|
|
İki çapayla oynaklık azalacak, dövizi sat bonoya yat dönemi
Geçen hafta önce IMF ile üç yıllık yeni bir anlaşmanın açıklaması yapıldı, sonra AB'den beklendiği gibi şartlı bir müzakere tarihi geldi. Türkiye ekonomik yönden IMF çapasına, siyasi yönden AB çapasına bağlandı. Dışarıdan ve içeriden esecek rüzgarlara karşı yeri ve duruşu sağlamlaştı. Bu çift çabanın sayesinde siyasi ve ekonomik oynaklıklarının azalması beklenmeli. Artık elimizde 1999 sonundan beri sürdürülen programın devamı ve onu tamamlayıcı nitelikte üç yıllık IMF programı var. Bu programın da 10 milyar dolarlık yeni kaynak kullanımı söz konusu. Yine Türkiye AB ile ilişkiler çerçevesinde üç yıllık katılım öncesi ekonomik programı hazırladı. Bu program çerçevesinde üç yılda Türkiye'ye 15 milyar dolar yabancı sermaye girişi öngörüldü.
Dar bantta çalkalanma AB çapası 3 Ekim 2005'e doğru Rum vetosu tehditi ile kritik bir aşama geçirebilir. Bu durumda ciddi dalgalanmalar olabilir. Bitişikteki grafik Merkez Bankası'nın her ay 500 civarında sanayi şirketinde yaptığı anketi içeriyor ve geçmiş dönemin derin güvensizliklerini gösteriyor. Reel sektördeki bu oynaklık döviz, faiz, borsaya aynen yansıyordu. İşte şimdi bu oynaklıkların en azından 3 Ekim'e kadar törpülenme zamanı. Çünkü artık Türkiye'nin rüzgarlara karşı tutunduğu iki çapa var. Bu çapaların ardından ayrıntısı bitişikteki kutuda yer alan Merkez Bankası'nın 2005 para ve kur politikasına göre, ilk kez bütün yıla yayılacak döviz alımı olacak, faizler düzenli aylık toplantılarda kararlaştırılacak. Piyasalarda oynaklık azalacak. Çalkalanma olacak ama daha dar bir bantta ve daha öngörülebilir şekilde.
Trendlerin devamı 17 Aralık sonrası risk azaldığına, öngörülebilirlik arttığına, faizler düşmekle beraber reel olarak yüksek kalacağına göre, geçmişteki kadar olmasa bile, para global bazda yine Türkiye'den ve faizden kazanılacak. Dövizin satıldığı ve bonoya yatıldığı bir ortamda şirketlerin finansman yükü pek rahatlamayacak. Kur nedeniyle de rekabette zorlanacaklar. Buradaki olumsuzluğa karşılık AB ölçeğine gelmek için şirket evlilikleri artacak ve bazı sektörlere yabancı ilgisi olacak. Bu da borsayı canlandırıcı yönde etki yapacak. Biz böyle bir durumu, 17 Aralık öncesi trendlerin devamını kolaylaştırıcı buluyoruz.
Sonuç "Fırsat ara, güven arama. Limandaki bir tekne güvendedir ama bir süre sonra altı çürümeye başlar" Jackson Brown
|