Putin de bürokrasiden yakınınca...
Rusya Federasyonu, bürokratik engeller açısından dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alır. Her defasında büyük engellerle geçilen makamlara, sil baştan dönülmesi bu ülkede çalışan işadamlarının en büyük yakınmasıdır. Durum böyle iken dün bürokratik engellerden yakınan taraf Ruslar'dı... Yakındıkları ülke ise Türkiye... Hem de en üst düzeyde, resmi ziyarette bulunmakta olan Rusya Federasyonu Başkanı Putin'in ağzından... Putin'in üzerinde en fazla durduğu konu ise tabii ki TÜPRAŞ ihalesiydi. TürkRus İşadamlarına TOBB'da hitap ederken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir süre önce bir Rus şirketinin TÜPRAŞ ihalesini kazanmakta olduğunu söylediğinde duyduğu memnuniyeti aktardı. Gelinen noktada duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi. "Tabii Türkiye'nin iç meselesidir, karışmayız" demekle birlikte sitemini de sürdürdü: "Her kesimin mutlu olacağı, Rus işadamlarının Türk partnerlerinin de mutlu olacağı işbirliği istiyoruz..." Ardından sözü helikopter ihalesine getirdi, eşit şartlar altında ihaleye girme talebini iletti. Başbakan Erdoğan'ı gösterip devam etti: "Helikopterin adını da Erdoğan koyduk. Buna rağmen engelleri aşamıyoruz..."
Aba altından sopa Sonunda sözü Türk işadamlarının Rusya Federasyonu'nda aldığı ihalelere taşıdı. Putin, Türk inşaat sektörünün ülkesindeki yatırım tutarının 1214 milyar dolara çıktığını, Rus firmalarının bundaki payının ise bir milyar dolara bile ulaşmadığını belirtti.
Sarılırsa mutludur "İkili ilişkiler daha cesur olmalı... İnşaat sektöründeki dengesizlik de giderilmeli" diyerek, aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmedi. Putin özetle, bundan sonra her şeyin mütekabiliyet, yani karşılıklılık ilkesi içinde gideceğinin mesajını açıkça verdi. TOBB'daki toplantı öncesi Putin'in gezisini izlemekte olan Rus meslektaşlarımızla da sohbet ettik. Onların da dikkatini çeken Putin'in, Cumhurbaşkanı Sezer'e her fırsatta sarılması ve samimi pozlar vermesiydi. Hatta, içlerinden biri şöyle diyordu: "Putin samimi davranırken, Sezer aynı samimi havayı yansıtamıyordu. Oysa Türkler bize göre daha sıcak ve samimi bir ulustur. Karşılaştığımız tabloda sanki roller değişmişti..." Hemen ardından ise takip ettiği devlet başkanının vücut diliyle ilgili şu tespitte bulunuyordu: "Putin eğer muhatabına sarılıyorsa bilin ki görüşmelerden memnun kalmıştır. Zaten 15 dakikalık baş başa görüşmenin bir saate çıkması da bunun göstergesidir..." Putin'in Çankaya Köşkü'ndeki görüşmeler sonrasında söylediği şu söz de bunun bir kanıtı olarak gösteriliyordu: "Türkiye'ye risk alarak gelip yatırım yapacağız..." Rus tarafının aktardığına göre, görüşmelerde ortaya çıkan konularda her iki tarafın da ortak sorunu, güven veren, fizibilitesi çok iyi yapılmış yatırımların masanın üzerine konulamamış olması... Boğazları bypass edecek boru hattı da bunun bir örneği. Putin de bu konuda yakınmada bulunuyor. Boğazlar konusunda Türkiye'yi anladıklarını belirtirken, alternatif projelerin fizibilitesi iyi yapılmış bir şekilde önlerine getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Aynı yakınmasını, Çeçenistan'daki teröristlere karşı mücadele konusunda da dile getiriyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin her yöneticisinin terörle mücadele konusundaki kararlılığına olan inancına vurgu yapıyor. Ancak mücadele kararlılığının, aktif hale dönüştürülmediğini belirtiyor. Bunu söylerken, aynı davranış kalıbının ülkesi için de söz konusu olduğunu gizlemiyor. Görüşmelerde Irak, Ukrayna, GürcistanAbhazya, arasındaki çekişmelere de giriliyor. Putin mesajını net veriyor: "Biz eskiden birlikte aynı sınırlar içinde olduğumuz Ukrayna ve Gürcistan da dahil hiçbir ülkenin iç işlerine karışmayız..." Rusya Devlet Başkanı'nın ziyareti iki ülkenin birbirini daha iyi anlaması açısından da dönüm noktası oluyor.
|