|
|
|
|
|
|
Bir psikiyatrın gözünden kadın dövmenin faydaları
Ağlanacak halimize gülüyoruz artık! Hacettepe Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, kadınların yüzde 39.2'sinin koca dayağında haklı neden bulduğunu ortaya koydu. Psikiyatri Uzmanı Dr. Hamdi Kalyoncu ise yeni çıkan kitabına "Kadın Dövmenin Faydaları"nı anlatarak başladı. Dayak; ekmek kadar, su kadar, hava kadar 'lazım' bize. Zaten yıllarca İtilmiş ve Kakılmış'ı keyifle izleyip, onlara gülmedik mi?....
Acı ama gerçek: Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma; Türk kadınlarının "sevişmezsem, çok para harcarsam, sözle karşılık verirsem, yemeği yakarsam kocam beni döver" dediğini ortaya koydu. Araştırmanın bazı sonuçları şöyle: Kadınların yüzde 39.2'si koca dayağında haklı neden buluyor. Yüzde 29.1'i "Kocam sinirlendiği zaman sözlü karşılık verirsem beni dövebilir" diyor. Yüzde 27'si "lüzumsuz" para harcamayı, yüzde 23.2'si çocukların bakımını ihmal etmeyi, yüzde 5.8'i yemeği yakmayı dayak için haklı görüyor. Kenttekilerin yüzde 12'si, kırsaldakilerin yüzde 26.8'i sevişmek istemediğinde tokadı hak ettiğini düşünüyor. Hal böyle olunca; İtilmiş ve Kakılmış tiplemelerinin sadece komedi unsuru olmaktan öte; gerçek hayatta da bol miktarda bulunduğu gerçeği su yüzüne çıkıyor.
İLİŞKİYE AYNA TUTUYOR Bütün dünyada ve ülkemizde kadına uygulanan şiddet ve dayak gündemden hiç düşmüyor. Son olarak da; "Kadın Dövmenin Faydaları" adlı kitap, bir psikiyatrın gözlemlerinden, mesleki bilgilerinden ve deneyimlerinden yola çıkarak, aile içi şiddeti ve kadın erkek ilişkilerini büyüteç altına aldı. Ülkemizdeki şiddet sorunlarına sıra dışı yaklaşımları ile dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Hamdi Kalyoncu, Popüler Kitaplar'dan çıkan "Kadın Dövmenin Faydaları" adlı kitabına, ironik bir üslupla başlıyor. Dr. Kalyoncu, bu kitabında kadına uygulanan şiddetin kökenlerine inip, onu bir sorun olmaktan nasıl çıkarabileceğimizi örnekleriyle açıklıyor. Kitap sadece kadına uygulanan şiddete değil, kadın erkek ilişkilerine de ayna tutuyor.
ŞİDDET GİZLİ KALIYOR Varoşlarda olduğu kadar, hiç tahmin etmeyeceğiniz, en modern görünümlü, eğitimli çiftlerin özel yaşamında bile, fiziksel şiddet yani; dayak, kapalı kapılar ardında gizli kalan mutsuzlukların temelini oluşturabiliyor. Şiddete maruz kalan kadınların bir kısmı çaresizlik içinde "Erkektir sever de döver de" diyerek bu durumu sineye çekerken, bir kısmı da boşanmaya çalışıyor. Boşanamazsa da ya katil oluyor, ya da kendi canına kıyıyor. Bu yaşananların nüfus planlamasına, hatta çevre temizliğine bile katkısı olduğunu belirterek, kitabına ironik bir şekilde başlayan Dr. Kalyoncu, aile içi şiddete eleştirel yaklaşırken, kadın ve erkek arasındaki farklılıkları da bir uzmanın gözünden ortaya koyuyor. İşte Kalyoncu'nun kitabından kadın - erkek ilişkisine ve dayağa dair notlar...
*** Kadının dövülmesi doğduğuna pişman ettirir; hayatına bile son verdirebilir. Böylece nüfus planlaması kolaylaşır
Annesi dayak yiyen kızlar evlenmekten ürkerler. Bu da yine bir nebze nüfus planlamasına katkı demektir
Evliliklerin azalması, dünya nüfusunun azalması, hatta yeryüzünden insan neslinin kalkması, sorunları çözmez mi?
Uyuşturucu madde pazarının yılda 500 milyar dolar olmasına, anneyi döven babanın katkısını kim inkâr edebilir?
BERRİN ORUĞ GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|