Thames Water'a bu ödül yetmez!
Yuvacık Barajı'nı işleten ve İzmit'in içme su ihtiyacını karşılayan Thames Water'a "çevre ödülü " vermişler. Kim vermiş? Kocaeli Sanayi Odası. Ben olsam bu ödülü vermeye utanırdım. Mutlaka bir ödül verilecekse, mesela ödülün adı, "En garantili şekilde Hazine'yi zarara uğratan proje" olmalıydı. Thames Water, ödülü Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'den değil, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın elinden almalıydı. Gama, Güriş ve Sefa Sirmen'e takdir(!) Süleyman Demirel ve Tansu Çiller, Murat Karayalçın'a da projeye esirgemedikleri teşvikleri için plaket verilmeliydi. Törende dönemin Hazine Müşteşarları ve yardımcıları da hazır bulunmalıydı. Özellikle Osman Birsen izinliyken, yardımcısı sıfatıyla bu baraja ve içme suyu projesine Hazine garantisi sağlayan imzanın sahibi Ayfer Yılmaz da mutlaka orada olmalıydı. Bu ödül anını ölümsüzleştirmek için hepsini fotoğraf karesi içine almalıydık. Ellerinde de Hazine Müşteşarlığı tarafından takdim edilen, rahat okunur boyutlarda temsili bir çek olmalıydı. Çekin üzerine dev puntolarla 1 milyar 67 milyon dolar yazılmalıydı. Yani bu güne kadar denize akan, kullanılan ve kullanılmayan suya devletin ödediği rakam yazılmalıydı. Arkalarındaki dev ekranda ise önümüzdeki yıllarda Hazine'nin proje sahiplerine vereceği "garantili" para belirmeliydi. Fonda ise Müşerref Akay'ın "Türkiyem, Türkiyem. Cennetim. Benim eşsiz milletim" şarkısı olursa, törenin tadına doyum olmazdı. Kocaeli Sanayi Odası bu tip anlamlı bir tören düzenler mi bilemem. Sanayiciler, Thames Water'a çevre bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında önemli rol oynadığı için ödül verdiklerini açıkladılar. Halbuki, taze müteşebbisler, Yuvacık'ı her hatırladıklarında "siyasilerle işbirliği halinde Hazine'yi pekala zarara uğratabilecekleri" fikrine kapılıyor. Bu fikir yeteri kadar kirletici değil mi? Bilmeyenler neden öfkelendiğimi anlamayabilir. Onun için kısa bir izahat yerinde olabilir. Yuvacık Projesi, bölgenin kullanılabilir ve içilebilir içme suyunu temin etmek için geliştirildi. Zaman içinde YapİşletDevret modeline dönüştürüldü. İzmit Belediyesi bu barajdan her yıl 140 milyon metreküp su alacak ve parasını da ödeyecekti. Hazine bu ticarete kefil yapıldı. Barajı işleten firmaya ödeme garantisi verildi (Ki tüm raporlar İzmit Belediyesi'nin bu faturayı ödeyemeyeceğini gösteriyordu). 1 milyar dolara mal olan (Sayıştay raporları, yatırımın şişirilerek devletin zarara uğratıldığını yazıyor) barajı 15 yıl işletecek olanlar, 1999'dan beri her yıl metreküpü 1 dolardan, 140 milyon metreküp su faturası kesti. Belediye suyun sadece yaklaşık 80 milyon metreküpünü kullanabildi. İzmit halkına suyu daha düşük fiyata sattı. Geri kalan su çevreyi kirletmeden denize aktı! Projeyi gerçekleştirenler, İstanbul Belediyesi'nin suyu satın alacağını düşünerek projenin geniş tutulduğunu ileri sürdü. İstanbul Belediyesi ise "biz hiçbir zaman garanti vermedik. Metreküpünü 4050 sente mal ettiğimiz suya niçin 1 dolar verelim" dedi. Merak ediyorum, suyu boşa akıttığı için para kazanan başka bir şirket var mıdır? Bir şeyi daha merak ediyorum: (Kocaeli Sanayi Odası araştırabilir) Thames Water, bu proje için ne kadar öz sermaye getirdi? Ve bu güne kadar yurtdışına kaç dolarlık Türk sermayesi transfer edildi?
|