Biz Avrupalı mıyız?
(Budapeşte) Türkiye son bir aydır, Brüksel'le yatıp kalktı. Kalabalık heyetlerle gidildi, özel programlar yapıldı ve ortaya çıktı ki Avrupalılar her aday üye ülkeye baktıkları zaviyeden Anadolu'ya bakmıyorlar. Avrupalı liderler, Başbakan Erdoğan'la yaptıkları ikili görüşmelerde dahi kafalarının arkasında ifade edemedikleri bir şeyler olduğunu sürekli ima ettiler. Görünen o ki, Avrupa'nın bu yaklaşımı uzun süre daha devam edecek. Biz ne kadar olumlu adım atıp onlara yaklaşmaya çalışsak, onlar da uzaklaşmak için yeni bahaneler üretecekler. Neticede iki tarafın da sabırla götürmesi gereken yeni bir dönem başlıyor. Avrupa Birliği'ne girince biz Avrupalı olur muyuz? Bunu da zaman gösterecek. Avrupa'da bulunan gurbetçilerimiz sebebiyle Avrupalı olduğumuza kimseyi ikna etmeye kalkmanın anlamı yok. Türkiye'yi Avrupa standartlarına çekmek için elbirliğiyle çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Velev ki, AB'ye girmesek dahi... Macarlar'ın Türkiye'nin AB üyeliğine bakışı ise ortada. İnsanlar çok fazla Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili değil. Evet demiyorlar, hayır da. Macaristan'ın Türkiye ile olumlu ya da olumsuz, ticari veya sosyal anlamda ciddi bir bağı olmaması böyle bir tablonun ortaya çıkmasına en büyük etken. Ama merakla sonucu takip ediyorlar. Çünkü Macarlar da, 1 Mayıs 2004 AB'ye kabul edilmelerine rağmen halen daha tam girmiş değiller. 2007 yılında serbest dolaşıma ve Euro ile kendi paraları Forint'i beraber kullanmaya başlayacaklar. Hasılı üyesi oldukları topluluğu halk daha tam anlayabilmiş değil. Dolayısıyla başkası hakkında fikir yürütemiyorlar. Macarlar AB'ye adım attıkları 2004 Nisan'ın son gecesi olağanüstü bir şölen düzenlemişler. Bir çok ana cadde trafiğe kapatılmış. Yabancı ve Macar sanatçılar konserler vermişler. Halk bu şölenlerin akabinde çok şeyin değişeceğini beklemiş, ancak hayat giderek pahalı hale gelmiş. Bu sürede en önemli farklılık paralarının değerinde olmuş. AB'ye üyelikten önce bir dolar 220 Forint ederken, şu an bir dolar 180 Forint'e düşmüş. Diğer bir ifadeyle Forint değer kazanmaya başlamış ve halen de devam ediyor. Macaristan'da asgari ücret 320 Euro civarında. Nüfus her yıl yaklaşık 7 bin kişi azalıyor. Ülkede yaşayan 600 civarındaki Türk'ün de nüfus artışına henüz bir katkısı olmamış. Şimdi bu da nerden çıktı demeyin? Çünkü, burada restoranlara gittiğimizde, garsonların Türk olduğumuzu öğrendikleri an yaptıkları espriler çocuk üzerine oldu. Macaristan'ın tarihi değerleri ülkeye olan kültür turizmini patlatmış durumda. En fazla turist İtalya'dan geliyor. Bunun da en büyük sebebi nüfusun büyük bölümünün Roma Katoliği olması. İnsanları buraya çeken bir başka sebep ise termal kaynaklar yani sağlık turizmi. Macaristanın her tarafta özel şirketler tarafından işletilen termal kaynaklar bulunuyor. Ayrıca Noel ve yeni yıl kutlamalarında da Avrupalıların tercihi Macaristan. Oteller yılda iki defa tam doluluk yaşıyor. Yılbaşı ve Formula 1 yarışlarının yapıldığı ağustosun ikinci haftasında, otellerde oda fiyatları yükseliyor, yer bulmak güçleşiyor. Fakat, bu sene Formula 1 Yarışları'na Türkiye'nin de dahil olması sebebiyle Macaristan'daki yarışlar ağustos'tan, temmuzun son haftasına kaydırılmış. Türkiye'de yapılacak Formula 1 yarışlarının da çok turist getirmesi dileğiyle, AB yolunda attığımız yeni adım, hepimize hayırlı olsun.
|