kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

'AB'yi en çok köylü istiyor'

Dünkü Yeni Şafak gazetesinde, ANAR Araştırma Şirketi'nin 14 ilin çeşitli köylerinde 668 kişiyle yaptığı yüz yüze görüşmelerin sonucunu özetleyen "AB'yi en çok köylü istiyor" başlığını görünce, geçenlerde Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda Tarım Bakanlığı bütçesi görüşülürken tesadüfen izlediğim CHP'nin siyasi bir karikatüre benzeyen sözcüsünün tarımın hiçbir sorununa değinmeyip bana çatmasını anımsadım. Zaten zamanın ruhunu ve tarihin temposunu doğru okuyarak ciddi ve tutarlı bir muhalefet yapmak yerine, dedikodularla işi idare eden seviyesiz taşra politikacılığına prim tanımak CHP'yi bugünkü trajikomik duruma düşürmedi mi? Hayat her şeyi ödetiyor.


Cumhuriyet Halk Partisi'nin göremediğini, ANAR'ın anketine katılan köylüler görüyorlar. Araştırmaya göre, bugün bir referandum olması halinde köylülerden AB'ye yüzde 74.6 oranında destek gelecek. Araştırma, bu desteğin nedenini de "ekonomik refahın artması" beklentisine bağlıyor.
Nitekim, geçenlerde Sabah'taki bir haber de AB'nin yeni giren on ülkeye verdiği tarımsal desteği yüzde 244 oranında artırdığını ve bu ülkelerde kişi başına düşen tarım gelirinin de yüzde 53 oranında yükseldiğini vurguluyordu.
Ancak, on yeni üye bu noktaya "müzakere sürecinde" kendilerine çeki düzen vererek ulaşmıştı.


AB'nin on yeni ülkesinin yaşadığı "müzakere süreci" tecrübesi Türkiye için yaşamsal önemi haiz... Tarım konusunda ise Polonya deneyimi sürekli yararlanacağımız bir bilgi bankası gibi. Bu tecrübeleri değerlendirmek için harekete geçen Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün AB sürecine yönelik çalışmalarında da bir ivme artışı var.
Yeryüzündeki gelişmeleri iyi değerlendirip, makro düzeyde akılcı politikalar oluşturmadan iyi niyetli çabalarla düzlüğe çıkmamız mümkün değil. Bu nedenle bugüne kadar yerel kalmış olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bu taze atılımı çok önem taşıyor...


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda yeryüzündeki gelişmeleri izleme hassasiyeti, Dünya Ticaret Örgütü Toplantısı ertesinde hızlandı. Hem Dünya Ticaret Örgütü, hem de AB müzakere süreciyle ilgili çalışma dokümanları artmaya başladı. Bunun temel sebeplerinden biri dış rüzgarları yakından takip eden çalışmaların yoğunlaşması... Tarımsal yapısı Türkiye'ye en çok benzeyen Polonya'nın tarım baş müzakerecisi Jery Plewa'nın danışman olarak alınması da bunun sonucu...
Nitekim, bu yeni atılımın ardından Tarım Bakanlığı "Avrupa Birliği'ne Katılım Müzakereleri ve Türk Tarımının Uyumu" başlıklı yeni bir çalışma daha yaptı.
Yeni çalışma, müzakere sürecinin teknik akışını, bu süreçte Polonya'nın yaptıklarını ve Türkiye'nin yapması gerekenleri genel hatlarıyla çizmekte. Çalışmada, çok acil olarak "gıda sağlığı, hayvan sağlığı ve bitki sağlığı" konularına dikkat etmezsek, hem AB'ye mal satamayacağımız, hem de iç pazarımızda kendi insanımızı sağlıksızlığa mahkum edeceğimiz hatırlatılıyor.
Yediğimiz ürün ve gıdaların AB'nin sağlık standartlarından çok uzakta seyrettiği bir kez daha bu çalışmayla saptanmakta... Düşünün ki, gıdalarımızda "aflatoksin ve sülfür kalıntıları" sorunu henüz giderilmemiş, sağlıklı besin için gerekli olan yüksek standartlı laboratuarlar kurulamamış. Bunların oluşturulması zorlu ve zahmetli bir süreç ama atılacak her olumlu adım ertesinde Türk köylüsünün gelirinin de, refahının da artacağı tartışmasız bir gerçek...


Bakanlığa bu süreçte çok iş düşüyor... Bakanlığın özünde AB'ye karşı olan partizanlarla; köylüler üzerinden siyasal rant elde etme peşindeki Ankara'daki tarım lobisiyle ve henüz AB sürecinde tarım konularını yeterince içselleştirilmemiş gözüken hükümetin sürekli bilgilendirilmesiyle uğraşması gerekiyor. ANAR anketindeki köylü desteği, AB sürecini hızlandıracak olan en sağlıklı dinamik...
Sadece iktidarın değil muhalefetin de hayatın gerçeklerine göre politikalar saptaması hem kendileri hem de Türkiye için olumlu sonuçlar verir. Köylülerden daha geride kalmış siyasi yapıların ayakta kalması pek mümkün gözükmüyor çünkü.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kapalı rejim döküntüleri...   / 08-01-2005
 Küreselleşmenin global vicdanı...   / 03-01-2005
 Hey! Yabancı...   / 01-01-2005
 Allahuekber...   / 27-12-2004
 Askerler de yargılanır...   / 25-12-2004
 Geri vitessiz...   / 20-12-2004
 Metronom..   / 18-12-2004
 Sükûnet..   / 13-12-2004
 Avrupalılar hangi soruları cevaplamalı?..   / 11-12-2004
 Brüksel'den...   / 06-12-2004
ERDAL ŞAFAK
Herkes model arıyor
Dünyada demesek bile...
UMUR TALU
Değiştin de, ne oldu!
Doğanın, toplumların değişiminin...
ERGUN BABAHAN
Edelman'a yanıt
Davacının akılsızı derdini mübaşire...
MEHMET ALTAN
'AB'yi en çok köylü istiyor'
Dünkü Yeni Şafak...
ÖMER LÜTFİ METE
'Avrupa İslamlaşacak mı'
Biz, yoğunlaşan misyoner...
İsrail onunla masaya oturmaya hazırlanıyor
1.8 milyon Filistinli, Arafat'ın halefini seçmek için dün sandık...
Filistin, iki uluslu tek devlet fikrine alışıyor
Bu görüş, Filistin Siyaset ve Kamuoyu Araştırma Merkezi yöneticisi...
Vey-Cell kapsadı
Vey-Cell kapsadı
Beşiktaş, Efes Cup'ta Hollanda'nın vasat ekibi Vitesse önünde 2 kez...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu