kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Doc. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 

Anne gel! Korkuyorum

Bu örnekler çoğaltılabilir. Peki nedir korku? Korku, yaklaşan tehlike nedeniyle ortaya çıkan ve kaçma isteği uyandıran duygudur. Gerçekte insanı koruyan bir olgu olmasına karşın, bazen yaşamı kısıtlayıcı hale gelebilir. Genellikle bilinmeyenden korkulur. Bu nedenle de çocukluk dönemi korkuları, çocuğun bulunduğu yaşa ve gelişim dönemine göre değişiklik gösterir. Bebeklik döneminde çevredeki her şey yeni ve bilinmedik olduğundan hemen her şeyden korkabilirler. Ani gürültü, parlak ışık korkutucu olabilir. 3-6 yaş arası korkuların arttığı bir dönemdir. Bedenine bir zarar geleceği duygusu, karanlık, yabancılar, aileden uzak kalma, gök gürültüsü gibi korkular vardır. Bunlara ailelerin eklediği dilenci, hırsız, öcü, doktor korkusu gibi korkular eklenebilir. İlkokul döneminde daha somut şeylerden korkulur. Hayvanlardan, kendine zarar verecek kişilerden, filmlerden korkular başlar. Ergenlik döneminde ise en sık, gelecek korkusu başta olmak üzere, beğenilmeme, küçük düşme gibi soyut korkular ön plana çıkar.

KORKUNUN KAYNAĞI
Korku, fobi ve kaygıdan farklı bir duygudur. Fobi belli bir nesne ya da duruma karşı oluşan anlamsız, aşırı ve sürekli bir korkudur. Örneğin fobiniz olan bir durumla karşılaşmak, hatta karşılaşma olasılığı bile, zarar görmeyeceğinizi bilseniz de korku yaratır. Kaygı ise, kötü bir şey olacakmış gibi, nedeni belirsiz bir endişe duygusudur. Bazen sadece belli bir durum kaygı yaratabilir. Örneğin yabancılarla konuşma gibi. Fobiler, yaşanmış deneyimler nedeniyle oluşabilir. Herhangi bir hayvandan korkmayan çocuk, o hayvanla bir ilişki sırasında zarar görürse, ya da bir çocuk denizde boğulma riski olan bir durum yaşamışsa korku geliştirebilir. Eğer deneyim çok kötü yaşanmışsa, çevrenin tepkisi çok aşırı olmuşsa bu korku pekişir. Tehlikeli deneyimlerden ders alarak kendini korumayı öğrenmesi çocuk için gereklidir. Ateşe değip yandığında uzak durması, sokakta yabancı bir hayvan tarafından ısırılırsa onlardan uzak durmak gibi. Ama korku pekiştirilir ve nedenleri anlatılmazsa, ateşe hiç yaklaşamamak, hatta ateş yakamamak ya da tüm hayvanlardan kaçmak, aynı ortamda bile duramamak gibi yaşamı kısıtlayıcı sonuçlara neden olabilir. Çocukluk dönemindeki bazı korkular ise tamamen döneme özgü, gelişimsel korkulardır. Çocuk gelişimini tamamladıkça, dönem değiştirdikçe yok olur ya da değişirler.

AİLELER DİKKAT!
Korkular gelişimsel ya da durumsal olabilir. Ancak pek çok durumda aileler ve diğer erişkinler, bu korkuların ortaya çıkmasına, pekişmesine neden olurlar. Çocuğu kontrol edebilmek, istenmeyen davranışlarını engelleyebilmek için söylenen sözler korkulara neden olur.
"Seni dilenciye veririm", "Oraya gidersen öcüler yer", "Köpeğe yaklaşma, ısırır", "Yaramazlık yaparsan seni bırakır giderim", "Bak şimdi susmazsan doktor iğne yapacak"... Ağzımızdan kolayca çıkan, sonuçlarını hiç düşünmediğimiz, bu tip anlık çözümler getiren ama sonrasında korkulara neden olan erişkin davranılarıdır. Bunları yaptıktan sonra çocuğunuzun yalnız bir odaya gitmesi, doktora gidecek diye ağlamasını, ya da diğer korkularını yenmesini beklemek doğru olmaz. Benzer şekilde, korkularının üstüne bilinçsizce gitmek de, tam tersine korkuları artırabilir. Karanlıktan korkan çocuğu karanlıkta bırakmak, köpekten korkan çocuğa zorla köpek sevdirmek gibi.

ÇÖZÜMLER
Gelişim dönemine özgü olup, her çocukta görülebilen, çocuğun ve ailenin yaşamını engellemeyen korkular, zamanla geçeceği için tedavi edilmez. Bu durumlarda ailelerin, olumlu, yatıştırıcı, korkuyu desteklemeyen ve açıklayıcı tutumları yeterlidir. Karanlıktan korkan çocukla birlikte karanlık ortama girip sonra ışıkta farklı bir şey olamadığını ona göstermek, uykuya dalana kadar yanına yatmadan, oturarak masal okumak, küçük bir lamba yakmak gibi önlemler yeterli olur. Ama en önemlisi ona güven vermek ve yanında olacağınızı hissettirmektir. Erişkinlerde olduğu gibi çocuğun yaşamını etkileyen ve işlevlerini yapmasını engelleyen durumlarda uzman görüşü almak gerekir. Çocukluk döneminde tedavi gerektiren bazı önemli korkular, kaygılar vardır. Bunlardan biri ayrılık kaygısıdır. Bu durumda hemen uzmana başvurmak gerekir. Bazen gece korkuları, karabasanlar uykunun bozulmasına neden olur. Bu tür durumlarda uzmanla ailenin işbirliği sorunu çözecektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dedikodu mu? Söylenti mi?   / 08-01-2005
 Şizofreni   / 06-01-2005
 Nasıl çocuk yetiştirmeliyiz?   / 03-01-2005
 Çocuklar yeni yıldan neler bekliyor?   / 01-01-2005
 Deprem nerede?   / 30-12-2004
 Çocuklarda takıntı olur mu?   / 27-12-2004
 Yalnız yaşamayı öğrenebilmek   / 25-12-2004
 Yaşlılık psikolojisi   / 23-12-2004
 Semra Hanım'ın haykıran bakışı   / 20-12-2004
 Kız tavlamak...   / 18-12-2004
AYŞE ÖZYILMAZEL
Efelerin efesi
Cumartesi cumartesi bol güneşli havayı...
HAKAN & UTKU
Soyun dünyalı biz dostuz
- Nezahat ne işimiz var bizim...
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Anne gel! Korkuyorum
Bu örnekler çoğaltılabilir. Peki...
AYŞE TÜTER
MUTFAKTA Lezzet Güneşi
Asmada barbun
Zeytinyağı,...
Sorunu olsun olmasın her çocuğa 2 yaşında göz muayenesi şart!
Sorunu olsun olmasın her çocuğa 2 yaşında göz muayenesi şart!
Hipermetropi erken teşhis edilmediğinde, göz tembelliğine yol açıyor.
'Ağır' konuk!
'Ağır' konuk!
Çiçeği burnunda modacı Siren Ertan ile sevgilisi Gökhan...
Bakıma girdi!
Bakıma girdi!
New York'taki "One Model Management" ajansı ile anlaşma...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.