana diyor. Geçip gitmek şanıma yakışmaz. Daldım içeriye. Aşçı ablalar pizza hamuru açıyor, diğerleri kahveleri hüpletip masadaki ıspanaklı kekleri yuvarlıyor... "Hayırdır yemek kursu mu var?" Kurs, murs yok. Mamaları tatmak, kendi tarifini kapıp denemek, bol çene çalmak varmış. "Nasıl yani?" Şöyle; Intema mutfak ürünlerini tanıtmak amaçlı ocak ayı boyunca 'Elele Ziyafet'le anlaşmış. Yemekler Intema aletlerinde pişiriliyor, müşteri tadıyor ve aletleri tanıyor. İyi iş! Ama bence asıl olay üç kız kardeşin kurduğu Elele. Zamanında 37 yaşındaki abla Hatice Koç finans müdürüymüş. 2001 krizinde işten çıkartılmış. Bunun üzerine ev hanımı olan kız kardeşlerini de meslek sahibi yapmak amacıyla yemek işine soyunmuş. Şimdi en önemli davetlerde, organizasyonlarda yemeklerini sunuyorlar. Ben Hatice Hanım'dan bilgileri alıp, ıspanaklı kekleri tadarken muhabbet genişledi tabii. Caddeden gören kaynıyor. Hatta bazıları düzenli olarak iş çıkışı uğruyormuş. Kimi mühendis, kimi mimar, kimi ev hanımı, kimi 17'lik lise öğrencisi, kimi karşı köşedeki antikacı, doktor... Capuccinolar, esspressolar içiliyor, çeşit çeşit tatlılar yeniyor. Cheesecake, tiramisu, lokma, kurabiye tarifleri havada uçuşuyor. Bu arada benim kankalar zırr zırr telefonda; "Kızım hadi yaa, nerdesin?" "Geliyorum şekerim." Külliyen yalan! Sözüm ona yemeğe davetliyim. Fırından taze çıkan pizzalara, kurabiyelere dayanamıyorum tabii. Ayaküstü keyif budur valla. Hani yolunuz düşerse nefis mamalar tıkınır, süper sohbetler edersiniz diye çiziktireyim dedim. Ayrıca kızların kardeşliği adına da 'Elele Ziyafet' görülecek manzara. Bu kadınlar yıkılmadım ayaktayımın Türkçesi.
|
