CMUK'ta DGM tartışması
TBMM Adalet Komisyonu'nda, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) Tasarısı görüşmeleri, ''DGM'' tartışmasına sahne oldu..
Bazı suçlara ilişkin muhakeme konusunda düzenlemelerin önergelerle Tasarıya konulması, CHP'li milletvekillerinin tepkisine yol açtı. CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, yapılmak istenen düzenlemeyle bazı suçlara ilişkin özel mahkeme getirildiğini savunarak, bunun, hukuk devletiyle bağdaşmadığını ifade etti.
Çorbacıoğlu, ''DGM'leri kaldırarak demokratikleşme yolunda yol aldığımızı sanıyorduk, bununla övünüyorduk. Ama DGM'ler yeniden geliyor'' dedi. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan da temel bir yasanın son dakikada yapılan değişikliklerle ''sakat'' hale getirildiğini ifade ederek, buna izin verilmemesini istedi. ''Adamına göre mahkeme'' getirildiğini ileri süren Eraslan, ''Dün, gizli izlemeye karşı çıkan arkadaşlar buna geçit vermemeli'' diye konuştu.
DGM'lerin kapatılmasıyla ilgili yasal düzenleme görüşülürken yapılanı ''tabela değiştirmek'' olarak değerlendirdiğini hatırlatan Eraslan, ''DGM'leri kapattık ama yerine daimi DMG'leri getiriyoruz. Bunun, emokratikleşmeyle ilgisi yok'' görüşünü ifade etti.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, milletvekillerinin eleştirilerine yanıt verirken, DGM'lerin kaldırılmasının AB İlerleme Raporu'na yansımasının fevkalade iyi olduğunu belirtti ve ''DGM'yi kaldıran bu Parlamentodur. Bu konuda söylenmesi gereken ne varsa o zaman söylendi'' dedi. Çiçek, düzenlemelerin benimsenmesini istedi. Yapılan oylamada, bazı suçlara ilişkin muhakemeyi düzenleyen maddeler kabul edildi.
DEVLETİN GÜVENLİĞİNE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR
DGM'lerin kaldırılmasının ardından yapılan düzenlemeler, CMUK'a da taşındı. Devletin güvenliğine karşı suçlarla ilgili davalar, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
Gelen iş durumu göz önünde bulundurularak devletin güvenliğine karşı suçlara bakmakla görevli olmak üzere aynı yerde birden fazla ağır ceza mahkemesi kurulmasına, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK tarafından karar verilecek. Bu halde mahkemeler numaralandırılacak. Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri, başka mahkemelerde veya illerde görevlendirilemeyecek.
Devletin güvenliğine karşı suçlarda soruşturma, HSYK tarafından bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca bizzat yapılacak. Bu suçlar görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacak. 24 saat olan gözaltı süresi, devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarda 48 saat olarak uygulanacak. Olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde yakalanan kişiler hakkında 4 gün olarak belirlenen süre, Cumhuriyet savcısının talebi ve hakim kararıyla 7 güne kadar uzatılabilecek. Hakim, karar vermeden önce yakalanan veya tutuklanan kişiyi dinleyecek.
Bu suçlar nedeniyle Cumhuriyet savcıları, soruşturmanın gerekli kılması halinde geçici olarak bu mahkemelerin yargı çevresi içindeki genel ve özel bütçeli idareler, KİT'ler, il özel idareleri ve belediyelere ait bina, araç, gereç ve personelden yararlanmak için istemde bulunabilecek. TSK'nın kıta, karargah ve kurumlarından istemde bulunulması halinde, bu talep, yetkili amirlikçe değerlendirilerek yerine getirilebilecek. Suçların soruşturma ve kovuşturması sırasında Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından yazılı olarak istenen bilgilere 10 gün içinde cevap verilmesi zorunlu olacak.
''AİHM, SİYASİ KARAR DA VERİYOR''
Tasarıda yargılamanın yenilenmesiyle ilgili düzenlemeler de bazı değişikliklerle benimsendi. Buna göre, yargılamanın yenilenmesi, AİHM'in 4 Şubat 2003 tarihinde kesinleşmiş kararları ve aynı tarihten sonra AİHM'e yapılan başvurular üzerinde verilecek kararlarda uygulanacak.
Yargılamanın yenilenmesi, AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren 2 yıl içinde istenebilecek. Düzenlemeyi eleştiren CHP'li Eraslan, Türkiye'de yargı açısından nihai merciin artık Yargıtay değil, AİHM olduğunu ileri sürdü. AİHM kararını, ''yargılamanın yenilenmesi nedeni'' olarak kabul etmenin sakıncalı olduğunu savunan Eraslan, ''AB üyesi olsak bunu anlarım ama daha üye olmadan ulusal yargıda bu yönde düzenleme yapılmamalı. Çünkü AİHM, her zaman hukuki karar vermiyor, siyasi karar da veriyor'' dedi.
Adalet Bakanı Çiçek, yeniden yargılamanın nedenlerinin otomatiğe bağlanmadığını ifade ederek, mahkemenin bu yöndeki başvuruyu değerlendirdikten sonra karar vereceğini, gerek görmemesi halinde bu yöndeki talebi kabul etmeyebileceğini kaydetti.
|