'Baykal istifa etmeli'
CHP'li muhalif 14 milletvekili, Genel Başkan Deniz Baykal'ı istifaya çağırarak, ''Genel Başkan, CHP'yi hırsı ve ihtirası uğruna hançerlemekten kaçınmamaktadır'' dedi..
CHP'li muhalif milletvekilleri Parlamento'da bir basın toplantısı düzenledi. Mersin Milletvekili Ersoy Bulut tarafından okunan açıklamada, CHP Yüksek Disiplin Kurulu'nun aldığı kararların bugüne kadar asla tartışılmadığı, ancak Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e ilişkin kararın Genel Başkan Deniz Baykal tarafından tartışmaya açıldığı ve YDK üyelerinin ağır suçlamalara hedef olduğu ifade edildi.
Baykal'ın, CHP tarihinde ilk defa YDK'da rüşvetle karar alındığı şeklinde ''Talihsiz, mesnetsiz ve insafsız'' suçlamalarda bulunduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
''Genel Başkanın, kendi iradesiyle belirlediği disiplin kurulu üyelerini istediği yönde karar vermediği için bu kadar ağır suçlaması bugüne kadar hiç bir siyasal partide ve siyaset tarihinde rastlanılmamış talihsiz bir olaydır. Kaldı ki iddia hiçbir kanıt ve belgeye dayanmadığı için YDK tarafından reddedilmiştir.''
Baykal'ın, bir milletvekilinin CIA ile ilişkisi olduğu, 4 milletvekilinin kendisine komplo düzenlemek için İsviçre bankalarında hesap açmayı planladığı iddialarında bulunduğu ifade edilen açıklamada, ''Ne yazık ki kendi partisinin milletvekilleri için bu denli ağır bir suçlamada bulunmasına rağmen bu konuda da kamuoyuna hiçbir belge sunamamış, varsa bu denli ağır suç işlemiş milletvekillerini de disiplin kuruluna göndermemiştir'' denildi.
'SON NOKTAYI KOYMUŞ SİYASETÇİLER'
Baykal'ın kendisine karşı olan partilileri ''Çapulcular'' diye suçlayarak bir ilki daha gerçekleştirdiği bildirilen açıklamada şunlar kaydedildi:
''Son rüşvet suçlamasında ise Deniz Baykal, MYK'da ve kamuoyu önünde yaptığı açıklamada önce çikolata paketi içinde verilen dolarlardan, sonra poşet içindeki dolarlardan söz etmiş son olarak da rüşvet iddiasını sahibi olduğu söylenen Ergun Aydoğan dolardan değil Türk Lirasından sözettiğini belirtmiştir. Bu denli çelişkili ve gayri ciddi açıklamalar kuşkusuz kamuoyunun ve CHP örgütünün dikkatlerinden kaçmamaktadır.
Sayın Genel Başkan bu örneklerden de görüldüğü üzere parti içi iktidarını korumak uğruna kendi partililerini, milletvekillerini ve son olarak da özgür ve bağımsız konumda olan YDK'nın kararlarını tartışabilmekte, bununla yetinmemekte, yeni komplo teorileri üreterek, CHP'yi hırsı ve ihtirası uğruna hançerlemekten kaçınmamaktadır. Bu hırsa dayalı, kavgacı, suçlayarak, tehdit ederek, sindirerek sonuç alma yöntemi demokrasilerde görülen bir yöntem değildir. Siyasi tarihte hiç kimsenin bu yöntemle ayakta kaldığı görülmemiştir. Bu yöntemi kullanma ihtiyacında olan siyasetçiler zaten daha önceden bitmiş ve son noktayı koymuş olan siyasetçilerdir.''
'CHP'NİN İDDİASINI YARALADI'
Muhalif milletvekillerinin açıklamasında, Baykal'ın bu yöntemlerle, CHP'nin ''Temiz siyaset, temiz toplum'' iddiasını yaraladığı bildirildi.
Baykal'ın YDK kararının ardından ''Panikle'' kurultay çağrısı yaptığı savunulan açıklamada, ''Kurultay çağrısı yapmak yerine bu görevinden istifa etmesi gerekir. Bizzat kendi elleriyle ve tek listede seçtirmiş olduğu disiplin kurulu üyelerinin bile güvenini yitirmiş olan bir genel başkanın bu görevde durması, asla düşünülemez'' denildi.
Açıklamada, yaşanılan olayların, Sarıgül'ün ''Milyonlarca insanın desteğini arkasına alması ve CHP'de değişimin ve yenileşmenin simgesi ve lideri konumuna gelmesi'' ile ilgili olduğu kaydedilerek, ''Artık kimse halkın ve örgütümüzün yarattığı bu rüzgarın önünde duramaz. Hiçbir güç CHP'nin yenileşmesinin, özgürlükçü ve demokratik çağdaş bir sosyal demokrat partiye dönüşmesinin önünü kesemez'' denildi.
Açıklamada, imzaları bulunan milletvekillerinin isimleri şöyle:'''Muzaffer Kurtulmuşoğlu (Ankara), İsmail Değerli (Ankara), Mehmet Tomanbay (Ankara), Hasan Aydın (İstanbul), Ahmet Güryüz Ketenci (İstanbul), Muharrem Toprak (İzmir), Sefa Sirmen (Kocaeli), Muharrem Eskiyapan (Kayseri), Muhsin Koçyiğit (Diyarbakır), Züheyir Amber (Hatay), Ersoy Bulut (Mersin), Hüseyin Özcan (Mersin), Turan Tüysüz (Şanlıurfa), Erdoğan Kaplan (Tekirdağ).''
|