|
|
|
|
|
Baykal artık aday bile olmamalıdır
|
|
Sarıgül olağanüstü kurultayda adaylığı için karar vermediğini söylüyor. Ama Baykal konusunda görüşü kesin: "Bu noktadan sonra aday olmak doğru değil. 12 kurultay gördü ama partiyi iktidara taşıyamadı."
Baykal'a yakışan gitmek
Rüşvet iddialarını reddeden Sarıgül, Kurultay'da aday olup olmamaya bölgeleri dolaşıp karar vereceğini söyledi. Baykal için ise "Aslında yakışan istifa etmekti. Bu noktadan sonra aday olması hoş değil" dedi.
Yaklaşık 300 metrekarelik çalışma odasına doluşmuş yüzlerce kişi, Ankara'dan henüz dönen Mustafa Sarıgül'ü dinliyor. Alkışlar, tebrikler ve dilekler kulağımızı tırmalıyor. Beni bir başka toplantı odasına alıyorlar. Birkaç dakika içinde Sarıgül, misafirleri alkışlar arasında uğurluyor ve yanımıza geliyor. Sarıgül'ü nasıl gördüm? Bence çok rahat ve kendinden emin. Savaşın ilk raundunu kazanmış bir komutan havası içinde. Ama gaza gelmiş gibi de değil. Israrıma rağmen, "Evet, 20 Ocak'ta CHP genel başkanlığına adayım" demiyor. "Arkadaşlarımla konuşacağım, bölgeleri dolaşacağım ve kararımı açıklayacağım" demekle yetiniyor. Ama o da, kamuoyu da biliyor ki, artık geri dönüşü olmayan bir süreç başladı. Konuşmasında birkaç defa, "Sizce Baykal aday olacak mı" diye sorarken, "Aslında kendisine yakışan istifa etmekti" demeyi ihmal etmiyor. Deniz Baykal'ın 20 yıldır kader birliği yaptığı insanlara, akıl almaz suçlamalar yönelttiğini ileri süren Sarıgül, "Artık karalama kampanyasını durdurmalıdır" dedi ve sorularımızı şöyle yanıtladı:
* Yüksek Disiplin Kurulu'nun 15 üyesinden herhangi biriyle, karar öncesinde telefonla veya yüz yüze görüştünüz mü? Yok, hayır...
KARAR SÜRPRİZ OLDU * Yani hiçbiriyle... Yani eski arkadaşlarımız var. Birkaçının yeni yılını kutladım. Onun dışında herhangi bir görüşmemiz olmadı. Ama yıllardan beri görüştüğümüz insanlar. Görüşseydim bile bir mahsuru yoktu.
* Disiplin Kurulu üyesi olan ve sizin lehinize karar veren Engin Baba ile Cafer Dursun, Balıkesir'de Ergün Aydoğan'ı ziyaret etmişler. Baykal ve Aydoğan'ın iddiasına göre, bu üyeler Aydoğan'a çikolata kutusu içinde para vermişler. Aydoğan ise kabul etmemiş. Bu üyelerle, "Nedir bu olay" diye konuştunuz mu? Yok, hayır, hiçbir bilgi almadım, konuşmadım. Disiplin Kurulu'nun lehimde karar vermesi, inanın benim için sürpriz oldu. Ben yargıya gitmeyi bekliyordum. Tüm savunmamızı yargıya gitmek üzerine yapmıştık.
ATILSAM, SUSACAKTI * Eğer siz, partiden atılmış olsaydınız, mahkemeden dönene kadar, Baykal kurultayı yapacak ve siz iki yıl boyunca (Siyasi Partiler Kanunu'na göre) genel başkanlığa aday bile olamayacaktınız. Baykal'ın senaryosu bu muydu? Doğru mu? Yargı uzun sürerse, belki bu senaryo doğru çıkardı. Ancak Baykal beni partiden attıktan sonra, sizce kurultay yapabilir miydi? Bir kez daha söylüyorum. Benim için sürpriz olan kararda adalet var. Ben o kurula 1 saatten fazla bilgi sundum. Hepsi değerli insanlar. Hukukçu ve eski bakanlar var. Parayla satın almayı düşünemeyeceğiniz değerlere sahip insanlar. Baykal bu işlerle meşgul olacağına proje üretsin, Türkiye'yi şaha kaldırsın. Genel merkezdeki arkadaşların tek derdi koltukta kalmak.
* Sayın Baykal rüşvet olayını birkaç hafta önce duyduğunu söylüyor. Bu olaydan, disiplin kurulu kararı öncesinde haberiniz oldu mu? Baykal'ın böyle bir olayı duyduğu anda kamuoyuna açıklama yapması gerekmiyor muydu? Neden savcılığa gidilmedi, şuç duyurusunda bulunulmadı? Çünkü Sarıgül partiden atılacaktı. Halbuki, duyduğu an, bunu haykırması lazımdı. Bu ne yazık ki, Baykal ve arkadaşlarının doğasında var. Kendilerine göre bir adalet sistemi kurmuşlar. Eğer ben atılsaydım, sesleri çıkmayacaktı. Atılmayınca kıyameti kopardılar.
BAYKAL KÖLE İSTİYOR * Belki parti zarar görür, diye düşündü. O zaman şunu anlamalıyız. Baykal sadece zarar görebileceğini anladığı zaman kıyameti koparıyor. Peki şimdi parti zarar görmüyor mu? Bakın hırsızlığın ve haksızlığın zamanı olmaz. Yürekli adam aynı dakikada müdahale eder. Baykal gerçekten çöktü. Kendisi gibi düşünmeyen, kendi seçtiği kurulları karalayarak kardeşi kardeşe vurdurmak istiyor, ben bunu görüyorum. Ben asla buna izin vermeyeceğim.
* Bir çikolata kutusu içine ne kadar para konulabilir? Merak ediyorum... Ben onlarla meşgul değilim, ben bunları ağır hakaret olarak değerlendiriyorum... Tüm olanları Baykal'ın şu anda içinde bulunduğu haleti ruhiyeti olarak değerlendiriyorum. Baykal partide itaatkar köleler yaratmak istiyor.
* Kurultayda adaysınız değil mi? Birkaç gün sonra bunun kararını vereceğim, bununla ilgili olarak böyle toplantılar yapacağım, bütün yurdu dolaşacağım. Bu kurultayın bir kere açıklanma şekline bakacağım, sayın Baykal'ın aday olup olmayacağına bakmamız lazım...
HALKA SORACAĞIM * Baykal'ın aday olup olmaması şüphesi var mı sizce? Sayın Baykal'ın bu noktadan sonra aday olması da çok doğru bir olay değil. Çünkü bugüne kadar zannediyorum 12 kurultaya girdi çıktı, ama partiyi bir türlü iktidara taşıyamadı. Baykal delegelerin oyunu alıyor, fakat halkın oyunu alamıyor. Ben bütün Türkiye'yi dolaşacağım, sivil toplum kuruluşlarımızla, arkadaşlarımla görüşeceğim, ondan da önemlisi Türkiye çapında anket çalışmalarının durumuna göre durumumuzu değerlendireceğiz.
* Söylediklerinizden aday olmama ihtimali olduğunu anlıyorum. Bu hareket Sarıgül'ün bireysel hareketi değil. Bu halk hareketidir. Tepkileri alacağım ve karar vereceğim.
* Diyelim ki aday oldunuz ve kazanamadınız. Mücadeleye devam mı? Yoksa partinin neferi olarak mı kalacaksınız? Nefer olarak devam ederim. Ben koltuk peşinde koşmuyorum.
* Yani seçilmezsem bir daha aday olmam, diyorsunuz öyle mi? Bu benim aday olma şartlarına ve koşullara bağlı. Kurultay halka kapalı, dikenli teller arkasında, jandarma gölgesinde yapılırsa ne kadar demokratik olur? Düşünmek gerekiyor.
* Başkanlığa aday olunca kamuoyuna mal beyanınızı açıklayacak mısınız? Seçildiğimden itibaren her şeyimizi kamuoyumuzla paylaşacağım.
* Aday olmadan açıklayacak mısınız? Her zaman yaparım. Bir siyasi adamın açık ve net olması lazım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|