|
|
Sorun kadro istikrarı
Beşiktaş bu sezon giderilemeyen saha içi sıkıntıları yüzünden ligin ilk yarısının bitimine iki hafta kala zirve yarışının bir hayli gerisinde; UEFA Kupası'nda da gruptan çıkma şansını zora soktu... Bunun nedenleri de sık sık vurguladığım gibi Del Bosque'nin takım tertibinde sürekli yaşadığı çelişkiler ve de dörtlü savunmanın ortasıyla ön liberodaki sorunlar yüzünden sistemin arızaya uğraması. Aslında takımın fizik kondisyonu ve hırsı istenilen seviyede. Fenerbahçe derbisinde son 20 dakikada 10 kişiyle tek farklı skor avantajını pozisyon vermeden korumayı bildiler. Samsun ve İstanbulspor maçlarında da çok uzun süre bir kişi eksik kalmalarına rağmen üç puanı kazandılar. Ama kadro istikrarı sağlanamayınca, sistem yeterli işlemeyince bu artılar yetersiz kalıyor. Pazar gecesi de çizgi defansa yabancı isimlerle maça başlamak sıkıntı yarattı. Del Bosque'nin Mustafa Doğan'ı kulübede oturtup Çağdaşİbrahim Toraman ikilisine görev vermesi sorun yarattı. Bu ikilinin uyumsuzluğu Ramadan'ın kolay pozisyona girmesine neden oldu. İbrahim Toraman'ın kırmızı kart görmesiyle saha içi dengeler değişti. Ancak Mustafa Doğan'ın oyuna girmesiyle defansın oturması, takımın hırsı ve disiplini, Tümer'in mükemmel performansı ile birleşince üç puan kazanıldı. Del Bosque son haftalardaki en büyük hatasını Standard Liege karşısında yaptı. Bunun da sebebi medyanın etkisinde kalmasıydı. Standard Liege yüksek tempoda, hırslı, presli bir futbol sergiledi. Ancak çizgi defanslarını sürekli öne çıkararak geride genişlik bırakmaları, zaman zaman çağdışı ofsayt taktiğine başvurmaları gol yemek için adeta davetiyeydi. Üstelik skor dezavantajına düştükten sonra riskleri iyice arttırdılar. Eğer Del Bosque ikinci yarıya Sergen'in yerine Pancu ile başlasaydı, Beşiktaş ikinci golü rahatlıkla bulur, güle oynaya kazanırdı. Şimdi iş Parma deplasmanına kaldı. Ama orada kazanmak hiç de kolay değil.
|